Sendikamızın Bursa Şubesi'nin 2 Kasım 2008 tarihinde Bursa Büyükyıldız Oteli'nde yapılan 8. Olağan Genel Kurulu'nda Şube Başkanlığı'na Nuri Han yeniden seçilirken Şube İdari Sekreterliğine M. Sedat Özturan, Şube Mali Sekreterliğine Muharrem Karakiprik seçildi.
Yönetim Kurulu Asil üyeliklerine de Muhsin Kurhan, Mustafa Bilgin, Hasan Can ve Ersin Birgül seçildiler. Bursa Şubemizin Denetim Kurulu Aşır Yılmaz, İsmail Hakkı Külekçi ve Berkay Ergül'den oluşurken Disiplin Kurulu'na da Mustafa Yavçın, Ekrem Demirci ve Şeyho Engin seçildiler. Bursa Şubemiz İdari Sekreteri Efrahim Tümer ise bu seçimlerde aday olmayarak, şube genel kurulunda yaptığı açıklamada sendikacılık yaşamını noktaladığını bildirdi. Bursa Şube Genel Kurulu Şube Başkanı Nuri Han'ın açış konuşmasıyla başladı ve saygı duruşu yapıldı. 22 Temmuz'da yitirdiğimiz Bursa Şubemiz Mali Sekreteri Hasan Vasıf Kırılmaz da kongrede bir kez daha saygı ve rahmetle anıldı. Sendikamızın genel merkez yöneticilerinin, şube başkan ve yöneticileri ile genel merkez denetim ve disiplin kurulu üyelerinin de katıldığı genel kurula Bursa'dan siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütleri temsilcilerinin katılımı yoğundu. Türk-İş Genel Sekreteri ve Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, DİSK Bursa Bölge Temsilcisi ve Birleşik Metal-İş Bursa Şube Başkanı Ayhan Ekinci, ÖDP Bursa İl Başkanı Yüksel Akgün, EMEP Bursa İl Yöneticisi Yavuz Çağlayan da genel kurula katılarak birer konuşma yaptılar. Türk-İş 8. Bölge Temsilci Yardımcısı Sabri Özdemir, Yol-İş 1 Nolu Şube Başkanı Nursel Kaya, Şube Sekreteri Ahmet Kolayca, TEKSİF Bursa Şube Başkanı Turan Eyici, TEKSİF Pilot Şube Başkanı Osman Tunalı, Türk Metal 3 Nolu Şube Başkanı Mesut Gezer, Türk Metal Nilüfer Şube Başkanı Ruhi Biçer, Şube Sekreteri Yılmaz Özlütürk, Yol-İş 2 Nolu Şube Başkanı Recep Karakaşlı, Türk Metal Bursa Şubesi 2 Nolu Şube Sekreteri Nurettin Bari, Eğitim-Sen Bursa Şube Örgütlenme Sekreteri Ersel Ataç, TÜMTİS Bursa Şube Sekreteri Özdemir Aslan, TÜMTİS Bursa Şube Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Yetan, DİSK Emekli-Sen Bursa Şube Başkanı Salih Beyazhançer, EMEP Bursa İl Örgütü Yöneticisi Asım Canbaz genel kurulu onurlandıran konuklardı. Sendikamız Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın'ın Başkanlığında Adana Şube Başkanımız Ahmet Kabaca, İzmir Şube Başkanımız A.Gani Gündoğdu, Kırıkkale Şube Başkanımız Recep Sefer ve İstanbul 2 Nolu Şube Başkanımız Ecvet Eşlegül divan üyeliklerine seçildiler. Bursa Şubesi Yönetim Kurulu adına 8. Olağan Genel Kurul Çalışma Raporuyla ilgili olarak bilgi vermek üzere kürsüye çıkan Şube Başkanı Nuri Han, kongrenin başta Bursa'da yaşayan, örgütlü, örgütsüz tüm emekçilere ve Türkiye işçi sınıfına yararlı olmasına dileyerek geçmiş dört yıllık dönem faaliyetlerini anlattı. Han, Şube olarak yıllardır Bursa'nın tüm demokrasi mücadelesinin içinde yer aldıklarını, işten atılmalara, örgütlenmelere, mitinglere karşı duyarlılık gösterdiklerini belirterek şunları söyledi: “Bursa Şubesi olarak yeni dönemdeki hedefimiz, bölgemizde tek bir sendikasız işçi kalmayana kadar mücadele etmektir. Her işyeri, her gönüllü işçi bizim gelecekteki üyemizdir. Bu anlayışla