Dünya işçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs, dünyada ve ülkemizde coşkuyla kutlandı.
1 Mayıs, 29 yıl aradan sonra “ Emek ve Dayanışma Günü ” olarak resmi tatil ilan edilirken, işçi ve memur konfederasyonlarının, sendika, meslek odaları, siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin, işçilerin, emekçilerin, yoksulların, işsizlerin, gençlerin 2009 1 Mayıs'ını Taksim'de kutlama taleplerine siyasi iktidar bu yıl ancak 'makul” sayıda izin verdi. Tüm bunlara, baskı, tehdit, tazyikli su, biber gazı ve polis jopuna rağmen 30 yıl aradan sonra Taksim'e çıkıldı, 1 Mayıs Kadıköy'de de işçi bayramı olarak kutlandı. 1 Mayıs, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Bursa gibi işçi ve emekçilerin yoğun olduğu Türkiye'nin dört bir yanında da coşkuyla ve kitlelerin geniş katılımıyla kutlandı. Sendikamızın İstanbul 1 Nolu ve İstanbul 2 Nolu Şubelerinde örgütlü işçiler 1 Mayıs kutlamalarına İstanbul'da katılırken, diğer şubelerimizde örgütlü üyelerimiz de kendi bölgelerindeki 1 Mayıs mitinglerine katıldılar. 1 Mayıs sabahı Taksim'e gelen Türk-İş yöneticileri ve temsili sayıda sendikacı 1 Mayıs 1977 kutlamalarında yaşamını yitirenlerin anısına Kazancı Yokuşu'na karanfiller bırakarak Cumhuriyet Anıtı'na çelenk koydular. Burada bir konuşma yapan Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, “Bugün 1 Mayıs. Bugün, dünya emekçilerinin meydanlarda kol kola girdiği, ekmek, barış, özgürlük taleplerini dayanışma içinde dile getirdiği çoşkulu kutlamanın günü. Bugün yıllardan beri 1 Mayıslarda yaptığımız gibi, yine Taksim’deyiz, yine Kazancı Yokuşuna karafiller bıraktık, yine 1 Mayıs 1977’de kaybettiğimiz arkadaşlarımızı en içten duygularımızla anıyoruz” dedi. Taksim'de coşkulu kutlamalar yapılmalı Kumlu, “1977 Taksim olayları her birimizi derinden etkilemiştir. Bu nedenle, Taksim’in coşkulu kutlamalarla hatırlanacağı günlere özlem giderek büyümektedir. 1 Mayıs’ın 30 yıl aradan sonra tatil edilmesi, bu günlere giderek yaklaştığımızın habercisidir. Taksim kutlamalara açıldığında, herkes emekçilerin coşkulu birlikteliğine şahit olacak ve 30 yıldır Taksimi emekçilere kapatan Hükümetler, bu coşkuya yıllardır engel olmanın pişmanlığını yaşayacaklardır” diye konuştu. Bugün tüm dünyada emekçiler alanlarda demokrasi, barış, özgürlük, insan onuruna yakışır bir iş istediğini belirten Kumlu, tüm emekçilerin küresel krizin bedelini ödememek için haykırdığını söyledi. Kumlu şöyle devam etti: Hükümet emekçilerin sesine kulak vermeli “Biz bugün burada dünyaya ve ülkemize eşitliği, barışı, kardeşliği, özgürlüğü çağırıyoruz…Daha çok demokrasi istiyoruz, çünkü bunu hak ediyoruz. Emekçilerin sefaletinin kimseye refah getiremeyeceğinin altını çiziyor, 1 Mayıs’ta, Taksim’de, Hükümeti emekçilerin sesine ve taleplerine kulak vermeye çağırıyoruz. Taksim Meydanı’ndan dünyanın ve Türkiye’nin 1 Mayıs alanlarındaki coşkulu kutlamalara selam ediyoruz. Taksim ve diğer 1 Mayıs şehitlerini saygıyla anıyoruz. İşçilerin, memurların, emeklilerin, işsizlerin, gençlerin, emekçilerin ve emeğe gönül vermiş herkesin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’nı kutluyoruz.” Türk-İş yöneticileri ve sendikacılar daha sonra Kadıköy'deki kutlamalara katılmak üzere Taksim'den ayrıldılar. Türk-İş yöneticileri ve sendikacıların ardından Hak-İş yöneticileri ve temsili sayıda sendikacı da yine “ makul” bir sayıda Taksim'e çıktı. Hak-İş Başkanı Salim Uslu da burada bir konuşma yaparak, işçilerin, emekçilerin 1 Mayıs Bayramı'nı kutladı. Taksim için zorlu mücadele DİSK, KESK, TTB, TMMOB yöneticileri ve temsilci düzeyinde sendikacı ise sabahın erken saatlerinde DİSK Genel Merkezi'nden yola çıkarak Taksim'e