Çay üreticileri, kota uygulamasına ve özel çay fabrikalarına mahkum edilmelerine yönelik tepki eylemlerine devam ediyor. Çay-Sen Rize’de eylem yaptı, taleplerini açıkladı. Eylemde çayını yola döken üreticilerin AKP’ye yürüyüşü engellendi.
Çaykur’un yaş çay alımlarında sürdürdüğü kontenjan uygulamasına, özel sektörün bunu fırsat bilerek açıklanan yaş çay taban fiyatının neredeyse yarısına yaş çay almasına karşı üretici eylemleri sürüyor.
Dün (24 Mayıs) çay üreticileri sendikası Çay-Sen’in çağrısıyla yaklaşık 200 üretici Rize’de eylem yaptı. ’Çayına, suyuna ve doğana sahip çık’ pankartı ile Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan üreticiler burada bir açıklama yapıp AKP İl binasına siyah çelenk bırakmak istedi. Açıklama yapan üreticilerin AKP’ye yürüyüşü polis tarafından engellendi. Polis barikatı önünde yaşanan kısa süreli arbedenin ardından üreticiler AKP’ye bırakmak istedikleri siyah çelengi parçalayarak eylemlerine son verdi. Üreticiler eylemde yaş çay alım taban fiyatına tepki göstermek için çaylarını yola döktü.
Üreticilerin eyleminde konuşan Çay Sen Genel Başkanı Recep Memişoğlu son bir haftadır Doğu Karadeniz’de gerçekleşen çay üreticisi eylemlerinin, sorunlar karşısında üreticinin anlık dışa vurumları olduğunu söyledi ve kendilerine “üç beş kişi” gözüyle bakılsa da bu eylemlerin yaklaşan üretici isyanının habercisi olduğunu belirtti.
Memişoğlu açıklamasında Başbakan’ın “özel sektör çay fiyatına karışmam” açıklamasını eleştirerek çay üreticilerinin sorunlarının görmezden gelindiğini söyledi ve iktidarın tercihini şirketlerden, özel sektörden yana yaptığını bildiklerini ama kendilerinin de yoksulluğa boyun eğmeyeceğini ifade etti.
Eylemde çay üreticilerinin şu taleplerini sıraladı:
“Biz “Allahın ürününe kota mı konur ” diyen başbakanın kotayı ve kontenjanı kaldırmasını istiyoruz.
Biz, 2002 yılında “çayın fiyatı 75 kuruş olmalı” diyen başbakanın çayımıza değerinde fiyat vermesini talep ediyoruz. Çayın fiyatı 1 lira 70 kuruş olmalıdır.
Biz, ‘taban fiyat’ diye açıklanan çayımıza biçilen değerin, özelide kapsayıcı ve bağlayıcı olmasını talep ediyoruz.
Biz, özel sektörün taban fiyatın altında çay alamamasını, alırsa yasal engelin ve yaptırımın olmasını talep ediyoruz.
Biz, Çay sektörü sürecinin yönetilmesinde söz ve karar sahibi olmak istiyoruz.
Biz, bizim adımıza “Rize Ticaret Borsasının” karar vermesini istemiyoruz.
Biz, çayın fiyatının belirlenmesinden, üretimin tüm aşamalarına kadar sözümüzün dinlendiği, karar verici mekanizmalarda bizzat olmak istiyoruz.
Biz, kaçak çayın ülkemize girmesini istemiyoruz. Devlet yetkililerinin bu işte parmağı olmadan kaçakçılık olamayacağını bir kez daha buradan haykırıyoruz.
Biz, gübreden KDV alınmamasını talep ediyoruz.
Biz, Ziraat Odalarını yarı resmi kuruluş olmasını istemiyoruz. Çiftçilerin hak ve menfaatlerini savunan kurumlar haline getirilmesini istiyoruz.
Biz, yaş çay üreticilerinin örgütlenmesindeki engellerin hemen şimdi kaldırılmasını istiyoruz. Yeter ki engeller kaldırılsın, biz kendimize yeteriz, sizin hamiliğinizi istemiyoruz.”