• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Güvenceli Esneklik Değil, Esnek Güvence"

KEİG, Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağı’nın kaliteli istihdam yaratmaktan ziyade işgücü maliyetlerini düşürmek ve esnek istihdam biçimlerini yaygınlaştırmak olduğunu, kadınlar aleyhine bölünmüş emek piyasalarının yapısını değiştirmeyi hedeflemediğini söylüyor.

14.05.2012

Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu, 2012-2023 dönemine yönelik Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağı (UİS) ışığında kadınlara biçilen roller hakkında eleştirilerini dile getirdi.

UİS'nin temel hedefinin, kaliteli istihdam yaratmaktan ziyade işgücü maliyetlerini düşürmek ve esnek istihdam biçimlerini yaygınlaştırmak olduğunu dile getiren KEİG, kadınlara yönelik istihdam politikaları önerilerini sıraladı. Taslakta 'güvenceli esneklik' olarak adlandırılan istihdam politikaları için "esnek güvence' ifadesinin daha isabetli göründüğünü" söylüyor.

UİS taslağında yeni dönem iş ortamı tanımı"İşin korunmasını ve aynı işte kalabilme güvencesini ifade eden 'iş güvencesi' yerine, istihdamın korunması ve tek bir işverene bağlı olmadan çalışmanın sürdürülebilmesi güvencesini ifade eden 'istihdam güvencesi' önem kazanmaya başlamıştır. İstihdam güvencesinin sağlanmasında aktif işgücü piyasası programları ile iş arayanların ve hatta çalışanların istihdam edilebilirliğinin artırılması önem arz etmektedir. Gelir güvencesi ise sosyal sigorta ve sosyal yardımlar yoluyla işsiz kalan kişilerin gelir düzeyinin korunmasını amaçlamaktadır"şeklinde yapılıyor.

KEİG, bu tanımın çalışanların ve işverenlerin kısa süreli emek ihtiyacına dönük olarak her an hazır olması anlamına geldiğini belirtiyor ve eleştirilerini sıralıyor:

* Taslakta öngörülen eğitim, kişinin çalıştığı işi muhafaza etmesini sağlamanın ve kendisini geliştirmesinin bir aracı değil, sadece farklı işverenlerin taleplerine uygun olarak vasıflarını devamlı surette değiştirmesi anlamına geliyor.

* Esnek çalışma biçimlerinin yasallaştırılması ve sosyal güvenlik kapsamına alınması öngörülüyor. Ödenen sigorta primleri, işsizlik sigortasından yararlanmaya yetmediği ve emekliliğe hiç hak kazananılamayan koşullar oluşturuyor.

* İstihdam talebini artırmanın önünde bir engel olarak duran, aynı zamanda iş ile aile yaşamını uzlaştırmayı olanaksız kılan uzun çalışma saatlerinin düzenlenmesine  ve kısaltılmasına dair hiçbir öngörü yok.

* Taslakta özellikle kadınlar için esnek çalışma biçimlerinin ev ve aile sorumluluklarını daha iyi bağdaştırmalarına imkân vereceği öne sürülüyor. Böylece, esnek çalışma biçimleriyle, aile ve iş yaşamını bağdaştırma söylemiyle, kadınlardan omuzlarındaki çocuk, yaşlı, hasta bakım yüklerini taşımaya devam etmeleri bekleniyor.

* Finans sektörünün %50 oranında kayıtlı kadın çalışan ile kadın istihdamı için öneminden söz edilirken, burada kadın istihdamının kendiliğinden artması bekleniyor. Özetle, istihdam tasarısı kadınları yine "kadın işi" diye bilinen sektörlerde değerlendirirken, kadınlar aleyhine bölünmüş ve yapılanmış emek piyasalarının yapısını değiştirmeyi hedeflemiyor.

