Yılların toplumsal birikimleri olan kamu tekelleri Tüpraş ve Tekel, “babalar gibi satışla” yerli ve yabancı özel tekellerin yağmasına açılmaktadır.
Oysa 4046 sayılı Özelleştirme Yasası’nın amaçları;
Verimliliğin artırılması,
Kamu giderlerinin azaltılması olarak sayılmaktadır.
Aşağıda belirtildiği gibi, söz konusu kârlı kuruluşların özel sektöre devredilmesiyle bu amaç ihlal edilmektedir.
Bu kuruluşların 2002 yılı ekonomik göstergeleri değerlendirildiğinde;
Yılların toplumsal birikimleri olan kamu tekelleri Tüpraş ve Tekel, “babalar gibi satışla” yerli ve yabancı özel tekellerin yağmasına açılmaktadır.
Oysa 4046 sayılı Özelleştirme Yasası’nın amaçları;
Verimliliğin artırılması,
Kamu giderlerinin azaltılması olarak sayılmaktadır.
Aşağıda belirtildiği gibi, söz konusu kârlı kuruluşların özel sektöre devredilmesiyle bu amaç ihlal edilmektedir.
Bu kuruluşların 2002 yılı ekonomik göstergeleri değerlendirildiğinde;
TÜPRAŞ;
16.5 katrilyon TL ciro,
8.9 katrilyon TL vergi ve fon ödemesi,
258 trilyon TL dönem kârı,
TEKEL ise;
4.4 katrilyon TL ciro,
2.9 katrilyon kamu fonu,
303 trilyon TL dönem kârı gerçekleştirmişlerdir.
Tekel, yarattığı kamu fonları ile bütçedeki gelir vergisinin, % 21.3’ünü karşılarken, servet vergilerinin yaklaşık, 4 katı kadar hazineye kaynak aktarımında bulunmuştur.
Tüpraş ise, devletin toplam vergi/fon gelirlerinin % 20’sini tek başına karşılamaktadır.
Ekonomik performansları tartışılmaz olan bu kuruluşlar, yarattıkları katma değer, istihdam, sosyal ve toplumsal boyutuyla ülkemiz açısından çok önemli konuma sahiptirler.
Özelleştirmeleri bir yıkım harekatı olarak sürdüren siyasi iktidar, zorunlu emeklilik yoluyla bu kuruluşların alıcıları lehine işçi temizliği yapmaktadır.
Tekel, Türkiye tütün ve tütüncüsünün, Tüpraş, sanayici ve halkın teminatı, güvencesidir. Bu doğal tekeller, fiyatları düzenleyici rolleriyle kamu yararını gerçekleştirmektedirler.
Bu kuruluşların özelleştirilmesiyle gerek yerli üreticiler, gerekse bu hizmetlerden yararlanan geniş toplumsal kesimler yoksullaşarak güçsüzleşeceklerdir.
İşsizlik ve sendikasızlaştırma operasyonlarıyla sosyal dengeler alt üst olacaktır.
Tekel’in sigara ve alkollü içki tesisleri “babalar gibi” yabancı firmalara “satılınca” yabancı tekeller piyasaya hakim olacaktır.
Kamu tekeli tütün, anason, üzüm, tuz üreticisini, halkı ve devlet hazinesini gözetmektedir.
Benzer biçimde kamu mülkiyetindeki Tüpraş ürünlerinden yararlanan sanayi, halk ve devlet hazinesi kamu yararı doğrultusunda korunmaktadır.
Özelleştirilmeleriyle devlet tekelleri, yerli ve yabancı özel tekel haline geleceklerdir.
Unutulmamalıdır ki, devlet tekeli toplum yararına, özel tekel kendi kârına, yani, halk zararına çalışır.
24 Ekim 2003 günü tüm toplum olarak bu yıkım girişimini sorgulamalıyız. Kararlı tavrımızı ortaya koymalıyız.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Korkut Güler Mustafa Öztaşkın
Tek Gıda-İş Sendikası Petrol-İş Sendikası
Genel Başkan Genel Başkan