gece demeden gündüz demeden koşturuyoruz. Yeni dönemde de neye mal olursa olsun koşturmaya, örgütlemeye. sendikamızı tanıtmaya devam edeceğiz.” Öztaşkın: Krize karşı emekçiler için sosyal paket hazırlanmalı Bursa Şubesi Genel Kurulu'nda konuşan Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, dünyanın küresel bir krize girdiğini, krizin kapitalizmin kalesi ABD'de çıktığını ve bütün dünyayı etkisi altına aldığını söyleyerek, “Kriz kapitalizmin, sistemin krizidir. Yıllardır bizlere bu sistemin alternatifi yok deniliyordu. Kapitalizm çökmüştür diyemeyiz ama bu kriz sistemin sarsıldığının kanıtıdır” dedi. Kriz devam ettiği sürece ekonomide durgunluğun, işsizliğin, yoksulluğun, eşitsizliğin artacağını, açlığın Afrika dışında da yayılacağını belirten Öztaşkın, 2009'da dünyada, işsizler ordusuna 20 milyon yeni işsizin ekleneceğinin öngörüldüğünü bildirdi. “Kriz uzun sürdüğü takdirde, 1938-40'lı yıllarda olduğu gibi dünya sermayesi savaş ekonomisini gündeme getirecektir” diyen Öztaşkın şöyle devam etti: “Dünyanın çeşitli bölgelerinde çatışma ortamı yaratılacak. Yerel, bölgesel, etnik çatışmalar ortaya çıkacaktır. Kriz Türkiye'yi de etkileyecek ve bunun etkileri önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde görülecektir. İşverenler krizi bahane edecek, esnek çalışma koşullarını dayatacaklar. ücretsiz izne çıkarmalar, kıdem tazminatının ortadan kaldırılması, bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilmesi gündeme gelecek, İşsizlik Sigortası Fonu'na el koymaya çalışacaklar. Yeni zamlarla, yeni vergi uygulamalarıyla, mevduatın güvence altına alınmasıyla krizin faturası birilerine kesilmeye çalışılacak.” Krize karşı ne yapmalı? Krize karşı sendikaların ortak strateji izlemesi gerektiğini vurgulayan Öztaşkın, “Sadece sendikalar değil emekten yana, tüm çalışanlardan yana bütün kuruluşlar krize karşı ortak bir strateji izlemeli. Emeği temsil eden bütün güçler aralarındaki suni ayrılıkları bırakıp bir araya gelmeli. Türk-İş, bütün emek örgütlerine ortak bir strateji izlenmesi için çağrı yapmalı ve emekçiler için oluşturulacak sosyal paketle ilgili olarak hükümete teklif götürülmeli. Bu yapılmadığında fatura bizlere kesilecek” dedi. Krizlerde şirketlerin kurtarıldığını, şirketlerin zararlarının devletleştirildiğini ve faturanın emekçilere kesildiğini ifade eden Öztaşkın, kriz nedeniyle işten çıkarmaların yasaklanması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Bir komisyon oluşturulmalı. Bu komisyonda işçi, işveren, hükümet temsilcileri ve akademisyenler yer alsın. Kararı böyle bir komisyon vermeli. Bazı işverenler krizi fırsat olarak kolluyorlar. Buna müsaade edilmemeli.” İşsizlik Sigortası Fonu krizde işsiz kalan işçiler için kullanılmalı Oluşturulacak sosyal pakette İşsizlik Sigortası Fonu'ndan yararlanmanın mümkün olduğunu belirten Öztaşkın sözlerini şöyle sürdürdü: “İşsizlik Sigortası Fonu'nda para var. Eğer bazı işyerleri ücretsiz izin uygulamasına geçecekse hükümet ücretsiz izinlerin parasını bu fondan karşılamalıdır. Kriz nedeniyle işten çıkarmalarda işçilere yapılacak ödemenin süresi uzatılmalı ve ücretler bu fondan ödenmelidir. Durgunluğun nedeni talep fazlası olarak gösteriliyor. Kapitalizm ihtiyaca