Mağdurların temsilcisi olacağı vaatleriyle iktidara gelen AKP Hükümeti, Türkiye Gübre Sanayi'nin can damarı olan kamu gübre fabrikalarını ithal kömür ve sunta ticareti yapan tüccarlara, hem de yok pahasına " satmakla " uğraşıyor.
Bu iki kamu kuruluşunun üretimleri, ekonomik göstergeleri incelendiğinde, özel sektöre devredilmelerinin yaratacağı ekonomik, sosyal ve toplumsal tahribat açıkça görülecektir.
Mağdurların temsilcisi olacağı vaatleriyle iktidara gelen AKP Hükümeti, Türkiye Gübre Sanayi'nin can damarı olan kamu gübre fabrikalarını ithal kömür ve sunta ticareti yapan tüccarlara, hem de yok pahasına " satmakla " uğraşıyor.
Bu iki kamu kuruluşunun üretimleri, ekonomik göstergeleri incelendiğinde, özel sektöre devredilmelerinin yaratacağı ekonomik, sosyal ve toplumsal tahribat açıkça görülecektir.
1. GEMLİK GÜBRE A.Ş.
Gemlik Gübre Fabrikası'nda tarımsal ürünlerin verim artışında önemli bir işlevi olan kimyasal gübrelerden, % 26 Azotlu Kalsiyum amonyum nitrat gübresi ile bunun ana maddesi olan amonyak ve nitrik asit kimyasallarının üretimi yapılmaktadır.
594.000 ton/yıl kapasiteli gübre ( K.K.O % 104 )
363.000 ton/yıl kapasiteli nitrik asit
330.000 ton/yıl kapasiteli amonyak tesislerine sahiptir.
Azotlu gübre üretiminin temel hammaddesi olan amonyak fabrikasının proje maliyeti
370-400 milyon dolardır. 1992 - 1998 yılları arasında son derece verimli çalışan bu tesisin, 1998 yılından sonra devletin yüksek fiyatlarda doğal gaz vermesi nedeniyle üretimine 4-5 yıl ara verilmiş, amonyak ithalatla karşılanmaya başlanmıştır.
Oysa, bu tesislerde üretilen amonyak üretimi Türkiye talebinin % 40'nı, aynı zamanda CO2 gazı talebinin de önemli bir bölümü buradan karşılanmaktadır.
Ülkemizin gübre üretimi projeksiyonu gözönüne alındığında her yıl amonyak ithalat bedeli olarak en az 58 milyon dolar ödenmektedir. Önemli oranlarda döviz kaybı olmaktadır.
Gemlik Gübre Fabrikası'nın sahip olduğu olanaklar ;
370 - 400 milyon dolar kuruluş maliyeti olan Amonyak Tesisi,
300 m. uzunluğunda ve derinliği 200 m. olan bir rıhtım, liman değeri 50 milyon dolar,
4000 m2 'lik açık park sahası,
150.000 ton kapasiteli gübre stok deposu,
Yıllık gübre sevkıyatının üçte biri denizyoluyla yapılmaktadır. Yurt dışı satışlar için denizyolu satış hattı ve yurtiçi satışlar için tanker dolum hattı,
200 milyon dolar bedeli olan 1000 dönüm arazi ve 154 dairesi olan sosyal tesisleri bulunmaktadır.
2003 yılı 10 aylık dönemde;
61.4 milyon dolar ciro ( 92 trilyon TL)
25- 28 milyon dolar tutarında gübre stoku ( 137.000 ton)
Liman işletmeciliğinden yıllık 2.7 milyon dolar ( 4 trilyon TL.) kar,
2 milyon dolar ihracat,
1.3 milyon dolar ( 2 trilyon ) esas faaliyet karı gerçekleştirilmiştir.
2002 yılı sonunda 11.4 trilyon TL. katma değer yaratmıştır. Ayrıca 450'si sendikalı işçi olmak üzere toplam 780 yetişmiş işgücü bulunmaktadır.
Yaklaşık 600 - 650 milyon dolar tutarında kaynağa sahip olan Gemlik Gübre Fabrikası, 83.1 milyon dolar (sekizde bir değeri ) karşılığında Yılyak Yakıt Pazarlama Ticaret A.Ş.'ye devredilmek istenmektedir.
Gemlik Gübre Fabrikasına talip olan Yakıt Pazarlama Şirketi, Trabzon Limanını, Rusya ve komşu ülkelerden ithal ettiği kömürü Gebze bölgesine sevkıyatta kullanmaktadır.
