Petrol-İş Sendikası bu 8 Mart'ta ÖNCE EŞİTLİK dedi. 9-10 Mart tarihleri arasında Yalova'da yapılan ve Türkiye'nin dört bir yanından 52 Petrol-İş üyesi kadının katıldığı Petrol-İş Kadın Okulu'nda kadın istihdamından meslek hastalıklarına, sendikalardaki kadın örgütlenmelerinden şiddete, kadınları ilgilendiren can alıcı sorunlar tartışıldı, birbirinden değerli kadın uzmanlar önemli bilgiler paylaştı, kadın üyeler beklentilerini, dileklerini dile getirdiler.
İki günlük eğitim, Petrol-İş Sendikası Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Nimetullah Sözen'in açılış konuşmasıyla başladı. Erkeklerin, ellerinde bulundurdukları ayrıcalıkları kaybetmemek için kadınları baskı altına aldıklarını, şiddet uyguladıklarını belirten Sözen, kadınların güçlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Kadınlara yönelik şiddetin giderek arttığını hatırlatarak son on yılda baskılara da dikkat çeken Sözen, artan baskılara karşı kadın mücadelesinin de arttığına vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: "8 Mart birlik dayanışma mücadale günü, mücadele etmeden haklar alınmaz biliyorsunuz. Burada kadın nasıl özgürleşecek, evde sokakta, işyerinde sokakta kadınlar nasıl güçlenecek, baskılara ve sömürye karşı çıkacak, öğreneceksiniz. Erkek her şeyi yapar, anlayışı, namus anlayışı sorunludur, son dönemlerde kadınları ikincilleştiren 'kadın-erkek eşit değildir', 'hamile kadın sokağa çıkmasın' şeklindeki anlayışlar da sorunlu..." Sözen son olarak iyi bir eğitim olmasını dileyerek "8 Mart Dünya Kadınlar Gününüzü kutluyorum" dedi.
Petrol-İş Kadın Servisi tarafından hazırlanan ve 8 Mart'ın tarihçeşini anlatan slayt gösterisinden sonra, Arel Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. Feryal Saygılıgil, kadın istihdamına ilişkin sunumunda kadınların evde de çalıştıkları için neredeyse 24 saat çalıştıklarına vurgu yaptıktan sonra emek piyasalarında kadın-erkek işlerinin ayrışmasının, kadınların evde yapmış oldukları ücretsiz işlerin kamusal emek süreçlerini nasıl belirlediğini hatırlattı. Feryal Saygılıgil daha sonra hükümet tarafından hazırlanan kadınlara yönelik istihdam paketlerine, işlerin esnek ve güvencesizleştiğine vurgu yaptı. Saygılıgil, "Kısmi süreli çalışma, kadınların gelecek güvencesini yok ediyor. Özel istihdam büroları aracılığıyla kurulan geçici iş ilişkileri, kadınları kısmi zamanlı güvencesiz işlere mahkum ediyor" dedikten sonra esnek ve güvencesiz işlerin yoğunlaşmasıyla işçi sağlığı güvenliği tedbirlerinin alındığını hatırlattı.
Ağrılarımızı raporladık
Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Betül Urhan, "Sendikasız Kadınlar, Kadınsız Sendikalar" başlıklı sunumunda, "Kadın istihdamı ne olursa olsun artsın demeyin, kölelik koşullarında çalışma istemiyoruz, örgütlenme yoksa emek de yok... Sizin örgütlenmeniz olmasa sermaye dize gelmez, örgütlenme de sendikalar aracılığıyla olur... Sendikalar demokratik olmak zorundayken, sendikalar demokrasinin önünde engel teşkil ediyor. Sendikalar toplumsal cinsiyet eşitsizliğini de yeniden üretiyorlar" vurgusuyla, yaptıkları araştırmada kadın erkek sendikacıların algılarında kadın meselesinin nasıl ele alındığını paylaştı. Urhan, sendikalardaki cinsiyetçiğin kadınların sendikal temsilini olumsuz yönde etkilediğine vurgu yaptıktan sonra, sendikacılığın bir erkek mesleği olduğuna değinerek, kadınların güçlenmesi, kadın üyelerin sendikal süreçlere katılımının artması, sendikalarda tüzükle tanımlanmış kadın yapılarının olması gerektiğinin de altını çizdi.
