Denizbank müşterisi olmayana yemek yok

Tüm akademisyenlerin, üniversite emekçilerinin ve öğrencilerin ancak Deniz Bank’taki bu hesaplarına para yükleyerek yemek yiyebilecekleri duyurulmuştu ve bugün söylenilen yapıldı

Bir süredir üniversitelerde yaygınlaşan Kampus Kart uygulaması bugün Marmara Üniversitesi’nde yeni bir aşamaya ulaştı. Üniversitenin kimlik kartı yerine, asıl olarak banka kartı olan yeni kimlikleri kullanmayı kabul etmeyen akademisyenler, öğrenciler ve üniversite emekçileri bugün Marmara Üniversitesi kampuslarının yemekhanelerinde yemek yiyemediler. Bugün Deniz Bank müşterisi olmayan hiçbir üniversiteli Marmara Üniversitesi kampuslarında yemekhaneye giremedi!

Yemekhanelere giden üniversiteliler, daha önceden olduğu gibi para vererek yemek yiyemeyeceklerini yemekhane girişine asılan ilanlarla öğrendiler. Girişe konan “pos cihazları”na kartını okutmayan hiç kimsenin yemek alamayacağı yemekhanedeki görevlilere de sıkı sıkı tembih edilmişti. Yemekhane girişinde bekleyen görevliler, itiraz eden ve yemek yemek için banka müşteri olmak zorunda olmadıklarını söyleyen akademisyenleri “emir böyle” diyerek geri çevirdiler.

Anadolu Hisarı kampusunda akademisyenlerin konuya dair tespit tutanağı da görevliler tarafından imzalanmadı. Banka kartı olmayanın yemek yiyemediğine dair tespit tutanağına akademisyenler imza koydu.

“Kolaylık değil daha fazla denetim ve kontrol”
Marmara Üniversitesi’nin yaz başı uygulamaya başladığı “bir tarafı banka kartı bir tarafı kimlik kartı” olan Kampus Kar uygulaması, “öğrencilerin, akademik ve idari personelin yerleşkedeki yaşamlarını kolaylaştırmak” gerekçesiyle savunuluyor. Üniversite yönetimi bu yeni kartın kampusların ve kütüphanelerin girişlerinde, kütüphanelerin giriş çıkışlarında, otoparklarda, yemekhanelerde kimlik ve ödeme aracı olarak kullanılabileceğini duyurmuştu. Üniversitenin yeni kimlik kartıyla alışveriş de yapılabiliyor ve ATM’lerden nakit para da çekilebiliyor.

Kampus Kart uygulamasında karşı çıkan Eğitim-Sen 6 No’lu üniversite şubesi ise bu kartın
“yaşamı kolaylaştırmak” için değil kontrol ve denetimi aracı olarak gündeme geldiğini savunuyor. Sendika, üniversitelere giriş çıkışları tek tek kayıt altına almanın, akademik yaşamı ve emek sürecini denetim ve kontrol amacına yönelik olduğunu savunuyor ve bu durumun özgür akademik çalışmaya zarar verdiğini vurguluyor.

“Kişilik haklarımız ihlal ediliyor”

devamı için: