DEVA'da yaşanan direnişte, iki kadın arkadaşımız da en ön saflarda yer aldılar. Onlarla, sendikalaşma sürecini, işten atılmaları, direniş sürecini konuştuk. İşyerinin sendikasızlaştırılmasıyla pek çok haklarını kaybettiklerini, anayasal haklarını sonuna kadar savunacaklarını belirttiler.
Sizi tanıyabilir miyiz, kaç yıldır burada çalışıyordunuz?
İsmim Münevver Yavuz, bekârım, 8 yıldır Deva İlaç'ta çalışıyordum.
Ne zaman işten çıkarıldınız, gerekçe neydi?
22 Ağustos günü işten çıkarıldım. 25. maddeyi gerekçe göstererek çıkardılar. Ama gerçek neden elbette sendikalaşmak. Sendikaya, dışarıdaki arkadaşlara destek verdiğim için çıkarıldım.
Ne zamandan beri sendikalısınız?
İşyeri İstanbul'dayken sendika üyesiydim. Daha sonra 2010'da DEVA Çerkezköy'e taşındı. 2011'de toplu sözleşme haklarından vazgeçmemiz istendi, hepimize bireysel sözleşmeler imzalatıldı, imzalamayanlar işten çıkarıldı. Bu arada sendika üyeliğinden de istifa ederek sendikasız olarak çalışmaya başladık.
Daha sonra tekrar sendikaya üye oldunuz mu?
Evet, ben daha önce sendikalı olduğum için hakkımı, hukukumu her şeyi biliyordum. Temelimiz sağlam olduğu için de devam ettirmeyi düşündük.
İşten çıkarılacağınız aklınıza geldi mi?
Hayır, hayır, çıkarılana kadar aklımın ucundan bile geçmedi atılacağım. Sonuçta sendikalaşmak anayasal bir hak.
DEVA'daki çalışma şartlarını anlatabilir misiniz?
Vardiyalı çalışıyorduk, 08:00-16:00 veya 16:00-00:00 işin durumuna göre 00:00-08:00 çalıştığımız da oluyordu.
Direnişte olmak nasıl bir şey?
Ben bu duyguyu ilk defa yaşıyorum. İlk defa direnişe katılıyorum, çok heyecan verici, destek vermek de çok önemli aslında.
Aileniz destekliyor mu?
Evet, sonuna kadar destek veriyorlar, çünkü benim ailem de ilaç sektöründe çalışıyor, ablam da ilaçta çalışıyor. Annem uzun süre ilaç sektöründe işçilik yapmış. Hepimiz ilaçta çalıştık esasında.
İşyerinde kadın olmaktan kaynaklı sıkıntılar yaşadınız mı, hakaret, küfür, taciz gibi?
Hayır, kesinlikle haklarını yiyemem o yönden.
Kadın dergisi daha önce de bir röportaj yapmış, kreş varmış ancak sendika gittikten sonra kreş kaldırılmış, çocuklu arkadaşlarınız ne yapıyor?
Çocuğu olan arkadaşlarımız kreşin tekrar açılmasını istiyorlar tabii. Çünkü çocuk bakımı konusunda çok güçlük çekiyorlar. Kreş bir haktır, bu konuda kadın arkadaşlarımı destekliyorum.
Ev işlerini kim yapıyor?
Evde çok fazla çalışmıyorum, ev işlerini annem ve kardeşlerim yapıyor daha ziyade.
Son dönemde artan iş kazaları konusunda ne düşünüyorsunuz?
Ancak bir iş kazası olduğu zaman önlem alınıyor, öyle söyleyeyim ben
size.
Bu konuda eğitim verildi mi, sizce yeterli mi ?
Evet, evet verildi. Dönem dönem veriliyor bu eğitimler.
Direnişin sonu ne olur sizce?
Umarım olumlu olur, sendika tekrar içeri girer. İçerdeki arkadaşlarımız da dışarıdaki arkadaşlarımıza destek verirler. Birlikte her şeyin üstesinden gelinebileceğine inanıyorum ben, sadece birlik ve beraberlik gerekiyor.
Direnişte olan iki kadından birisiniz, kendinizi tanıtabilir misiniz?
Ben Zeynep Cantürk, DEVA'da 15 yıldır çalışıyordum. Ben de 22 Ağustos'ta işten çıkarıldım.
O zamandan beri direniştesiniz?
Evet. Bu süreç başlayalı iki ay oldu. Daha önce sendikalıydık. 2001 yılında işe başladığımda Petrol-İş Sendikası vardı. 2010 yılında bireysel sözleşme imzalattılar, sendikadan istifa ettik. Bir süre sendikasız gitti, kimse ses çkarmadı. Geçtiğimiz Haziran'da tekrar sendikalaşma başladı. İki ay önce de sendikalı olan, bunun için mücadele edelim diyen işçileri çıkarmaya başladılar. Ben en son çıkarılan gruptaydım. “Sen sendikal faaliyette bulunuyorsun” diye çıkarmıyorlar elbette.
Hangi gerekçeyle çıkarttılar?
Yöneticilerine karşı gelme. Aslında üç ihtar gösterip sonrasında savunmamızı alıp çıkarmaları gerekiyor ama daha hiç savunma bile alınmadan çıkarılan arkadaşlarımız var Biz Petrol-İş Sendikası'na destek için tabldot bırakan gruptayız.
Beş kişi tabldot bırakıp yemekhaneyi terk ettik, ondan sonra savunmamızı aldılar, sonraki gün de işten çıkardılar. Yemekhane disiplinine uymama bahanesiyle işten çıkardılar.
DEVA'dan önce başka bir yerde çalışıyor muydunuz?
