Bugünlerde blok satışı gündemde olan TÜPRAŞ’ı anlatabilmek için, kısaca dünyadaki petrol şirketlerinin yapısına bakmak gerekir.
Dünya petrol şirketleri genel olarak, arama, ham petrol üretimi, boru hattı ile taşıma, petrokimya ve ürün dağıtımını kapsayan dikey entegre bir yapıdadırlar.
Bugünlerde blok satışı gündemde olan TÜPRAŞ’ı anlatabilmek için, kısaca dünyadaki petrol şirketlerinin yapısına bakmak gerekir.
Dünya petrol şirketleri genel olarak, arama, ham petrol üretimi, boru hattı ile taşıma, petrokimya ve ürün dağıtımını kapsayan dikey entegre bir yapıdadırlar.
Bunların, sermayelerinin büyük oranı ise kamu mülkiyetindedir. Bu yapılarını ülkelerinin, toplumlarının çıkarı için özenle korumaya çalışmaktadırlar.
İzmit, İzmir/Aliağa, Kırıkkale ve Batman’da kurulu 4 petrol rafinerisine sahip ve ülkemizin tek rafineri şirketi olan TÜPRAŞ’taki kamu payı, % 51’dir.
Aynı zamanda Türkiye’nin lastik hammaddesi ve sentetik kauçuk üreten tek petrokimya tesisine ve DİTAŞ’ın % 80’ine sahiptir.
- Yarattığı katma değerle Türkiye ekonomisinin lokomotifi konumundaki Tüpraş, en büyük sanayi kuruluşumuzdur.
- Avrupa’nın 7. büyük rafineri şirketi olup, bölgesindeki rafineriler arasında ilk sırada yer almaktadır.
- 27,6 milyon ton/yıl ham petrol kapasitesine ve Türkiye’nin toplam ürün depolama kapasitesinin de yarısına sahiptir.
- Coğrafi konumu nedeniyle, enerji kaynaklarını kolay ve ucuz temin edebilmektedir.
- Rafineri-petrokimya entegrasyonunun sağladığı sinerji ile maliyetlerini azaltma, kârlılığını artırma ve katma değeri yüksek ürün çeşitliliğini oluşturma avantajına sahiptir.
- Toplam 2,1 milyar dolar olan yatırımlarının, büyük bir bölümünü tamamlamıştır. Böylece çevre yükümlülüğüne ve mevzuatına uyumlu ürün üretimine AB ülkelerinden de önce geçebilmiştir.
- 4561 olan personelinin % 88’i yüksek okul, meslek yüksek okulu ve lise öğrenimi yapmıştır. Tüpraş nitelikli, yetişmiş ve örgütlü işgücüyle dünya petrol sektöründe kolayca rekabet etmektedir.
2004 yılında
- 24,5 milyon ton ham petrol işleyerek % 88,8 K.K.O. gerçekleştirmiştir.
- 22,8 milyon ton petrol ürünü, 79,6 bin ton petrokimya ürünü olmak üzere toplam 22,9 milyon ton ürün üretimi yapmıştır. Üretim verimliliği % 92,5 düzeyine ulaşmıştır.
- Toplam aktifleri 4 milyar dolar, öz sermayesi 2,4 milyar dolardır.
- 16,1 milyar dolar ciro gerçekleştirmiştir.
- Net dönem karı 491 milyon dolardır.
- 934,5 milyon dolar ihracat geliri elde ederek döviz tasarrufu sağlamıştır.
- Yeniden edinme değeri; 7,5-8 milyar dolardır.
- 2004 yılında 1,3 milyar dolar bedelle özelleştirilerek bir tabela şirketine devredilmesini, kararlı mücadelesiyle durduran sendikamız sayesinde, bugün piyasa değeri; 3,5-4 milyar dolara ulaşmıştır.
- 03.03.2005 tarihinde Tüpraş’ın % 14,76’lık kamu payı IMKB Toptan Satışlar Pazarı’nda, arkalarında kimlerin olduğu bilinmeyen 6 yabancı fona devredilmiştir. Satıştan gelen 446 milyon dolar borç ödemesinde kullanılmıştır.
Böylece Tüpraş’ın toplam sermayesinin üçte biri yabancıların eline geçmiştir.
AKP Hükümeti, adına “halka arz” diyerek hile yoluyla aslında YABANCILAŞTIRMA yapmaktadır.
- Tüpraş; yatırım, personel giderleri dahil tüm harcamalarını devlete yük olmadan kendi öz kaynaklarıyla karşılamaktadır.
- 2004 yılında ülke ekonomisine 8,2 milyar dolar katkı sağlayan Tüpraş, bölgesel enerji şirketi olma potansiyeline sahiptir.
Bu durumda soruyoruz?
GELECEĞİMİZ NEDEN SATILIYOR?
Petrol ürünleri talebi hızla artan ülkemizde özel sektör,
NİÇİN YENİ RAFİNERİLER KURMUYOR?
Asıl amaç, yılların birikimiyle kurularak geliştirilen bu stratejik yatırıma, ucuz ve kolay yoldan sahip olmaktır.
Böylece sektörde, üretimin, fiyatların, pazarın kontrol ve denetimi tamamen yerli/yabancı özel şirketlere geçecektir.
İnanıyoruz ve biliyoruz ki halkımız, buna izin vermeyerek geleceğine sahip çıkacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu adına
Mustafa ÖZTAŞKIN
Genel Başkan