İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla büyük bir coşkuyla kutlandı. Petrol-İş Sendikası, Konfedarasyonumuz Türk-İş'in aldığı karar doğrultusunda 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü bu yıl Kocaeli İzmit Milli İrade Meydanı’nda olmak üzere şubelerimizin bulunduğu illerde büyük coşkuyla kutladı.
Petrol-İş'ten Kitlesel 1 Mayıs Korteji
Sabah 8:00' de İzmit İtfaiye Müdürlüğü Meydanı'nda bir araya gelen Petrol-İş Merkez Yöneticilerimiz, şube başkanlarımız, temsilcilerimiz ve üyelerimiz saat 9.30'dan itibaren yürüyüşe geçti. Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar, Genel Sekreterimiz Ahmet Kabaca, Genel Yönetim Sekreterimiz Ünal Akbulut da İzmit'teydi.
Merkez Yönetim Kurulu Raportörü Yavuz Katırancı ve Merkez disiplin Kurulu Başkanı Hasan Akçay'ın da yer aldığı etkinlikte sendikamızı temsilen Ankara, Bursa, Düzce, Kocaeli, Gebze, İstanbul 1 ve İstanbul 2 Nolu Şube Başkan Yardımcılarımız ve şube üyelerimiz de yerlerini aldılar. Coşkulu ve kitlesel bir kortej oluşturan Petrol-İş üyeleri, İtfaiye Müdürlüğü Meydanı'ndan miting alanına kadar davullar zurnalar eşliğinde yürüdüler .
İzmit'teki 1 Mayıs kutlamasına Türk-İş'e bağlı sendikalardan yoğun katılım sağlandı. Görkemli bir kalabalık oluşturan sendikalar 1 Mayıs'ı tam anlamıyla coşkuyla kutladı.
Zeytin Dalı Harekatı'na katılan Mehmetçiğe destek için geçen yıl 1 Mayıs'ı Hatay'da kutlayan TÜRK-İŞ, bu yıl başta kıdem tazminatı olmak üzere çalışma hayatının sorunlarını gündeme taşımak için kutlama programını Kocaeli'de düzenledi.
En önde Türk-İş'e bağlı tüm sendikaların genel başkanlarının aralarında Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar'ın bulunduğu kortej ile yürüyüşün ardından miting meydanına ulaşıldı. Program öncesi Metalin Sesi Grubu konser verdi, dans topluluğu gösteri yaptı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, platformun yan tarafına dev "Kıdemime Dokunma" pankartı asıldı.
Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar açılış konuşmasını yaptı. Alemdar'dan sonra ise Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak konuştu.Daha sonra Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay alandaki işçilere hitap etti.
Atalay, 15 Temmuz Milli İrade Meydanı'nda düzenlenen kutlama programında, tüm emekçilerin gününü kutladı. Ardından Kahramanmaraş'ta 1 Mayıs'a giderken kazada hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Kıdem için Kocaeli'de olduklarını belirten ATALAY, şöyle devam etti:
"Bu alandan Türkiye'yi yönetenlere sesleniyorum. Bu alandan Meclis'e, kamuoyuna sesleniyorum. 3 bin lira brüt ücret alan bir kardeşimiz 250 lira yemek parası, 250 lira yol parası, 3 bin 500 lira. Bu kardeşimiz 25 sene çalışabilirse alacağı kıdem 86 bin lira. TOKİ'den alt gelir grubuyla ilgili en düşük 50 metrekarelik konut 116 bin lira. Kıdem ile ilgili olumsuz bir çalışma yapmayın. Kıdemle ilgili nokta kadar geriye gidecek bir çalışma yapmayın. Kıdem bizim kızımızın çeyiz parası, oğlumuzun düğün parası. Kıdem bizim nefes almamızı sağlıyor, duymamızı sağlıyor. Kıdem bizim görmemizi sağlıyor. Kıdemin nokta kadar geri gidişini aklınıza getirmeyin. Mevcut yapıya nokta kadar dokundurmayız. Fon diyorlar, Size de ailenize de buradaki genel başkanlara da bana da fenalık geliyor. Geçmişte fonların akıbetini biliyoruz. Fon lafını ülke gündeminden çıkartın, her ramazan ayı gibi her sene kıdemi ülke gündemine getirmeyin. İş yerlerinde verimimiz düşüyor, evimizde huzurumuz kaçıyor. Huzurumuzu bozmayın, verimimizi düşürmeyin.
"25 senedir bu ülkede çalışan geçici işçi var"
Atalay, KİT'lerde kadro geçmeyenlere kadro sözü verildiğini söyleyerek, "KİT’lerdeki taşeron işçilere, geçici işçilere kadro istiyoruz. 696 sayılı KHK ile kadro geldi ama sorunlarımız hala bitmedi. Örgütlenme ve toplu pazarlık hakkımızı sınırlayan düzenlemeler devam ediyor. Enflasyonun yüzde 20’ye dayandığı koşullarda kadroya geçirilen işçilere yüzde 4 ücret zammı veriliyor. Özel sektörde de taşeron çalıştırmanın önüne geçilmiyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin en az önemsendiği işyerlerinin başında yine taşeron şirketler geliyor. Taşeron uygulaması güvencesizliği kalıcı hale getiriyor! Bir an evvel bu kardeşlerimize kadroya almak lazım." dedi.
Şeker fabrikalarının ve SEKA Kağıt Fabrikasının özelleştirilmesini eleştiren ATALAY, şeker fabrikalarıyla ilgili durumun gözden geçirilmesi gerektiğini savundu.
Atalay, kamu sözleşmelerinin 4 ay önce başladığını, işçilerin bakanlıktan olumlu bir haber beklediğini belirterek, bu meselenin bir an evvel hızlandırılmasını istedi.
"Partinin sendikası olmaz"
Kadınlarla ilgili sorunları ülke gündemine taşıdıklarını aktaran ATALAY, şunları söyledi:". Ben bu alandan Türkiye'deki bütün emekçilere sesleniyorum. Hangi sendikada huzur buluyorsanız, hangi sendikaya güveniyorsanız, hangi sendikanın şemsiyesi altında olmak istiyorsanız o sendikanın üyesi olun. Baskı görmeden, şiddet görmeden mobbing uygulanmadan... Maalesef 10 yıldır bunu gördük. Şube müdürleri, bazı belediye başkanları, vekiller, 'Bu bizim sendikamız'... Sendikalar, partilerin arkasına sığınmasınlar. Sendikalar, işçinin sendikası olur. Ülkenin sendikası olur. Partinin sendikası olmaz. Partinin sendikası olursa sarı sendika olur." diyerek sözlerini bitirdi.
Kalabalığın davul-zurna eşliğinde halaylar çekmesiyle renklenen program, Atalay'ın ve aralarında Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar'ın da bulunduğu sendika başkanları ile birlikte işçilere karanfil dağıtmasıyla son buldu.