17-18 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen Petrol-İş’in 26. Olağan Merkez Genel Kurul’u sonrası kamuoyu ile paylaşılan yeni dönem yol haritası üzerine Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu’nun fikirlerini aldık. Lordoğlu sendika içi demokrasi kavramının önemine dikkat çekti.
“Bu gün çok iyi bildiğimiz nedenlerle sendika içi demokrasi kavramı ve içeriği çok az tartışılan bir konu olmaktadır. Şüphesiz ki bu tartışma ülkenin genel demokrasi sorunundan ayrı düşünmek mümkün değildir. Siyasi kavramlardan ve içerikten yoksunluk, ekonomik mücadeleyi de doğrudan etkileyecektir. Çıkarların farklı olmasına dayalı bir sistem içinde sınıfın en önemli örgütlerinden biri olan sendikaların demokratik mekanizmalara sahip olmadan işlemesi, onların uzun dönemli çıkarları ile uyuşması mümkün olamaz. Yeni üyelerin katılımı sendikaların genişlemesi, demokrasi kavramının ve araçlarının yerleşmesi ve uygulanması ile yakından bağlantılıdır.
Türkiye içindeki sendikaların son elli yıllık tarihleri, uyguladıkları ve uygulayacakları demokrasi anlayışları açısından sonuç vermediği aşikardır. Üye sayılarının azalması, dar bir kesim için sendikal mücadele örgütlemeleri, sendika bürokrasisinin merkezi ve otoriter yapısı, şeffaf olmayan yönetim yapıları demokratik geleneklerle açıklamak zordur.”
Sınıfsal çıkarların en üst düzeye taşınabilmesi noktasında sendika içi demokrasi kadar sermaye sınıfından bağımsızlaşmış bir yapının önemine işaret eden Lordoğlu şunları söyledi:
“Belki de sendikaların kapitalist bir yapılanma içindeki rollerini de göz ardı etmemek gerekir. İşçi sınıfı çıkarlarını ileri bir noktaya taşımada muhtelif zafiyet odakları bulunmaktadır. Özellikle her pazarlık döneminde ele alınan konuların bütünü sermaye sınıfı yakın dirsek teması taşımaktadır. Bunları yok sayıp, sadece sendikaların demokratik bir yapıya ulaşması ile sınıfsal çıkarların en üst düzeye ulaşacağını düşünmüyoruz. Ancak ister profesyonel, isterse amatör kadrolardan oluşan bir yönetimin sınıf çıkarları açısından geniş bir tabana yayılmasındaki demokratik zarureti de ihmal etmemek gerekir. Petrol-İş sendikası sendika içi demokrasiyi savunan ve merkezi olmayan, tahakkümü reddeden, üyelerinin sendika içinde aktif rol alışını destekleyen belirli bir grup, siyasi teşekkülün parçası olmadan çalışan bir örgüt niteliğinde bir kurum olduğunun bilincindeyim.”