İşsizlik Sigortası Fonu, işverenler sosyal güvenlik
primini ödesin diye kurulmadı
İşsizlik Sigortası Fonu, işverenler sosyal güvenlik
primini ödesin diye kurulmadı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 4. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası toplantısını takiben, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarını, “istihdamda artış sağlama” gerekçesiyle işverenler tarafından kullanılmasını önerdiğini ve bu önerinin de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul gördüğünü açıklaması, konuyu medya organlarında sürekli olarak gündeme getirmesi tam bir “yüzsüzlük”tür. TOBB, 2007 yılından geçerli olmak üzere iki yıl boyunca her ilave istihdam artışının sosyal güvenlik primlerinin işsizlik sigortasından ödenmesini öneriyor. Yani işverenler ihtiyacı olan işçileri istihdam ederken, bu işçiler için ödenmesi gereken sosyal güvenlik primi yükümlülüğünden kurtulmak istiyorlar. İşsizlik için oluşturulan Fon, böyle bir manevra ile sosyal güvenlik fonuna aktarılmak isteniyor. İşverenler işsizin parasına göz dikiyor. İşsizlik Sigortası Fonu, işverenler sosyal güvenlik primlerini bu Fon’dan karşılasın diye kurulmadı.
Kaynağı yanlış yerde arıyorlar
İstihdam üzerindeki yükler ağır ise bu yüklerin hafifletilmesi İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının kullanılmasıyla değil, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasıyla, verginin kaynağından, kazanca göre, adilce toplanmasıyla sağlanabilir. Türkiye’de ekonominin kayıtdışılık oranı yüzde 50’lere ulaşmıştır, yolsuzluklar had safhadadır. Hazine’ye milyarlarca dolar kaynak sağlarken özelleştirildikten sonra sıfır ( 0 ) vergi ödeyen kuruluşların durumu ibretliktir. Kayıtdışı ekonomiyi kayıt altına alamayanlar, “Nereden Buldun” düzenlemelerini iktidar olur olmaz kaldıranlar, kazanca göre, adil vergi toplamayı başaramayan ancak dolaylı vergilerle bu yükü halkın sırtına yıkanların gözü şimdi de işsizlerin parasında. TOBB’un da, Hükümetin de öncelikli görevi, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması, verginin kazanca göre, adil olarak herkesten, her kesimden alınması, özelleştirilen yüzlerce kamu kuruluşunun akibetinin takip edilmesi, bu kuruluşlardan vergi alınıp alınmadığının denetlenmesi ve Nereden Buldun düzenlemelerinin tekrar yürürlüğe girmesi için çaba göstermektir.
Fon amacına hizmet etmiyor!
İşsizlik Sigortası Fonu’nun amacı, Cumhuriyetin kuruluşundan 77 yıl sonra, kendi iradesi dışında işini kaybederek işsiz kalanlara, belirli süreler dahilinde de olsa aylık bağlama, sağlık yardımları, meslek eğitimi gibi hizmetler sağlamaktır. Fakat ne yazık ki, kurulduktan bu yana Fon kaynaklarının ancak yüzde 5’i bu hizmetler için kullanılabildi. Daha doğrusu gerek hükümetler, gerekse işverenler tarafından Fon kaynaklarının bu hizmetler için kullanılması engellenmiştir. Bunun için kurumun gelir gider tablosuna ve Fon’dan yararlanma oranına göz atmak yeterlidir. 28 Şubat 2007 tarihi itibariyle, Fonun toplam gelirleri; 25 milyar 998 milyon YTL olarak gerçekleşmiştir. Fonun toplam varlığı, işsizlik sigortası giderleri 1 milyar 209 milyon YTL ve ücret garanti fonu gideri 5 milyon 115 bin YTL düşüldükten sonra, 24 milyar 783 milyon YTL’dir. 28 Şubat 2007 tarihi itibariyle gelir gider oranını dikkate alırsak 25 milyar 998 milyon YTL’lik birikimden 1 milyar 214 milyon YTL’lik yararlanma olduğu görülmektedir. Bu toplam gelirin ancak yüzde 4,6’sına karşılık gelmektedir. Son çözümlemede kurum kaynakları yüzde 95 oranlarında birikerek büyümektedir. Yani Fon kaynakları amacına hizmet etmemektedir.
Petrol-İş dün uyarmıştı, bugün de uyarıyor!
Petrol-İş Sendikası, Yasa yürürlüğe girmeden önce durumun böyle olacağını tespit etmiş ve uyarılarda bulunmuştur. Benzer oranlardaki kesintiler işsizlik sigortası öncesi zorunlu tasarruf olarak kesiliyordu ve işverenlere kaynak yaratmak amacındaydı. Bu kaynağın sahiplerine geri ödenmesi zorunluluğu vardı. Sahiplerine geri ödeme zorunluluğu olmayan bir kaynak yaratmak düşüncesinde olan işverenler, işsizlik sigortasını bu düşüncelerine uygun buldular. Bu hedef, işsizlik sigortası gibi sosyal bir ihtiyacın arkasına bilinçli olarak saklandı. Genel ilke olarak hangi amaçlar için fon yaratılmış ise, bu kaynaklar bu amaçlar doğrultusunda kullanılmalıdır.
Petrol-İş ne öneriyor?
Fon kaynağında büyük miktarlar birikmiştir. Bu kaynaklar son çözümlemede çalışanların sırtında olan işsizlik giderlerini hafifletecek şekilde kullanılmalıdır. Çalışabilir durumda olan ancak iş bulamayanlar için (prim ödeme zorunluluğu olmadan) iş buluncaya kadar işsizlik aylıkları bağlanabilir. İşsizlik sigortası hizmetlerinden yararlanma koşulları ağırdır. Bu koşullar kolaylaştırılmalıdır. Aylık bağlama süreleri kısadır, süreler uzatılmalıdır. Aylık bağlama oranları azdır, oranlar yükseltilmelidir.
Özelleştirmelerin yüksek oranda işsizliğe neden olduğu artık bir sır değildir. Devletin üretim faaliyetlerinden çekilmesi politikaları, istihdam politikalarını da olumsuz etkiliyor. Devletin işsizliğe çare bulması görevini tümü ile işverenlere devretmesi, sosyal devletin en önemli görevlerinden biri olan işsizliği önlemeyi olumsuz etkiliyor. Bu nedenle özelleştirilmelere son verilmesi, KİT’lerin satışı değil, kamunun daha fazla yatırım yapması en doğru politikadır. Sonuç itibariyle işsizlik sigortası bu haliyle göstermelik bir sigorta durumuna getirilmiştir. Amacına hizmet etmemektedir. Fonun işlevi, sözde işsizliği azaltma gerekçesiyle işverenlerin prim yükümlülüklerini yerine getirmek için kaynak yaratmak değildir.
Diğer yandan iyi işleyen bir sosyal güvenlik sistemi yaratma yönünde de bir ilerleme yoktur. Tam tersine sosyal güvenliğin gereği olan sağlık ve emeklilik hizmetleri de özelleştirilmek istenmektedir. Sosyal güvenlikte yapılmak istenenleri de dikkate alacak olursak, sağlık, emeklilik, işsizlik gibi sosyal sorunlara çözüm amacıyla toplanan tüm primlerin, işverenlere kaynak olarak kullandırılması durumuyla karşı karşıya olduğumuzu görmekteyiz. Emekçiler, bu tür çabalara hiçbir zaman geçit vermeyecektir. Bu konuda gerek TOBB’u, gerekse Hükümeti bir kez daha uyarıyoruz! Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu adına
Mustafa Öztaşkın
Genel Başkan