Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), "Asgari ücret ve ekonomik büyüme" raporunda, verimlilik ve ekonomik büyümenin asgari ücrete yansımadığını vurguladı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü DİSK-AR'ın Aralık 2011 Asgari Ücret ve Ekonomik Büyüme Raporu'nda Türkiye ekonomisinin 2009'da yüzde 4 küçüldüğü, 2010 ve 2011'de ise yüksek büyüme oranlarına ulaştığı hatırlatılarak, ancak ne kriz öncesinde ne de sonrasında ekonomik gelişmenin halka yansımadığı asgari ücretin yerinde saydığı ifade edildi.
'ASGARİ ÜCRET 2754 LİRA OLACAKTI'
Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, Devlet Planlama Teşkilatı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Verimlilik Genel Müdürlüğü verileri ile endeksleme yöntemi kullanılarak hazırlanan rapora göre; 33 yıllık bir dönem için ekonomi sabit fiyatlarla 3,51 kat büyürken, reel asgari ücret yüzde 6'lık gelişme ile neredeyse yerinde saydı. 1999 yılına kadar 1978 yılındaki ekonomik gücüne ulaşmayan asgari ücret, bu yılda ulaştığı düzeyi, yüksek enflasyon ortamında yaşanan iki krizle ciddi bir biçimde kaybetti.
Raporda 1978 ve 1999 seviyesine ancak 2004 yılında yeniden ulaşabildiği ancak 2005 yılından bu yana ise asgari ücretin yerinde saymaya devam ettiği ifade edilerek şu ifadeler yer verildi; ''Hâlbuki asgari ücret ekonomik büyüme oranında bir artış kaydetseydi bugün brüt 2.754 TL, net 1973 TL ve 789,2 avro olacaktı. Komşumuz Yunanistan'da asgari ücret brüt 876,62 avro düzeyindedir''
Rapora göre; sadece 2005 yılından bu yana ekonomik büyümenin asgari ücrete yansımamasının işçilere bedeli net 138 TL'lik gelir kaybı.
TÜRKİYE İNSANİ GELİŞMİŞLİK AÇISINDAN 92. SIRADA
Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik İndeksine göre Türkiye'nin, insani gelişmişlik açısından 187 ülke içerisinde 92. Sırada olduğunun ifade edildiği raporda, ekonomik gelişmenin, herkesin zenginleştiği, kaynakların adilce bölüşüldüğü, çevreye dost, insana yakışır bir çalışma yaşamının hakim olduğu bir gelişme olması gerektiği vurgulandı.
Raporda asgari ücretin , işçi ailesi ile birlikte gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret olduğu belirtilerek Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, sigortalı ücretlilerin yaklaşık yarısı asgari ücret düzeyinde gelire sahip olduğuna dikkat çekiliyor.
Asgari ücret zammı aileleri ile birlikte 20 milyon kişiyi doğrudan etkilediğinin vurgulandığı raporda, asgari ücretin bir işçinin ailesi ile birlikte asgari olarak temel ihtiyaçlarını karşılayacak, işçiyi kimseye muhtaç etmeyecek bir düzeyde belirlenmesi ve sefaletin son bulması için; asgari ücretin, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde tespit edilmesi, tespit komisyonuna emek örgütlerinin de katılımının sağlanması, asgari ücret üzerindeki vergilerin kaldırılması, herkese aynı oranda belirlenmesi, asgari ücretin gelir dağılımını düzenleyici yönde belirlenmesi ve ekonomik büyümeden pay alması gerektiği ifade edildi.