göre üretim yapmaz, en fazla karı gözetir. Krizin nedeni fazla üretim ise haftalık çalışma saatlerini 40 saate indirin. Aradaki 5 saatlik ücret farkını da İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılayın.” Krize karşı bir tedbir olarak sosyal devletin güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Öztaşkın, “Bize bu zamana kadar herşeyi piyasanın belirleyeceğini söylediler. Ama gördük ki hiç de öyle değilmiş. Bize, bankalarınızı, şirketlerinizi özelleştirin diyenler kendi bankalarını kurtarmak için trilyonlar aktarıyorlar. Özelleştirmeler durdurulmalıdır. Planlı ekonomiye yeniden geçilmeli ve özelleştirilen stratejik kamu kuruluşları da yeniden devletleştirilmelidir” dedi. GB'den kesinlikle çıkılmalı Gümrük Birliği'nden kesinlikle çıkılması gerektiğini vurgulayan Öztaşkın, üretimi arttırıcı programların ortaya konulmasının, halktan yana politikalar izlemenin zorunlu olduğunu bildirdi. Öztaşkın şöyle konuştu: “Sayın Başbakan, bugün IMF'ye, ümüğümüzü sıktırmayız diyorsun da 6 yıldır bu milletin ümüğünü niye sıktırdınız? Rant sağlamak için değil, bu ülkeyi düşünerek IMF'ye karşı çıkacaksın. Türkiye'nin 500 milyar dolar dış borcu var. Uyguladığınız politikalarla siz yine IMF'ye muhtaçsınız. IMF ile hiçbir anlaşma yapılmamalıdır. IMF ile yapılacak anlaşmanın bedeli vardır, biz çalışanlar ise bu bedeli ödemek istemiyoruz.” Sizi hedef alan ülkeyle terör sorununu çözemezsiniz Ülkenin diğer önemli bir sorununun da terör sorunu olduğunu belirten Öztaşkın, “Türkiye üzerinde oyunlar oynandığını, Büyük Ortadoğu Projesi'nin, açık açık ülkemizi de içine alan ve toplam 22 ülkeyi kapsayan bir proje olduğunu söyledi. Krizin devam ettiği takdirde ülkemizin çatışma ortamının hedefi haline geleceğini kaydeden Öztaşkın şöyle devam etti: “Petrol-İş olarak yıllardır uyarıyoruz. Herkesi, herkesimi sağduyulu olmaya çağırıyoruz. Her gün askerler ölüyor, şehit oluyor. Patlayan, patlamayan bombalarla şehirlerde olaylar oluyor. Ölen her insanın çevresinde kin ve nefret tohumları yeşeriyor. Hala bazı siyasetçilerimiz bu konu üzerinden kendilerine rant sağlama peşindeler. Terör sorununu ABD'ye havale etmişiz, çözmesini istiyoruz. Bu ülke zaten BOP ile sizi hedef alan ülke değil mi? Kimlik üzerine yapılan politikalar ülkemizi tehlikeli bir uçurumun kenarına getirdi. Duygularımızla değil mantığımızla hareket etmeliyiz. Sorunlarımızı, demokrasi, barış ve insan haklarını ana eksen kabul ederek çözmeliyiz.” Hükümetten rahatsız isen tavrını koyarsın Türkiye sendikal hareketinin içinde bulunduğu duruma de değinen Öztaşkın, “Sendikal hareket giderek küçülmekte, gücünü, etkinliğini yitirmektedir. Bir çok ülke sendikası bunu zamanında gördü ve birleşerek eski güçlerini korumaya çalışıyor. Bizde ise tam tersi olmakta, ders alınmamaktadır. Ülkemizde sendikaların birleşememelerinin önündeki engel, işçilikle bağı kalmamış, ülkesini, işçi sınıfını değil sadece koltuğunu düşünen sendikacılardır” dedi. İktidardan ricacı bir sendikal anlayışla sorunların çözülemeyeceğini, sendikaların siyaseti yönlendiren, siyasette rol alan bir konumda olmaları gerektiğini vurgulayan Öztaşkın, “Kamuoyunda Türk-İş, hala siyasi iktidara yakın olarak algılanmıyor mu? Bu algılamayı yıkmak, işçilere. emekçilere güven vermek istiyorsanız tavır koyarsınız. İşte yerel seçimler geliyor. Bu hükümetten rahatsız isen tavrını koyarsın” dedi. 2009 sözleşme yılını fırsata dönüştürelim 2009 yılının, kamu ve özel sektör dahil 500 bin işçinin sözleşme yılı olduğunu ifade eden Öztaşkın, “ Bu dönem fırsata dönüştürülebilir. Sendikal hareket yıllardır taviz vererek ayakta kalmaya çalışıyor. İnsanların mücadele ruhları köreltiliyor. insanlar umutsuzluğa itiliyor. 