çıkmak isteyen kitlenin buluşma yeri olan Pangaltı'nda toplandılar. Saat 8.30'dan itibaren çevreden, ara sokaklardan Pangaltı'na ulaşmaya çalışan ve korteje katılmak isteyen yüzlerce işçi, memur, emekçi ve öğrenci gruplarına ise polis müdahale etti. Halaskargazi Caddesi'ne çıkarak Taksim'e yürümek isteyen işçilere, emekçilere polis panzer ve biber gazıyla, tazyikli suyla saldırdı. Emniyet güçleriyle yapılan tartışmalardan sonra bariyerler açarak belirli sayıda kişinin Taksim Meydanına çıkmasına müsaade edildi. DİSK, KESK, TTB, TMMOB ve 70 örgütün yöneticileri, sendikacılar, CHP yöneticileri ve milletvekilleri, “makul” sayıda işçi ve emekçiyle Taksim'e doğru yürüyüşe geçti. Tarlabaşı ve Şişli'den Taksim'e ulaşmaya çalışan yüzlerce işçi ve emekçiye yine biber gazı atılarak Taksim'e çıkmaları engellendi. Alana ulaşmaya çalışanlara gün boyu biber gazı, boyalı-tazyikli su sıkıldı. Polis Taksim Meydanı’na çıkmak isteyen grupları dağıttı. Şişli Camii’nin önünde toplanan grupların da Taksim'e ulaşmasına izin verilmedi. Sendikaların, meslek odalarının, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsili düzeyde katıldığı yürüyüş, Taksim’e doğru yavaş yavaş ilerlemeye başladı. Çevre ve ara sokaklardan, caddelerden korteje katılmak isteyenler yine polis bariyerlerini aşamadı. Tarlabaşı, Cihangir ve Dolapdere’den Taksim'e çıkmak isteyen yüzlerce işçi, emekçi de polis engeliyle karşılaştı. Polisin tüm engellemelerine rağmen saat 12.00 civarında kortej Taksim Meydanı'na ulaştığında, kitle kalabalıklaştı. Büyük bir coşkuyla, Kazancı Yokuşu’na gidildi ve buraya karanfiller bırakıldı. Taksim Meydanı'nda yapılan anma, 1977 1 Mayıs katliamında yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu ve 1 Mayıs Marşı ile başladı. Yıllar sonra 'makul' sayıda da olsa 1 Mayıs'ta Taksim'e çıkılması meydandaki kitleyi coşturdu. Halaylar çekilerek, şarkılar, türküler söylenerek 1 Mayıs Taksim'de sevinç ve gözyaşları arasında kutlandı. Kitle sık sık, “ 1 Mayıs'ta 1 Mayıs alanındayız”, “Taksim işçilere kapatılamaz”, “ 1977 katilleri bulunsun” sloganları attılar. 1977 1 Mayısı’nda hayatını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, makul olanın 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamak ve hiçbir emekçinin, gaz bombalarıyla engellenmeden Taksim’e ulaşması olduğunu söyledi. "1 Mayıs'ı ekonomik kriz ve siyasi iktidarın hukuk ve yasaları keyfince uygulamaktan çekinmediği, hak ve özgürlüklerin budandığı siyasal bir atmosferde kutluyoruz" diyen Çelebi, bu atmosferin oluşumunda siyasi iktidarının rolünün büyük olduğunu kaydetti. Konuşmasında ‘1977 katliamının faillerinin bulunmadığına dikkat çeken Çelebi, "Bu ülkede katliamcılardan hesap sorulmadıkça, bu ülkede demokrasi olmadıkça acımız dinmeyecektir. 1977 katliamının failleri bulunmalı, hesap sorulmalıdır. İşsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluğa karşı durabilmek için özgürlüklerimizi, demokrasiyi, haklarımızı korumak için ortak bir mücadele yürütmeliyiz" dedi. KESK Genel Başkanı Sami Evren ise yaptığı konuşmada valiliğin tutumunu ve müdahaleleri kınayarak, emekçilerin 1 Mayıs'ını kutladı. Evren “Bugün Taksim’de sadece bu alanı özgürleştirebildik ama parça parça, adım adım Türkiye’nin dört bir tarafını siz özgürleştireceksiniz. 1 Mayıs bir miting değildir, işçi sınıfının en politik gösterisidir” dedi. Diğer ülkelerden sendikacılar da İstanbul'a gelerek, Taksim'deki 1 Mayıs kutlamalarına katıldılar. Kadıköy’de 1 Mayıs... 1 Mayıs Kadıköy’de de on binlerce işçinin coşkulu katılımıyla kutlandı. Üç koldan İskele Meydanı’na yürüyen işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar çektiler, AKP iktidarını protesto eden sloganlar atarak mücadele çağrısı yaptılar. Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler sabahın erken saatlerden itibaren Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde toplanmaya başladı. Sendikamızın İstanbul 1 Nolu Şubesi'nde örgütlü işçilerle İstanbul 2 Nolu Şubesi'nde örgütlü işçiler de Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde toplanarak, oluşturulan Türk-İş kortejine katıldılar. Saat 11.00' den itibaren Haydarpaşa Numune Hastanesi önünden Kadıköy İskele Meydanı'na doğru yürüyüşe geçen Türk-İş'e bağlı sendikaların korteji ile diğer iki koldan gelen Emek Partisi ve İşçi Partisi kortejleri İskele Meydanı'nda buluştu. Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, Genel Sekreterimiz Mustafa Çavdar, Genel Mali Sekreterimiz İbrahim Doğangül, Genel Örgütlenme Sekreterimiz Nimetullah Sözen, İstanbul 1 ve 2 nolu şube başkan ve yöneticilerimiz, Petrol-İş çalışanları da Kadıköy'deki mitinge katıldılar. Kadıköy'deki 1 Mayıs kutlamalarına sendikamız Petrol-İş ile birlikte Türk İş'e bağlı sendikalardan Türk - Metal Sendikası, Tes- İş, Türk Sağlık İşçileri Sendikası, Tek- Gıda İş Sendikası, Toleyis, Liman- İş, TGS, Koop İş, T. Denizciler Sendikası, Kristal İş, Deri -İş, Tez Koop - İş, T. Harb - İş, Belediye - İş, Haber - İş, Basın - İş, TÜMTİS, Selüloz - İş, Çimse İş, Teksif ile birlikte TGS'de örgütlü ATV-Sabah grevcileri, E-Kart işçileri, Birleşik Sağlık İş sendikaları İstanbul şubeleri, Emek Partisi, Emek Gençliği, İşçi Partisi, UİDDER, İşçi Birliği, İşçilerin Birlik ve Mücadele Derneği, Çağlayan Tekstil İşçileri katıldılar. Taksim’de yapılan anmanın ardından Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve Türk-İş'e bağlı sendikaların genel başkanları Kadıköy'e gelerek mitinge katıldılar. Genel merkez yöneticilerimiz ve Petrol-İş üyeleri de mitingde yerini aldı. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu Kadıköy mitinginde yaptığı konuşmada, sorunları dile getirmek için bu meydanda toplandıklarını söyleyerek, “1 Mayıs 30 yıldır yasaktı, sizler yıllarca bu meydanlarda 1 Mayıs’ın tatil ilan edilmesi için mücadele ettiniz. İşte 1 Mayıs tatil oldu. Hükümet tatil ilan etti ama bilin ki bu, sizin mücadelenizin sonucudur” dedi. Taksim emekçileri açılmalı Kumlu, 1 Mayıs’ı gölgeleyen Taksim takıntısının aşılması için girişimlerde bulunduklarını, ancak hükümetin buna engel olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Biz bir olduğumuzda, el ele gönül gönüle verdiğimizde, bugün reddedilen her şey, yarın kabul edilecektir. Biz Taksim’in kutlamalara açılmasını istedik. Gittik valiliğe izin başvurusu yaptık. Niçin? Demokrasimize zarar veren Taksim korkusu, 1 Mayısları gölgeleyen Taksim takıntısı artık aşılsın istedik. Orada hayatını kaybeden emekçileri bir kez bile olsa on binlerce kişiyle anmak istedik. Açılsın istedik, çünkü yaşanan Taksim geriliminden ülkemizi kurtarmak istedik. Vermediler ve ayıp ettiler. 1 Mayıs’ın tatil edilmesi sevincine gölge düşürdüler. Ama değerli arkadaşlarım, Taksim verilmiyor diye 1 Mayıs’dan vazgeçemezdik, geçmedik de. Nasıl ki yıllardan beri hep birlikte Kadıköy’de, Çağlayan’da kutladık, yine kutlarız dedik.” İşten çıkarmalar yasaklanmalı Konuşmasında hükümetin krize önlem iddiasıyla lüks tüketimde vergi indirimine gitmesini eleştiren Kumlu, asıl temel tüketim maddelerinin ve asgari ücretin vergi dışı bırakılması gerektiğini söyledi. İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ödeme koşullarının iyileştirilmesi, işten çıkartmaların yasaklanması, tüm çalışanlara ikramiye dağıtılması, kamu işçisine hak ettiği zammın yapılması, eğitimin, sağlığın ücretsiz hale getirilmesi, iş güvencesi ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söyleyen Kumlu, AKP’nin bu taleplere kulak vermesini istedi. Kumlu şöyle konuştu: “Küreselleşme dediler, artık paranın yeri yurdu yok dediler. Ama ne oldu? Zenginlik ve refah küreselleşti mi? Hayır! Yoksulluk küreselleşti, işsizlik küreselleşti. Sosyal devleti bitirdiler; yoksulluk, mutsuzluk, acı küreselleşti. Özelleştirmelerle kaynaklarımız çarçur edildi, sağlık, eğitim paralı hale getirildi, haklarımız budandı. Sosyal devlet yok edildi.” Kumlu sözlerini şöyle tamamladı: “İşte yerel seçim sonuçları ortada. İktidar avantajına rağmen oy kaybettiler. Seçim zamanı geldiğinde kapımızı aşındıranlara sesleniyorum. Demokrasinin değerini bilin. Demokrasi emeğin üzerinden yükselen rejimin adıdır. Demokrasiye hiç kimse sahip çıkmasa bile, onun bir sahibi vardır. Onun sahibi biziz! Eğer sandıktan çıkmak istiyorsanız, bize kulak verin, taleplerimizi yerine getirin. Bu meydanı dolduranlar kaç tane siyasi partiyi sandığa gömdü haberiniz var mı? Bugün güçlü olabilirsiniz, bugün hükmedebilirsiniz, ama bugünlerin yarınları da var. Bizlere kulak tıkamaya devam ederseniz, yarın sandık önümüze konduğunda dersinizi alırsınız. Biz bunu geçmişte yaptık, yine yaparız. Yapar mıyız? Yaparız evelallah!…” İşten çıkarılan, direnen, grevde olan işçiler mitingde “Yaşasın 1 Mayıs”, “Ayaklar Baş Olsun, Kıyamet Kopsun”, “Gün Gelecek Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek”, “Köleliğe Hayır, İşten Atmalar Yasaklansın”, “Sendika, Sigorta, 8 Saatlik İş Günü”, “İş, Ekmek, Özgürlük”, “Herkese Sağlık Güvenli Gelecek”, “Üsler kapatılsın, Nato'ya Hayır” sloganlarının atıldığı ve dövizlerin taşındığı mitinde işten çıkarılan, direnen, grevde olan işçiler de dikkat çekti. E-Kart, Desa Deri, IBM ve Sabah-ATV çalışanları, direnişlerini Kadıköy'de 1 Mayıs alanına taşıdılar. Örgütlenmenin engellenmemesini isteyen direnişçi işçiler, “Sendika yoksa barış da yok”, “Direne direne kazanacağız”, “Başbakan’ın damadı sendika düşmanı”, sloganlarıyla yürüdüler. İşçiler, “Krizin bedeleni ödemeyeceğiz” dövizleri taşıdılar. Tuzla’da yaptıkları 1 Mayıs kutlamasının ardından alana gelen Deri-İş üyeleri, kitlesel ve coşkulu katılımlarıyla dikkat çektiler. İşçi, emekçi, genç, yaşlı, çocuk her yaştan emekçinin coşkuyla katıldığı mitinge Tuzla tersane işçileri, Çağlayan tekstil işçileri, Ümraniye İMES ve OSB işçileri, lise ve üniversitelerden gençler kendi pankartlarını açarak mitinge katıldılar. Miting platformunda Sabah ve ATV grevcileri adına ortak bir konuşma yapan Uğur Güç ve Arzu Gündüz, örgütlü basın için, basın özgürlüğü için mücadele ettiklerini belirterek, “Bugün Kadıköy’deyiz ama biz Türkiye emekçileri olarak 1 Mayıs’ın Taksim’de, 1 Mayıs alanında kutlanmasının bir onur sorunu olduğuna inanıyor ve bunun mücadelesini vermeye devam edeceğimizi haykırıyoruz” dediler. Desa Deri direnişçileri adına konuşan Emine Arslan, işçi sınıfının 1 Mayıs’ını kutlayarak baskı ve şiddete rağmen direnişlerinin başarıyla sürdüğünü söyledi, mücadele çağrısı yaptı. “IBM’de sendikal haklara saygı istiyoruz” pankartıyla mitinge katılan IBM çalışanları da mücadeleye devam edeceklerini belirttiler. 10 ayı aşkın süredir grevde olan E-Kart işçileri de kutlamalardaki yerlerini aldılar. Miting boyunca attıkları sloganlarla kazanana kadar mücadeleye devam edecekleri mesajını verdiler. Tiyatro sanatçısı Gülsen Tuncer de platformdan mitinge katılanlara seslenerek, emeğin, bilimin, laikliğin savaşçısı olduğunu, emeğin bilim ve sanatla buluştuğunda aydınlık günlerin geleceğine inandığını söyledi. Tuncer, ünlü ozanlardan işçi şiirleri de okudu. Miting, sanatçı Erdal Akkaya'nın müzik dinletisi ile sona erdi.