Yemek arası verileceği sırada, Petrol-İş Kocaeli Şubesi Başkanı Salih Akduman ve şube yöneticilerinin bir sürpriziyle karşılaştık. Petrol-İş'li kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlamak amacıyla hazırlattıkları pastayı getirmişlerdi. Ellerinde pastayla salona giren Kocaeli şube yöneticileri kadınların 8 Mart'larını kutladılar, eğitimin başarılı geçmesi temennilerini ilettiler.
Yemek arasından sonra sendikamız Gebze şubesi Mecaplast işyeri temsilcisi Emek Nalbant'la tiyatrocu Derya Ağdaş'ın "Kadın İnsan - Kadınsan" adlı oyunlarını sergilediler. Hep birlikte duygusal anlar yaşatan bu kısa ve başarılı sunumdan sonra işyeri hekimi Dr. Filiz Ayla "Çalışmanın Kadın Bedenine Etkileri" adlı sunumuyla kadınların çalışma yaşamında karşılaştıkları sağlık sorunlarına dikkat çekti. Çalışma hayatındaki düzenlemelerin kadın sağlığı açısından ne gibi risk faktörleri oluşturduğu örneklerle ele alındı.
Petrol-İş örgütlenme servisinden iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Nuran Gülenç "Toplumsal Cinsiyet Perspektifiyle Kadın İşçi Sağlığı" adlı sunumunda işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunun kadınlar açısından sorunlu bir alan olduğunu belirterek bu konuda kadınların da söyleyecek sözü olduğununa vurgu yaptı. Bu konuda yapılan araştırma ve çalışmalardan veriler aktardı. Sunumun ardından kadın üyelerin katılımıyla ağrı raporlaması çalışmasına geçildi.
Birinci günün son bölümünde, Petrol-İş Sendikası avukatlarından Sevda Bayramoğlu, kadına yönelik şiddetle mücadele için yasalarda var olan haklarımızın neler olduğunu anlattı. Şiddetin tanımını yaptıktan sonra şiddetin türlerini anlatan Bayramoğlu, kadına yönelik şiddetle ilgili yasal düzenlemelere değindi, şiddete uğrayan kadınların neler yapabileceğini, nerelere başvurabileceğini anlattı. Kadına yönelik şiddetle ilgili kadın dayanışmasının önemine vurgu yaptı.
Petrol-İş kadın servisi
Eğitimin ikinci günü, Selgin Zırhlı Kaplan'ın kadın servisi çalışmalarını anlatmasıyla başladı. Sunumun, farklı işkollarında, farklı işyerlerinde çalışan Petrol-İş üyesi kadınların fotoğraflarından oluşan ilk bölümünde, kendilerini ve arkadaşlarını gören Petrol-İş'li kadınlar, birlikte duygulandı, birlikte sevindi. Direniş fotoğraflarıyla devam eden sunumda kadın dayanışmasına ve kadınların sendikalarda güçlenmelerinin önemine vurgu yapıldı. Petrol-İş Sendikasının kadın politikalarından ve bu politikaların hayata geçirilmesi konusunda Petrol-İş Kadın Servisi olarak yürüttükleri çalışmalardan bahseden Kaplan, önümüzdeki dönemde de benzer çalışmaların sürdürüleceğini sözlerine ekledi.
İkinci günün ikinci sunumunu gazeteci ve yazar Ayşe Düzkan yaptı. Ayşe Düzkan, "Gücümüzün Farkında mıyız?" başlıklı sunumunda, kadınların güçlenmesinin önemi üzerinde durdu. Sistemin kadınların itaat etmesi üzerine kurulu olduğunu belirten Düzkan, bunun sonucu olarak kadınların bütün ilişkilerinde güçsüz hale geldiğini sözlerine ekledi. Kadınları ölçen "güzellik, hamaratlık, namus" kriterlerinin de erkekler tarafından belirlendiğini hatırlatan Düzkan, gelinen noktada kadınların bile birbirlerini bu kriterler üzerinden değerlendirdiğini belirtti, kadınların gerçek sorunlarından uzaklaştırılarak sistem tarafından bir kez daha güçsüzleştirildiğini vurguladı.
Yüksek sesle “hayır” dedik
Bizim Hikâyelerimiz bölümünde Petrol-İş üyesi kadınlar kendilerini tanıttılar, kısaca sorunlarını anlattılar... Deneyimlerini ve dileklerini paylaştılar... Petrol-İş Sendikası'ndan beklentilerini dile getirdiler.
