İşçilerin talepleri karşılanmalıdır

Manisa Serbest Bölge’de kurulu, 1600 işçinin çalıştığı Standard Profil fabrikasında, Ağustos 2013’den beri 1200 işçiye giriş çıkış yaptırılmış, Petrol İş Sendikasında örgütlenen 160 işçi ise tazminatsız işten atılmıştı. İşçiler ise işe dönüş için mücadele başlatmıştı.

Mecliste işçilerle birlikte bir basın toplantısı yapan Levent Tüzel, Anayasaya, yasalara ve uluslararası sözleşmelere rağmen, işçilerin, sendikaya üye oldukları için işten atılmasının sendika düşmanlığı olduğunu dikkat çekerek şöyle dedi: "Onurlu bir şekilde çalışmak, emeğin hakkını alan bir Manisa isteyen işçilerin talepleri karşılanmalıdır”. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanını göreve çağıran Tüzel sürecin takipçisi olacaklarını da sözlerine ekledi.

Senin adını çıkarırım

Basın toplantısında bulunan Manisa Serbest Bölgesi içindeki fabrika önünde direnişlerini sürdüren işçilerden Hüseyin Özer, fabrikadaki yoğun baskılar ve iki kişinin yapacağı işi bir kişiye yaptırmaları nedeniyle örgütlendiklerini söyledi. İşe girdiklerinde 4 ayda bir verileceği söylenen tazminat ve performans ücretinin verilmediğini, sendikaya üye olan işçilerin odalara çekilip sorgulandığını belirten Ayşen Tufan, “Kadınlara ‘sen sendikaya üyesin biliyoruz, istifa etmezsen, şununla adını çıkartırım, rezil ederim’ diye tehdit ediliyor. Biz kazanırsak Manisa kazanacak, biz kaybedersek Manisa kaybedecek” dedi.

Fabrikada çalışanlara yönelik baskılara dikkat çeken direnişçi işçilerden Murat Saygılı, “Başlangıçta her preste bir işçi, beş preste 5 işçi çalışırken, sonra 6 preste 3 işçiye çıkardılar. Tuvalete kart basarak gitme uygulaması getirdiler, tuvalette geçen 5 dakikayı bizden geri istediler. Baskılar bize sendikalaşmaktan başka yol bırakmadı” diye anlattı..

Kadın işçilerin ön sıralarda  yer aldığı direnişin baştan beri içinde olan  Medine Başarıcı ise, “Sadece yasal hakkımı kullandım. Ama fabrikaya zarar vermekten İş Kanunu’nun 25. maddesinden işten attılar. Kreş var dediler, ama açmadıkları için çocuklarımız ya kayınvalide yanında ya da köyde kalıyor ” dedi.