İdare Mahkemesi Tüpraş ihalesini iptal etti. Şimdi, Özelleştirme İdaresi'nin bir üst mahkemeye itiraz hakkı var. Olan bizim özelleştirme programına ve ihaleyi kazanıp parayı da bulan Zorlu Grubu'na oldu.
Tüpraş'ta ihale iptalini ve de Telekom özelleştirilmesindeki gecikmeyi Sayın Başbakanımız "bürokratik oligarşinin direnci" olarak niteliyor. Hukuk ve yargının, özelleştirmenin önünü kestiğini söylüyor.
"Bürokratik Oligarşi Tüpraş'ta direniyor... Hukuk iki kere iki dört anlayışıyla yürümez." Başbakan Tayyip Erdoğan bağımsız yargıya baskı yapıyor... Nedir istediği? Yargının TÜPRAŞ'taki hukuk skandalını görmezden gelmesi ve hukuku uygulamaması mı? Herhalde...
Son seçimlerin hangi dinamikler üzerinde yükseldiği artık netlik kazanmış bulunuyor. Öyle gözüküyor ki, seçim dinamiklerini, içeride ağır borç yükünün ve verimsiz ekonomik altyapının kaynak gereksinimi ekseni ile dışarıda Yeni Dünya Düzeni'nin şekillendirilmesi ekseninin kesişme noktası oluşturmuş.
Biraz mütevazılık, 'ben bilirim' demekten uzak durmak, ortak - kolektif akla inanmak, güvenmek. Hepsi bu! TÜPRAŞ'la ilgili yargı kararı sonrası, aynı tartışmalar; 'Yargı, özelleştirme önünde engel'. Doğru mu?
Hükümetin kamu yararı ve yasa tanımayan özelleştirme uygulamaları, yargıdan dönüyor. Bugüne kadar neredeyse bütün ihalelerine gölge düşen hükümetin geliri de hedeften uzak. Hükümetin yaptığı özelleştirmeler; ''elinde patlıyor'' .
kranlara yansıyan demeçlere bakılırsa 10. İdare Mahkemesi'nin TÜPRAŞ ihalesini iptal kararı iş dünyasını epey şaşırtmış..! İptal kararını kimi kaçırılmış fırsat olarak değerlendiriyor... Kimi Türkiye'ye ağır bedel ödetecek bir karar gibi algılıyor.
Ankara 10. İdare Mahkemesi'nin TÜPRAŞ ihalesine ilişkin iptal kararı, ilgili taraflar için ders metni gibi. Kararın gerekçesi doğru okunduğunda anlaşılıyor: Özelleştirme İdaresi (ÖİB) öyle bir ihale gerçekleştirmiş ki, neresinden tutulsa elde kalıyor!