Ben DEVA'dan başka bir yerde çalışmadım. İlk işe başladığımda ofiste çalışıyordum, memur statüsünde olacaktım, ama arkadaşım bana “sendikalı ol, sendikalı olunca daha çok hakların oluyor” dedi.
Ben de üç ayım dolduktan sonra sendikaya üye oldum. 10 yıl boyunca sendikalı çalıştım, dört yıldır da sendikasız olarak çalışıyordum.
Peki sendikaya geçerken işten çıkarılma gibi bir korkunuz var mıydı?
Hayır, zaten eskiden sendika burada toplu sözleşme yapıyordu. 2010 yılından sonra başladı bu süreç. Üç senedir de kimseden ses çıkmıyordu, ama hiç zam verilmedi, pek çok hakkımız elimizden gitti. Son üç aydır sendikalaşmak için mücadele başlattık. Yıldırmak için mücadele edenleri işten çıkarmaya başladılar.
Siz ne iş yapıyordunuz, çalışma koşulları nasıldı?
Ben ofiste çalışıyordum. İş günüm 08:00-17:30 saatleri arasındaydı. Makinede çalışan arkadaşlarımız vardiyalı olarak çalışıyorlardı.
Siz evli misiniz, çocuğunuz var mı?
Ben de evli değilim.
Kreş yok sanırım...
Sendika varken kreş vardı, sendikayı feshettiler kreş hakkımız da gitti, üç ayda bir ikramiyemiz vardı, o gitti.
Sendika gittikten sonra kreşi kaldırdılar mı?
Tabii sendikal haktı çünkü kreş hakkı da. İzin paramız vardı, bir ay iznimiz vardı senelik, o gitti, mazeret iznimiz vardı 6 gün, onu da kaldırdılar. Şu anda mazeret iznini sadece saatlik kullanabiliyoruz. Haklarımız gitti, bu nedenle tekrar sendikalaşmak istiyoruz.
Şu anda direniştesiniz, peki aileniz sizi destekliyor mu?
Biz beş kardeşiz, diğerleri öğretmen, bilinçli insanlar. Bu süreçte hep beni desteklediler. "Kesinlikle geri adım atma" diyorlar bana. Ben çıkarılacağımı bile bile geri adım atmadım. Masaya tabldotu bırakırken de ertesi gün çıkarılacağımı çok iyi biliyordum. Zaten bizim sendikaya destek verdiğimiz biliniyor, fotoğraflarımız çekiliyordu, bizi takip ediyorlardı. İşverenler bizden daha çok çalışıyorlar maalesef. Sağolsun bizim arkadaşlarımız içinde de işverenlere destek olanlar var. Zaten iki ay önce çıkarılacak olanların arasında ben de vardım. Fotoğraflarımızı çekmişler lokalde, ama ben konum olarak işyerinde çok işe yaradığım için beni önce çıkartamadılar, sona bıraktılar. İki ay içinde birini de yetiştirdim. Yetiştirmeyebilirdim de, ama vicdanım el vermedi. Yani benim yaptığımı yapmasa da bir şekilde işveren yürütüyor işini; sendika girmesin, ne yaparsa yapsın, her şeyi göze alıyor.
Pek çok işsiz var, belki bundan cesaret alıyorlar?
Kesinlikle. Ben kamu yönetimi mezunuyum, ama işveren için hiçbir önemi yok. Yeni işçi alıyor, benden daha fazla ücret veriyor bir yandan da. O zaman sen benim haklarımı ver.
Ben her zaman sendikadan yanayım. Örgütlülük çok önemli. “En kötü sendika sendikasızlıktan iyidir” mantığı ile bakıyorum. Bireysel olarak beni muhatap alma, sendikayı muhatap al diyoruz. Sendikayı kesinlikle muhatap almadığı için bireysel çıkartıyor bizi. Bahaneleri de hazır zaten.
Bizim aileden de gelen bir bilinçlilik var. Kardeşlerim Eğitim-Sen'li. Ben DEVA'ya girmeden, Petrol-İş Sendikası'na üye olmadan önce de Eğitim-Sen'in eylemlerine gidiyordum. On sene de sendikalı olarak çalıştım, sendikanın ne olduğunu biliyorum.
Dört senedir de sendikasızlığın ne olduğunu öğrendik, ikisini de yaşadım, o kadar açık fark var
ki...
Türkiye'de gerek fabrikada gerek direnişte kadın olmak nasıl bir şey?
Hepimiz ekmek parası için çalışıyoruz, hepimiz eve ekmek götürüyoruz bunun erkeği kadını yok. Ben kadınla erkeğin eşit olması gerektiğini düşünüyorum.
Kadınlar hem evde hem dışarıda çalışıyor, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yani hem çalışıyorsun hem de ev kadınısın. Evdeki iş seni bekliyor, yemek yapıyorsun, temizlik yapıyorsun, evin işini de yapıyorsun bu zor. Hele Çerkezköy'e taşındıktan sonra bu arkadaşların durumu daha da zorlaştı. Ben yalnız yaşadığım için bir sıkıntım yok.
Peki bu süreç nasıl biter ?
Biz zaten DEVA'ya sendika girsin diye mücadele ediyoruz, onun için ekmeğimizden olduk, onun için işimizden olduk. Ben ihbar tazminatı almadan işten atıldım. Amacımız insanca yaşayabilmek için hakkımızı almak. Anayasal hakkımıza, sendika hakkımıza kavuşmak. Zaten yöneticiler de toplantı yaparken “sendikaya üye olmak anayasal hakkınız, herkes üye olabilir, sendikal faaliyette bulunur” diyor. Ama sendikaya üye olduğunuzda bahane uydurup sizi işten çıkarıyor. Söylediği ile uyguladığı tutmuyor zaten. ■
(Kaynak: Petrol-İş Kadın Dergisi, Sayı 49, Ekim 2014)