Bandırma Şubemiz S. Asit Fabrikası’nın kiralanması girişimlerini protesto etti. Eti Maden İşletmeleri Bor ve Asit Fabrikası’nda çalışan ve Bandırma Şubemizde örgütlü üyelerimiz, Sülfürik Asit Fabrikasının kiralanması girişimlerini, 5 Temmuz tarihinde, iş çıkışında yaptıkları eylemlerle protesto etti. Bandırma Şube Başkanımız Hüseyin Koçyiğit de yaptığı basın açıklamasıyla, gelişmelerle ilgili bilgi vererek, kiralama işlemlerine şiddetle karşı olduklarını ve bundan sonra da olacaklarını açıkladı. Yapılan protesto eylemine ve basın toplantısına, yaklaşık 400 üyemiz ve CHP İlçe Başkanı Mustafa Öz, parti yönetimi, CHP İl Genel Meclis Üyesi İsmet Koçyiğit, Genel-İş Sendikası Bandırma Şube Başkanı Mertkan Güner ve yönetimi, Eğitim Sen Bandırma Temsilcisi Ömer Faruk Kan, Liman-İş Sendikası, Tek Gıda-İş Sendikası ve diğer siyasi parti temsilcileri katılarak destek verdiler.İş çıkışı, Petrol-İş Sendikası üyeleri, Şube Başkanımız Hüseyin Koçyiğit’in önderliğinde İşletme Müdürlüğü önünden “Asit Bahane, Borlar Şahane” “Borlar halkındır, halkın kalacak” “Borları satanı biz de satarız” “Direnen işçi asla yenilmez” “Madenler vatan toprağıdır, satılamaz” diyerek sloganlar ve alkışlı protestolarla kapıya kadar yürüdüler. Daha sonra Şube Başkanımız Hüseyin Koçyiğit basın açıklaması yaptı. Koçyiğit şunları söyledi:“Bir süredir gizlice devam eden Sülfürik Asit Fabrikası’nın özel sektöre kiralanması çalışmaları 26 Haziran tarihinde Genel Müdürlük’ten gelen yazı ile ortaya çıktı. Genel Müdürlük, işletme yetkililerine yolladığı yazıyla sözleşme taslağı, ihale şartnamesinin hazırlanması ve bu kiralamanın gerçekleşmesi halinde, avantajların, dezavantajların neler olacağı görüşünü istedi. Buradan işletme yetkililerine sesleniyorum. Sizler ilk yaptığınız hataya düşmeden, S. Asit Fabrikası’nın kiralanmasının hiçbir yararının olmayacağı, aksine böyle bir girdinin başkalarının tekeline bırakılmasıyla rafine olarak ürettiğimiz bor ürünlerinin de tehlikeye gireceğini, yani borların kaybedilmesinin ilk ayağı olacağını belirterek bu peşkeşe ortak olmayınız. Aksi takdirde bizler bu girişimi gerçekleştirmek isteyenler ile beraber sizi de sorumlu tutacağız. “Koçyiğit şöyle dedi:“Değerli dostlar! 25 yıla yakın bir süredir özelleştirme ülkemizde tam bir vurgun, peşkeş, işsizlik olarak bizlere yansımıştır. Türkiye’nin gözbebeği olan bir sürü tesis yok pahasına ya birilerine peşkeş çekildi ya da kapatıldı. Bunları yapanlar neyi savundular? KİT’lerin bir kambur olduğunu, ülke ekonomisine zarar verdiğini ve kamunun üretimden elini çekmesi gerektiğini savundular. Ama sonuç olarak baktığımızda 80‘li yılların başından beri ülkemizin borçları azalacağına kat ve kat artmıştır. İşsizlik had safhaya varmıştır.Bizler yıllardır Bandırma’dan şunları söylüyoruz. Ülkemizin gözbebeği olan tesislerin satışı bittikten sonra sıra bize de, borlara da gelecek dedik. Yer üstündekiler bittikten sonra yer altına da ineceklerini yani borların da birilerine peşkeş çekileceğini söyleyip durduk. İşte şimdi 6 – 7 aydır gizliden gizliye yapılan pazarlıklar bugün ortaya çıkmaktadır. Başbakan’ın Avustralya gezisinde yapmış olduğu, borlarla ilgili gizli görüşmelerin ve anlaşmaların akabinde D.P.T. (Devlet Planlama Teşkilatı) 2006 yılı programında Eti Madencilik İşletmeleri’nin özerk bir yapıya kavuşturulması ile ilgili çalışmaları başlatmış bulunuyor. Biz bunun özerkleştirme değil özelleştirmenin alt yapısını hazırlamak olduğunun bilincindeyiz. Biz Sendika olarak şiddetle buna karşı olduğumuzu daha önceleri belirtik ve ne kadar haklı olduğumuzu, bu günlerde Sülfirik Asit Fabrikası’nın kiralama girişimleri ile