1980 ihtilalinden sonra bir çok hakkımızı kaybettik. Sendikalar kırmızı çizgilerini çekmeli. Türk-İş olarak, “Başta kıdem tazminatı olmak üzere haklarımıza dokunman genel grev nedenidir” dersen sorunlar çözülür” diye konuştu. Bursa şubemizin örgütlü olduğu işyerlerindeki sorunlara da değinen Öztaşkın, Şube Genel Kurulu'nun işçi sınıfına, sendikamız üyelerine, örgütlü, örgütsüz işçilere, emekçilere, tüm çalışanlara hayırlı olmasını dileyerek sözlerini bitirdi. Adayların konuşmaları Öztaşkın'ın konuşmasından sonra delegelerden Ö. Faruk Küçük, Nilgün Ergun, Yusuf İkiz ve Muhammet Can söz alarak birer konuşma yaptılar. Daha sonra ise Mali Sekreter adayları Muharrem Karakiprik ve Hakan Bilgin ile İdari Sekreter adayları Erol Coşkun ve M. Sedat Özturan söz alarak konuştular. Bursa Şube Başkanlığına aday olan Faruk Ünal da yaptığı konuşmada, son dört yıllık dönemde örgütlenmede başarı sağlanamadığını, üyeler arasında kopukluk yaşandığını ve dayanışma eksikliği olduğunu söyleyerek “Biz sermayesi emek olan işçi kardeşlerimizi birbiriyle buluşturacağız. Örgütlenmekten başka çaremizin olmadığı bilinciyle bütün arkadaşlarımızı örgütlenme faaliyetlerine katacağız. Bölgemizde medya ile sivil toplum kuruluşları ile demokratik kitle örgütleriyle, meslek kuruluşlarıyla Petrol-İş Bursa Şubesi olarak ilişkilerimizi geliştireceğiz. Kadro olarak, ekip olarak yönetime hazırız” dedi. Ünal'ın konuşmasından sonra Nuri Han tekrar kürsüye çıkarak eleştirileri yanıtladı. İşyerlerinde yaşanan sorunlara değinen Nuri Han, Bursagaz'da işkolu değişikliği nedeniyle örgütlülüğün kaybedildiğini, FAURECIA Polifleks Otomotiv firmasında yaşanan sıkıntının ise işverenin 11 aylık, belirli süreli sözleşme ile işçi çalıştırmasından kaynaklandığını ifade etti. Han, bu işyerinde 60 üye ile başladıklarını şu anda ise 230 üyeye ulaştıklarını söyledi. Han, Gemlik Gübre Fabrikası'nda ise Gemlik Gübre işçileri ve Bursa Şubesi olarak onurlu bir direniş gerçekleştirdiklerini kaydetti. BPO firmasında bir talihsizlik yaşandığını, işçilerin jandarma zoruyla fabrika dışına çıkarıldığını belirten Han, bu fabrika önünde de üç ay direndiklerini belirtti. Contitech firmasında örgütlenme çalışmaları için 2 yıldır çalıştıklarını ifade eden Han, Şube olarak bir çok işyerinde örgütlenme faaliyeti yürüttüklerini bildirdi. Sektörün Türkiye'de bitmesi nedeniyle Swedish Match Kibrit Fabrikası'nın kapandığını ifade eden Han, Bursa Şubesi'nin geçen dönem içinde yoğun ve etkili bir örgütlenme mücadelesi verdiğini söyledi. Han'ın konuşmasından sonra oylamaya geçildi. Yapılan oylamada şube başkanı, idari sekreter, mali sekreter, diğer yönetim kurulu üyeleri ile denetim, disiplin kurulu üyeleri ve merkez genel kurulu delegeleri seçildi.