• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

'Kadına Karşı Şiddet'

Hukukçu / Gazeteci Fikret İlkiz'in Bianet Org.'da yer alan "Kadına Karşı Şiddet" başlıklı yazısını yayımlıyoruz.
21.11.2011

Türkiye tarafından 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalanan "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Sözleşmesi", onay kanunun çıkması için TBMM'nin gündemindedir.

Türkiye'nin önemli ölçüde katkısı olan bu sözleşmenin amacı nedir?

Taraf devletlerin amacı kadınları her türlü şiddetten korumak ve kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önlemek, ortadan kaldırmak, kovuşturmak, mağdurlarını korumak ve destek vermektir. Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınların güçlendirilmesi yoluyla kadın ve erkek arasındaki somut eşitliği teşvik etmektir. Kapsamlı politikalar üretmek, tedbirleri tasarlamak ve sözleşme amacına uygun olarak uluslararası işbirliğini güçlendirmektir.

Sözleşmeye göre, "Kadına yönelik şiddet" denilince; ister kamusal ister özel alanda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayalı her türlü eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma anlamına gelir ve bir insan hakları ihlali ve kadınlara yönelik ayrımcılığın bir biçimi olarak anlaşılmaktadır.

Sözleşmede yazılı  "aile içi şiddet", mağdur faille aynı haneyi paylaşsa da paylaşmasa da, aile veya hanede, eski veya şimdiki eşler ya da partnerler arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet anlamına gelir.

Sözleşmeye göre "mağdur" denilince belirlenen davranışlara maruz kalan gerçek bir kişidir. "Toplumsal cinsiyet" ise, toplum tarafından kadın ve erkeğe yüklenen ve sosyal olarak kurgulanan roller, davranışlar ve eylemler demektir.

Yine "kadına yönelik cinsiyete dayalı şiddet" doğrudan kadınlara yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya orantısız bir şekilde kadınları etkileyen şiddet anlamına gelir. Sözleşmede geçen "kadın" ibaresi ise 18 yaş altı kız çocuklarını da kapsar.

Sözleşme hükümleri, aile içi şiddet de dâhil olmak üzere, barış zamanında ve silahlı çatışma durumlarında da uygulanmak üzere orantısız bir şekilde kadınları etkileyen, kadına yönelik her türlü şiddet biçimi için geçerlidir. Uygulamada, cinsiyete dayalı şiddetin kadın mağdurları özellikle dikkate alınır.

Bu Sözleşme; kadına yönelik ve aile içi şiddetle mücadele için öngörülen düzenlemeler bakımından devlet kurumlarının ve görevlilerinin kadına karşı şiddet uygulamasını önleme görevi yüklemektedir.

Faillerin cezalandırılması ve mağduriyetlerinin tazmini hakkında mevzuatın düzenlenmesi, ulusal düzeyde veri toplanması, eşgüdümden sorumlu bir resmi kuruluşun tespiti de devletin görevidir.

devamı için;