birlikte anlamaktayız.Değerli arkadaşlar;Sülfirik Asit, bor madenlerinin işlenmesinde en değerli girdidir. Bandırma ve Emet’teki Asitborik Fabrikaları’nın can damarıdır. Bu can damarı kesmek demek bu sektörü bitirmek demektir. Kiralanmak istenen S.Asit Fabrikası’nın geçici kabulü, 2004 yılının Aralık ayında yapılmış, gerçek kabülü bir yıl sonra yapılması gerekirken ama maalesef bir sürü şaibe ve eksikliklerden dolayı yapılamamıştır. Bu Fabrikanın daha ihale aşamasında, bir sürü şaibeli işlemleri vardır. Fabrikayı ilk ihalede 53 milyon 375 bin Dolara SKEC Firması almışken bu iptal edilerek daha kötü şartlarda 75 milyon 900 bin Dolara burayı yapan FENKO Şirketine verdiler. İki ihale arasındaki fark 22 milyon 524 bin Dolardır. Fabrika kurulduktan sonra da alt yapı ve diğer eksikliklere ödenen paralar ile bu farklılık 30 milyon dolara ulaşmıştır. O günün yöneticileriyle ilgili, Kurumu zarara uğratmaktan ve görevi kötüye kullanmaktan dolayı Ankara 9. ve 16. Asliye Ceza Mahkemelerinde dava açılmış, fazla ödemeden dolayı oluşan zararın tahsili yönünde toplam üç dava şu anda devam etmektedir.KİT Komisyonu da o yıllardaki Eti Holding’in faaliyetlerini ibra etmemiştir. Böyle şaibelerle dolu bir ortamda S.Asit Fabrikası’nın birden kiralanmasının yangından mal kaçırırcasına gizlice yapılmak istenmesi bizlerin haklılığını ortaya koymaktadır.Değerli dostlar;Bu senaryonun değişik oyununu daha önce de gördük. Borları özelleştireceklerini söylediklerinde bizlerin ve diğer ülkesini seven kurum ve kuruluşların yani Türk halkının vermiş olduğu tepkiden dolayı vazgeçen zihniyet, şimdi değişik senaryo ile yani özerkleştirme ile karşımıza çıkmaktadır. Ama bizler bu oyuna gelmeyeceğiz ve oynanan bu oyunu bozana kadar mücadelemiz devam edecek.Buradan ilk önce bu girişimi yapan yetkililere seslenmek istiyorum! Sizden öncekilerin düşmüş olduğu hatalara düşmeyin. Şu anda size akıl verenler ve bu işten nemalanmak isteyenler daha sonraki süreçte sizi yalnız bırakacaklar. Tüm faturayı size kestirecekler. Sizler bir an önce bu peşkeşe ortak olmadan bu işten vazgeçin.Değerli dostlar;Buradan işletme yetkililerine de seslenmek istiyorum. S.Asit ‘in kiralaması ilk çıktığında bunu gizleyerek yapmış olduğunuz Genel Müdürlükten 26.06.2006 tarihinde gelen yazı ile ortaya çıkmıştır. Bu yazıda sizden sözleşme taslağı ve ihale şartnamesinin hazırlanması ve bu kiralamanın gerçekleşmesi halinde avantajların ve dezavantajların neler olacağı görüşü isteniyor. İlk yaptığınız hataya düşmeden, S.Asit Fabrikası’nın kiralanmasının hiçbir yararının olmayacağını söyleyin. Aksine böyle bir girdinin başkalarının tekeline bırakılması, rafine olarak ürettiğimiz bor ürünlerinin de tehlikeye gireceğini, yani borların kaybedilmesinin ilk ayağı olacağını belirterek bu peşkeşe ortak olmayınız. Aksi takdirde bizler bu girişimi gerçekleştirmek isteyenler ile beraber sizi de sorumlu tutacağız. Petrol-İş Sendikası’nın yiğit üyeleri adına, size ve Türkiye kamuoyuna da şunu söylemek istiyorum. Borlar üzerine oynanan bu oyuna gelmeyelim ve buna karşı yapacağımız mücadeleye daha önce vermiş olduğunuz desteği verin. Çünkü, Petrol-İş Sendikası üyelerinden almış olduğu güç ile yıllardır bu peşkeşlere karşı hem hukuksal hem de eylemsel tepkilerini ortaya koyuyor. Bu haklı mücadelemizin, bu tepkilerimizin daha da artarak devam ettireceğini buradan ilan ediyoruz. Direnen ve mücadele edenlerin asla yenilmeyeceğini belirterek, buraya kadar gelerek bizlere güç verdiğiniz için sendikamız Petrol-İş adına sizlere teşekkür ediyorum.”
Bandırma Petrol-İş Sendikası Şube Yönetim Kurulu Adına Hüseyin KOÇYİĞİT(Şube Başkanı)