5-6 Eylül tarihlerinde düzenlenen Petrol-İş Sendikası 27. Olağan Merkez Genel Kurulu ardından Genel Başkan olan Ali Ufuk Yaşar, Kocaeli basını ile bir araya gelerek yeni hedeflerinin 33 bin 300 olan üye sayısının 50 binin üzerine çıkarmak olduğunu kaydetti.
Petrol-İş Sendikası’nın 5-6 Eylül’de yapılan Genel Merkez Genel Kurulu’nda Genel Başkan seçilen Ali Ufuk Yaşar, Kocaeli basını ile SEKA Park Palmiye Cafe’de bir araya geldi. Toplu sözleşmelerden sorumlu Genel Yönetim Sekreteri Ünal Akbulut, Kocaeli Şube Başkanı Salih Akduman ve Başkan Yardımcısı Nesimi Yetişoğlu'nun da katıldığı toplantıda Yaşar, genel merkezdeki değişimleri anlattı. İşçi sınıfının içinde bulunduğu sürece de değinen Yaşar, işçilerin hak ve menfaatlerini koruyan bir mücadele sergileyeceklerini kaydetti.
GURUR DUYDUK
Petrol-İş Kocaeli Şube Başkanı Salih Akduman, 5-6 Eylül tarihlerinde yapılan genel kurulda, 65 yıllık Kocaeli şubesinin yıllara dayalı özverili çalışmalarının sonucunda eski şube başkanları Ali Ufuk Yaşar’ın genel başkan olduğunu belirtti. Türkiye’nin en güçlü ve saygın sendikasının başkanının Kocaeli’den olmasından gurur duyduklarını belirten Akduman, “Şubemiz bu kongrenin ardından ciddi bir güç kazandı. Daha önce birlikte sendikacılık yaptığımız Ünal Akbulut, gidip Düzce’de şube kurdu. Bu sonuç itibariyle ciddi bir başarı elde ettik. Bu sonucun çalışanlar ve Kocaeli için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
65 YILLIK GELENEK BOZULDU
Türkiye genelinde 33 bin 300 üyesi olan Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar, 65 yıllık geleneğin bazıları için bozulduğunu belirtti. Kocaeli isiminin Türkiye’ye duyurulduğunu söyleyen Yaşar, “Ben Tüpraş’tan geldim. Ünal arkadaşımız Tüpraş’tan geldi. İş yerimizde temsilci, şube başkanlığı ve genel sekreterlik görevi yaptım. 4 yıl sonra ezici bir çoğunlukla seçildim ve bu çok keyif verici. Bu bir ekip anlayışı ile oldu. Tek başına böyle bir sonuç elde edilmez. Bu yılların çalışmasının sonucudur. Türkiye genelinde bu çalışmayı ördük. Bundaki en büyük pay Kocaeli şubesinindir” dedi.
KOCAELİ BASININA TEŞEKKÜR ETTİ
Kocaeli şubesinin seçimlere damgasını vurduğunu belirten Yaşar, genel kurula katılan basın mensuplarına teşekkür etti. Şehrin içinden çıkan arkadaşlara gösterilen teveccühü çok önemsediklerini belirten Yaşar, “Bundan sonra Türkiye genelinde yaşanan tüm sıkıntıları önce Kocaeli basınımız öğrenecek” dedi. Çalışanların sorunlarını en aza indirmeye yönelik önemli çalışmalar yapacaklarını belirten Yaşar, insanların güvenlerini boşa çıkarmayacaklarını, projelerini paylaşacaklarını kaydetti.
ODAĞIMIZ İNSANDIR
Türkiye gündeminin en büyük sorununun terör olduğunu ifade eden Yaşar, “Bu süreç çalışma yaşamanı da etkiliyor. Biz bu sürece insan odaklı bakıyoruz. Dini, mezhebi, ırkı ne olursa olsun bizim insanımız olarak görüyoruz. Aynı ülke içinde yaşayan insanların et ve tırnak gibi olduğunu düşünüyoruz. Bu sorunun çözümünü istiyoruz. Terörize olmamış her insan hareketi önemlidir. Demokratik haklarından dolayı insanlar kendilerini ifade edebilmelidir. İş silaha döndüğü zaman bu harekete dur denmelidir. Silahlı hareketlerin özgürlükle yakından uzaktan ilgisi yoktur” dedi.