Bedenimize Güvenmek atölyesinde, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği'nden Hatice Telci'yle birlikte, yün yumağının kadın deneyimlerinin sembolü olarak örüldüğü "kadın tanışma ağı"yla kadınların deneyimlerinin birbirini güçlendireceği vurgusu yapıldı. Kendimize güvenmek, birbirimize güvenmek temalarının işlendiği atölyede, kadınlar hem kendilerini hem yanındakileri daha yakından tanıma olanağı elde ettiler, çeşitli grup çalışmalarıyla bedenlerinin kontrolünü ellerinde tutmayı, daha yüksek sesle "hayır" demeyi deneyimlediler...
Eğitime katılanlara sertifikalarını vermek üzere katılan Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ve Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Nimetullah Sözen de eğitimle ilgili düşüncelerini paylaştılar. Öztaşkın, konuşmasında Petrol-İş Sendikası'nda ilk defa bir kadın eğitimi yapıldığını belirttikten sonra eğitimin amaçlarına değindi. Petrol-İş Kadın Dergisi'nin çıkış hikayesini paylaşan Öztaşkın, derginin hedeflerini hatırlattı. 13 yıldır bunun başarıyla sürdürüldüğünü ve sendikanın kadınlara yönelik faaliyetlerinin bir süre bu dergi üzerinden yürütüldüğünü ama 2011 Genel Kurulu'ndan bu yana sendikada tüzükle tanımlı bir kadın servisi olduğunu sözlerine ekleyen Genel Başkan Öztaşkın, dergiyi çıkartanlara, katkı koyanlara teşekkür ettikten sonra derginin bundan sonra da çıkartılmaya devam edeceğini belirtti.
Kadın politikaları kalıcı olmalı
Birçok sendikanın aksine, yapılanların göstermelik olmadığını, "Kadınların hak ve özgürlükleri için verdikleri mücadelenin yanındayız, üyelerimizde kadın erkek eşitliği konusunda bir bilinç olması için çaba sarfediyoruz, kadınların evde ve işyerinde her türlü şiddete maruz kalmasına karşı çıkıyoruz, toplumsal cinsiyete dayalı bütün ayrımların ortadan kaldırılması yönünde mücadele veriyoruz, bu amaçla kadın eğitimlerinin yanında, bütün eğitimlerimizde, özellikle temsilci yönetici eğitimlerinde, aktif üye eğitimlerinde erkeklere de toplumsal cinsiyet eğitimleri veriyoruz, kadın-erkek eşitliğinin onlar tarafından da daha iyi anlaşılması yönünde eğitimler veriyoruz... Kadınların insanca yaşayabilecekleri bir dünyanın kurulması için de çaba sarfediyoruz... Bunun için de elimizdeki en önemli araç kadın dergisidir..." diyerek bu politikaların kalıcı ve sürdürülebilir olabilmesi için Petrol-İş tüzüğünde de önemli değişiklikler yapıldığını vurguladı. "Kadınlara yönelik politikaların devamlılığını sizler sağlayacaksınız, siz sahiplendiğiniz sürece bunlar sendikada olacaktır" diyerek katılımcılara, programa katkı koyan kadın hareketi temsilcilerine teşekkür ederek sözlerini bitirdi.
Daha sonra söz alan Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterimiz Nimetullah Sözen, yıl boyu kesintisiz eğitimler olduğunu, aktif üye eğitimlerine çok önem verdiklerini, yılda bir defa üç kademeli olarak gerçekleştirilen bu eğitimlere yüzde otuz kadın kotası konulduğunu hatırlattı, kadın üye sayısının sınırlı olmasına rağmen kota konduğunu, bu kotanın uygulanabilmesi için kadın üyelerin takip etmelerinin önemini vurguladı. Sendikada daha çok sayıda kadın temsilci bulunması gerektiğini, kadınların yönetimde de yer alması gerektiğini sözlerine ekleyen Sözen, katılımcılara teşekkür ederek sözlerini bitirdi.
Konuşmaların ardından kadın üyelerin sorularını cevaplayan Öztaşkın ve Sözen, katılımcılara sertifikalarını verdiler.
Sertifika töreninden sonra Ayla Yılmaz'ın coşkulu türküleri ve ardından Okan Şenel ve Kıvılcım Yılmaz'ın müzik dinletisi büyük beğeni topladı. Gecenin ilerleyen saatlerinde Petrol-İş üyesi kadınlar hep birlikte eğlendiler, halaylar çektiler, türküler söylediler...
İki gün süren eğitimin sonunda Petrol-İş'li kadınlar daha da güçlendiler, birbirlerini daha iyi tanıdılar, birbirlerine daha da yakınlaştılar... Bundan sonraki çalışmalarda tekrar buluşmak umuduyla evlerine döndüler.