Çözüm önerileri

Bu taslak gözönüne alındığında Mayıs 2011'de genel seçimler öncesinde dile getirdiği taleplerin bugün de geçerliliğini koruduğunu ifade eden Platform, çözüm önerilerini ise şöyle sıralıyor:

* Bakım ve okul öncesi eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılması: Ailelerin farklı yaşam ve çalışma koşulları ile uyumlu çocuk bakım hizmetlerinin tasarlanması; bunların mekân, süre, sunulan hizmetin türü gibi açılardan çeşitlendirilmesi.

- Okul öncesi eğitime katılım oranlarının 2023'e kadar AB hedeflerinde de olduğu gibi 0-3 yaş için %33, 3-6 yaş için %100 hedeflerine yönelik olarak geliştirilmesi.

-Yüksek öğrenimde, okul öncesi ve çocuk gelişimi bölümlerinde, 0-3 yaş grubu için de özel eğitim programları oluşturularak, bu gruba hizmet veren kurumlarda istihdam edilecek öğretmenlerin ve çocuk gelişim uzmanlarının yetiştirilmesi.

-İlköğretim çağındaki çocuklar için okul saatleri dışında çocukların gelişimini sağlayacak etüt saatleri uygulamalarının emek piyasası mesai saatleri ile uyumlu olarak tasarlanması ve yaygınlaştırılması.

* 16 haftalık ücretli doğum iznini takiben 6 aylık ebeveyn izni verilmesi: Bu iznin iki ayının sadece babalar tarafından kullanım hakkını içeren ücretli izin olarak uygulamaya geçirilmesi ve bu iznin babalar tarafından amacına uygun olarak kullanılmasının teşvik edilmesi ve denetlenmesi ve ebeveyn izninin çalışanın isteğine bağlı olarak ve işveren ile karşılıklı mutabakat temelinde kısmi zamanlı olarak kullanılmasına olanak sağlayacak şekilde esnek tasarımlanması.

* Annelik ve ebeveyn izni sürelerinin okul öncesi çocuk bakım hizmetlerine ulaşım yaşı ile uyumlu ve bütünlüklü bir bakış açısı ile tasarlanması ve uygulamaya konulması; Yasal ebeveyn izninin bitimini takiben okul öncesi çocuk bakım ve eğitim hizmetlerine ulaşımın sağlanması yoluyla,  kadınların çocuk bakımı nedeniyle emek piyasası dışına çıkmak zorunda kalmalarının önlenmesi.

* Yaşlı ve engelli aile bireylerinin bakımına yönelik hizmetlerin yaygınlaştırılması: Hizmetlerin, belli bir gelirin altındakilerden hiç ücret almamak  şartıyla gelire göre ailelerden de katkı almak suretiyle oluşturulacak bir kamu bakım sigortası fonundan karşılanmasının esas alınması.

* Çalışma saatlerinin, tam zamanlı statüsünü koruyarak azaltılması ve iş koşullarının iyileştirilmesi: İşyerinde çalışma saatleri uygulamalarının yasal üst limit olan 45 saate uygun olarak denetlenmesi; bu üst limitin zaman içerisinde kadın ve erkek çalışanların iş ve özel yaşamı bağdaştırabilecekleri şekilde azaltılması.

* Kayıtdışı istihdamla mücadele edilmesi: Adil iş koşullarına sahip, yasal bakım izinlerine, izin sonrası iş garantisi hakkına ve sosyal haklara erişimi temel alan kayıtlı istihdamın standart hale getirilmesi, esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerinin teşvik edilmemesi.

* Makroekonomik politikaların daha çok ve hızlı büyümeyi değil, çevreye saygılı, adil bir yaşam biçimini öngören üretim ve bölüşümü hedeflemesi: Yatırımlarla bağlantılı istihdam artışlarının eşitliği gözetmesi sağlanmalı. Bakım hizmetlerine yönelik yatırımlar, yatırım politikasının temel bileşeni olmalı. Eğitim ve sağlık hizmetleri gibi öncelikli sektörlerdeki yatırım açıklarının giderilmesi sadece özel kesim yatırımlarını teşvik ederek sağlanamaz. Bu hizmetler içinde yer alan eğitim ve bakım hizmetlerinin de kamusal sorumluluk olduğu unutulmamalı.

Kaynak: www.bianet.org