İsmail Kayan Yeniden Şube Başkanı Seçildi

Divan Başkanlığını Genel Başkan Mustafa Öztaşkın, Divan Başkan Yardımcılıklarını İzmir Şube Başkanı A.Gani Gündoğdu, Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz, Kırıkkale Şube Başkanı Recep Sefer, Adana Şube Başkanı Abdül Mecit Dönmez, Batman Şube Başkanı Mustafa Mesut Tekik  yaptı.

Genel kurul sonrasında, İsmail Kayan Şube Başkanı, Seyfettin Yankol Şube Başkan Yardımcısı, İsmail Ece Şube Başkan Yardmcısı (Mali) seçildi.

Yönetim kurulu üyeliklerine, Ahmet Ercan,  Ümit Ergün, Denetim Kuruluna Tuncay  Topuz, Mustafa Altunhan, Yüksel Şahin,  Disiplin Kurulu üyeliklerine Kemal Borazan, Hüseyin Şengül, Serkan Tenkur getirildi.

Emeğimize geleceğimize sahip çıkacağız

Seçim öncesi bir konuşma yapan Bandırma Şube Başkanı İsmail Kayan, şubemizde sayı olarak az olsak da önümüzdeki dönem gelecek olan 8 bine yakın kimya işçisi ile büyüyeceğiz dedi. Bölgenin sanayi bölgesi olma yolunda ilerlediğini dile getiren Kayan, bu konu üzerinde çalışmalara başladıklarını söyledi. Kayan konuşmasına şöyle devam etti: “2011 Nisan ayının 15’inde yaptığımız genel kurul ile göreve geldik. O günden bugüne ortaya koyduğumuz mücadele ayrıştırma adına değil; emeğinize, ekmeğimize, geleceğimize ve ülkemize sahip çıkma adınaydı. Bu mücadeleyi vermeye de devam edeceğiz.”

Bor Türkiye'nin elini güçlendirecek stratejik bir maden

Kayan'ın konuşmasının ardından kürsüye çıkan Öztaşkın, şu an bulunduğumuz yer Bandırma olunca elbette ilk değinmemiz geren konu bor meselesi olacaktır dedi. Şu an da dünyada tespit edilen bor rezervinin yaklaşık 1 milyar 300 milyon ton civarı olduğunu söyleyen Öztaşkın, dünyadaki toplam rezervin tam 995 milyon tonu, yani 1 milyar tonunun Türkiye’de bulunduğunu belirtti. 

Türkiye’nin elinde borun dışında ekonomik olarak böylesine önemli ve değerli hiçbir ürün ne yazık ki yok diyen Öztaşkın konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Bor dünyada çok önemli çok stratejik bir maden konumundadır. Türkiye 2013 rakamlarına göre dünyada üretilmekte olan bor kimyasallarının %47’sini tek başına üretmekte. Bir ülke uluslararası alanda güç sahibi olmak istiyorsa elinde onu özellikle ekonomik anlamda güçlü kılacak bir ürün olması lazım. Bor madeni Türkiye’yi uluslararası alanda güçlü kılabilecek stratejik bir madendir. Son 5-6 yıla kadar aslında %47 olarak söylediğim bor üretim pazarı da bizde değildi. Biz yüzde 10’lar da iken yabancı şirketler bizden hammadde olarak boru alıyor ve bizden aldıkları boru işleyerek, çeşitli kimyasallara dönüştürerek, dünya bor pazarına hakim oluyorlardı. Şimdi dünya bor pazarını elinde tutmaya çalışan bu şirketler bizim borumuza göz diktiler. Bunu destekleyecek şekilde Maliye Bakanı tarafından 2015 yılı için açıklanan özelleştirme programında asit fabrikalarının özelleştirileceği söylendi. Bor kimyasallarının üretiminde önemli bir hammadde olan asitten bu işi başlamak istiyorlar. Asitle bor arasında bir ilişki yok, biz borları özelleştirmiyoruz diyorlar. Burada yapılmak istenen şey asitten başlayıp bor madenine doğru ilerlemektir. Biz daha önce de olduğu gibi şimdi de yapmak istedikleri bu politikalara engel olmak için elimizden geleni yapacağız" dedi.