1 KASIM’DAN SONRA HÜKÜMET KURULMALI
Türkiye’de en büyük sorunlardan birinin de açlık sınırı olduğunu belirten Yaşar, “Ülkemizde yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşayanların sayısı çok fazladır. Bu sorunun çözümü için mücadele edeceğiz. 1 Kasım seçimlerinden sonra hükümet kurulmalı ve iş hayatı artık fabrika ayarlarına dönmeli. Bu çalışanlarımızı ciddi etkiliyor. İstikrarlı bir hükümetin mutlak kurulması gerekiyor. Hangi siyasi görüşe halkımız itibar ediyorsa bu doğrultuda bir hükümet kurulmalı. Artık belirsizlik sona ermelidir” dedi.
GÜÇ BİRLİĞİ İŞLEVİNİ BİTİRDİ
Sendikal birliğin içinde yer alıp almayacaklarını sorusuna yanıt veren Yaşar, “Türkiye’nin en büyük sendikal hareket Türk-İş’tir. Bu yapı çatı altında Sendikal Güç Birliği Platformu kuruldu. Ama kurulan bu yapı içinde aktif bir durum yok. Türk-İş’in alternatifi olacak bir hareket çıkmadı. Ölü doğdu. Platformun yerine kurulacak yeni birlikler ya da Türk-İş’i güçlendirecek yeni formüllere ihtiyacımız var. Bu platform kendi işlevini yitirmiştir” dedi.
MARKA DEĞERİMİZ OLMALI
Yoksullukla mücadelede TBMM çatısı altında komisyon kurulması için çalışma yapacaklarını belirten Yaşar, “Genel kurulumuzda alınan kararları bir sonuç bildirgesi haline getireceğiz. Çalışma yaşamının geliştirilmesi ve işsizliğin ortadan kalkması için çalışmalar yapacağız. Ülkelerde marka değerler var. Ekonomisi bitmiş ülkelerdeki marka değerler ülkeyi ayağa kaldırıyor. Ülkemizde hala marka değer oluşturulmadı. Mutlaka bu marka değerin oluşturulması gerekiyor” dedi.
TAKİPÇİ OLACAĞIZ
Seçimlerde işçilerle ilgili verilen sözler ve beyannamelerde yer alan taleplerle ilgili soruları yanıtlayan Yaşar, “Mutlaka üretimi ve istihdamı sağlayacak bir anlayıştan yanayız. Partiler seçim beyannamelerinde buna yer verseler dahi seçildikten sonra hayata geçirmiyorlar. Biz takipçi olacağız. Bizim önceliğimiz işçinin hak ve hukukunu korumak ama yoksulluğun ortadan kaldırılması da çok önemlidir. 4 kişilik bir ailenin geçimini sadece simit ile hesaplarsanız bugünkü asgari geçimi karşılayamazsınız. Asgari ücret yükselmeli." diye belirtti.
ÖNCE ÇALIŞANIN ÜCRETİ YÜKSELTİLMELİ
Asgari ücreti bile alamayan 10 milyon işsiz var. Bunun için öncelikle üretime yönelmeliyiz diyen Yaşar, "Mutlak bir şekilde çalışan kişiye verdiğiniz para ekonomiye geri döner. Bu da ekonomiyi canlandıracaktır. Kimse aldığı parayı istifleyemez. Ekonomi çarkını döndürmek için çalışanların ücretlerini yükseltmek önemlidir. Bir kez daha böyle düşünerek çalışma koşullarını, verilecek ücretleri, tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor” dedi.
450 BİN ÇALIŞAN VAR
Sendikalı ol kampanyasını sürdüreceklerini belirten Yaşar sözlerine şöyle devam etti: “Bu kampanya ile yüzde 40 oranında büyüdük. Bu kampanya dünyada ses getirdi. Sendikalarda bu noktada bizden yardım istiyor. Biz de yardım ediyoruz. Bundan sonra hedefimiz 50 bini geçmektir. 33 bin 300 aidatlı işçimizin sayısını 50 binin üzerine çıkaracağız. Bu noktada yeni kampanyalar da yapacağız. Bizim sektörde 450 bin çalışan var. Bu noktada hala yüzde 10’u dahi örgütlü değildir. Daha kat edeceğimiz çok yol var. Örgütlü toplum Türkiye’de çok zayıf. Yüzde 10’ün altında bir örgütlülük var. Örgütlü toplumu güçlendirmek gerekiyor.”