• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

DİSK, barajsız, yasaksız sendika için Meclis önündeydi

DİSK üyeleri, TBMM'nin gündemine gelen Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı'nı protesto etti.

04.10.2012

TBMM Dikmen kapısı önünde toplanan gruptakiler, döviz ve pankartlar açarak bir süre slogan attı.

DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, sendikaların aylardır, toplu sözleşme yetkileri verilmeyerek, toplu sözleşme hakkının gasp edildiğini ileri sürdü.

Tasarının Meclis'e sunulduğu şekliyle yasalaşması halinde önceki yasaların bir benzeri olacağını savunan Ekici, tasarıyı kabul etmediklerini söyledi.

Ekici, tasarıya ilişkin, işkolu, işletme ve işyeri barajlarını koruduğu, toplu sözleşme hakkını tüm işçilerin kullanabileceği bir hak olarak tanımlamadığı, yıllarca süren uyuşmazlıklara çözüm getirmediği eleştirilerinde bulundu.

Tasarıya göre işkolu barajının yüzde 1, 2, 3 olarak uygulanacağını ifade eden Ekici, bu şekilde 29 sendikanın toplu sözleşmeden mahrum kalacağını söyledi.

Ekici, ''TBMM'yi barajsız, yasaksız, sendikal hakların güvence altına alındığı bir yasa için göreve davet ediyoruz'' dedi.

Eyleme, CHP'li milletvekilleri Süleyman Çelebi, İzzet Çetin ve Musa Çam da destek verdi.

****
DİSK Genel Başkanı Erol Ekici’nin, TBMM’nin gündemine gelen 'Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı'na karşı Meclis önünde yapılan basın açıklaması konuşması:

BARAJSIZ, YASAKSIZ SENDİKAL HAKLARIN GÜVENCE ALTINA ALINDIĞI BİR YASA İSTİYORUZ!

Türkiye’deki toplu sözleşme düzeni ve sendikal özgürlükler alanını düzenleyen ‘Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’ yeniden TBMM’nin gündeminde. Kamuoyuna, Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı üzerinde tarafların mutabakata vardığı yönünde açıklamalar yapılmaktadır.

Ancak aylardır, toplu sözleşme yetkileri verilmeyerek, toplu sözleşme hakkı gasp edilerek, sendikalar çirkin bir pazarlığa zorlanmıştır. DİSK, 12 Eylül mirası sendikal mevzuatı, birkaç makyajla sürdürecek olan Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nı kabul etmemektedir ve iddia edilen mutabakatta yer almamaktadır.

Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nın TBMM’ye sunulduğu şekliyle yasalaşması halinde 12 Eylül Askeri Cuntası tarafından çıkarılan 2821 ve 2822 sayılı yasaların bir benzeri olmaktan başka sonuç yaratması mümkün değildir.

• İşkolu, işletme ve işyeri barajlarını koruyan,
• Yasaklarla dolu mevcut toplu sözleşme düzeninin korunmasında direnen,
• Toplu sözleşme hakkını, tüm işçilerin kullanabileceği bir hak olarak tanımlamayan,
• Yıllarca süren yetki uyuşmazlıklarına çözüm getirmeyen,
• Genel grev, hak grevi dahil bütün grev engellerini ve yasaklarını, grev ertelemelerini ve zorunlu tahkimi koruyan,
• Sendikalara ve toplu sözleşme düzenine devlet müdahelesini ve baskısını ortadan kaldırmayan,
• Sendika üyeliğinin ve temsilciliğin güvencesini sağlamayan bir yasa iddia edildiği gibi “reform” olarak nitelendirilemez!..

Eğer bu yasa tasarısı geçerse:

• Mevcut sigortalı işçilerin %57’si toplu sözleşme yapacak sendika bulamayacak.
• 7 sektör baraj altında kalacak. Sayıları 6 milyon 298 bin kişiyi bulacak inşaat, turizm, sağlık, taşımacılık, ticaret/büro/eğitim, basın ve liman işçileri için toplu sözleşme bir hayal olacak!
• Yasaya göre işkolu barajı yüzde 1, yüzde 2 ve yüzde 3 şeklinde uygulanacak. Özel sektörde gerçek sendikalaşma oranının yüzde 3 civarında olduğu düşünülecek olursa önümüzdeki yıllarda sendikal hareketin bütünü için ciddi bir tehlike söz konusu.
• Yasa uygulanmaya başlandığında %1 barajıyla 10 sendika, %2 barajıyla 13 sendika, %3 barajıyla 6 sendika baraj altında kalacak. Yani toplu sözleşme yetkisi olan mevcut sendikaların yarısından fazlası, 6 milyon 298 bin kişiyi temsil eden 29 sendika toplu sözleşme yapamayacak.
• 8 sektörde tek sendika egemenliği kurulacak ve 2 milyon 868 bin sigortalı işçi (yani %26’sı) tek sendikaya üye olmak zorunda kalacaklar.

AKP hükümetinin ILO normlarına ve Avrupa Sosyal Şartı’na rağmen bu yasayı çıkartmak istemesinin en önemli nedeni, militan, mücadeleci, devrimci sendikal anlayışların tasfiye edilerek, hükümetin arka bahçesi olan bürokratik sendikal yapıların geliştirilmesini sağlamaktır.

Bu nedenle
• Herkese özgürce sendika kurma ve sendikaya üye olma hakkı verilmesini,
• Sendikaların kendi iç işleyişlerini, denetimlerini ve faaliyetlerini serbestçe düzenleyebilme, kendi yöneticilerini serbestçe seçebilme hakkına sahip olmasını,
• Çok düzeyli toplu pazarlık ve toplu sözleşme düzeninin kurulmasını,
• Toplu sözleşme hakkı için yüzde 10 işkolu barajı dahil bütün barajların kaldırılmasını,
• Toplu iş sözleşmesi prosedürünün sadeleştirilmesini, sendikaların çalışanların tümünü temsil eden örgütler olarak tanınmasını, yetki uyuşmazlıklarında referandum uygulanmasını,
• Grev yasakları ve engellerinin kaldırılmasını TALEP EDİYORUZ!

Yasaksız, barajsız, ILO sözleşmeleri ve Avrupa Sosyal Şartı ile uyumlu,
sendikal hak ve özgürlükleri gerçek anlamda güvence altına alan, 12 Eylül’ün yarattığı tahribatı silmeye olanak sağlayacak bir sendikal mevzuatı bu ülke emekçilerinin hak ettiğine inanıyor ve TBMM'yi BARAJSIZ, YASAKSIZ
SENDİKAL HAKLARIN GÜVENCE ALTINA ALINDIĞI BİR YASA
İÇİN GÖREVE DAVET EDİYORUZ!

 

Kaynak: Birgün Gazetesi