Gemlik Gübre Fabrikasının mevcut depo, açık alanları ve gelişkin limanı benzer biçimde pazarlama amacıyla mı kullanılacaktır ?
Kamunun malı olan arazi, sosyal tesisler gibi alanlar satılarak yeni rantlar mı elde edilecektir ?
Gübre tesisi alıcı firma kanalıyla, ileri tarihlerde ithalatçı gübre gruplarına mı devredilecektir ?
Balıkesir, Bandırma, Eskişehir gibi maden cevheri bakımından zengin bir bölgeye yakın olan bu tesis, hükümetin ileride sunacağı yeni olanaklardan yararlanılarak cevher pazarlama alanı mı olacaktır. ?
Toplumu bekleyen bu tehlike ve kaygıların giderilmesi için tüm bu soruların yanıtlanması gerekmektedir.
2. İGSAŞ (İstanbul Gübre Sanayi A.Ş. )
Türkiye'nin üre üreten tek kuruluşu olan İGSAŞ;
561.000 ton/yıl kapasiteli üre,
118.000 ton/yıl kapasiteli Kompoze Gübre (NP)
379.500 ton/yıl kapasiteli Amonyak
53.000 ton/yıl üretim kapasitesi olan Kompoze Gübre (NPK)
tesislerine sahiptir.
İGSAŞ, yurtiçi tüketiminin % 39-40'nı, Azotlu gübrelerin % 14'ünü karşılamaktadır. K.K.O. % 102 olan İGSAŞ, verimli, karlı, modern teknolojiye sahip kamu kuruluşudur.
50 milyon dolar değerinde liman,
Büyük hacımda ki deposu,
Geniş arazisi, tank sahası bulunmaktadır.
2002 yılı sonu itibariyle 35.5 trilyon TL. katma değer yaratmıştır.
4.7 milyon dolar tutarında üre stoku ( 20 bin ton)
22.7 milyon dolar nakit parası ( 134 trilyon TL.) bulunan
İGSAŞ, 2003 yılında ;
155 milyon dolar ciro,
20.7 milyon dolar net dönem karı ( 31 trilyon TL.) gerçekleştirmiştir.
Yeniden edinme değeri 300-350 milyon dolar tutarında olan İGSAŞ, stok ve nakit parasının toplamı olan 26.7 milyon dolarlık bir tutarda üstüne verilerek, gübre sanayi alanında hiçbir deneyim ve yeterliliği olmayan Yıldız Entegre Ağaç San.Şirketine 100.5 milyon dolar karşılığında " satılmaya " çalışılmaktadır.
1 yıllık üretiminin, % 64.5 tutarındaki bir değere satılacak olan İGSAŞ'a, alıcı firma sadece 23 milyon dolar ödeyerek sahip olabilecektir.
Geriye kalan borcun yarısı ise 30 ayda İGSAŞ'ın kârları ile ödenecektir.
Son derece verimli olan İGSAŞ'a ayda 1.675 milyon dolar ödenerek sahip olunacaktır.
Kısaca, İGSAŞ'ın yarattığı gelir ve istihdamı göz ardı eden hükümet, bu kamu kuruluşunu 4,5 - 5 yıllık karı karşılığında " satarak" potansiyel gelirinden vazgeçmektedir.
Diğer yandan, günümüze kadar yapılan tüm özelleştirme uygulamalarının sonuçlarında görülen üretim yapılmadan, tesisin alt yapı olanaklarının, alıcı firmaların rant alanlarına dönüştürülecektir.
Oysa gübre, % 19 payla tarım sektörünün en önemli girdisidir. Üretimin % 92'si tarımda kullanılmaktadır. % 40 - 45 tarımda olan ülkemizde tarım ve gübre sektörleri bir bütünlük içinde görülmelidir.
Dolayısıyla, tamamen kimyasal maddelere dayalı gübre sektörü, geniş halk kesimini doğrudan etkilemektedir. Üretimi, dağıtımı ve kullanımı bakımından kamu hizmetidir ve kamu eliyle yürütülerek kamu yararı gerçekleştirilebilir.
Kamunun devreden çıkarılarak bu kuruluşların özelleştirilmeleri ile işsizlik ve yoksulluk giderek yaygınlaşacaktır.
Ancak, Hükümete ise siyasi bedeli daha da ağır olacaktır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Merkez Yönetim Kurulu adına
Mustafa ÖZTAŞKIN
Genel Başkan