Sendikamız Petrol-İş tarafından 2003 yılında yayına başlayan ve bu sene onuncu yılını dolduran Petrol-İş Kadın Dergisi, 2 Mart 2013 tarihinde Taxim Hil Otel’de düzenlediği geniş katılımlı bir etkinlikle, bağımsız kadın hareketinden, farklı çevrelerden, sendikalardan, akademik dünyadan çok sayıda kadının buluşmasına vesile oldu.
Onuncu yıl etkinliklerini “Hem evde, hem işte çalışan kadının dergisi Petrol-İş Kadın On Yaşında” başlığıyla duyuran Petrol-İş Kadın Dergisi, çağrısını “Türkiye’de bir sendika tarafından periyodik olarak çıkarılan ilk ve tek kadın dergisi 10. yılını geride bıraktı. Şaşkınız, sevinçliyiz, umutluyuz... Şaşkınız çünkü dergimizin ilk sayısı sanki dün çıkmış gibi, oysa yıllar akıp gitmiş. Sevinçliyiz çünkü memlekette kadın dergilerinin ömrü pek kısa olur, biliriz. Tehlike eşiğini aştık gibiyiz. Umutluyuz çünkü bu işin olabileceğini gösterdik, biz yaptıysak başkaları da yapar, diğer sendikaların da kadın dergileri olur belki artık, diyoruz. Dergimizi okuyan, okumayan, okuyup beğenen, beğenmeyip kenara bırakan evde işte çalışıp mesaisi bitmeyen, sendikamıza üye olan, olmayan tüm kadınları, dergimize ilgi gösteren duyarlı erkekleri, herkesi ama herkesi forum ve kutlamamıza davet ediyoruz.” sözleriyle yaptı..
Onuncu yıl etkinliğimizin açılış konuşmasını Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın yaptı. Öztaşkın, konuşmasına, toplumun yarısını oluşturmalarına rağmen kadınların parlamentoda, işyerlerinden sendikalara, özel ve kamusal yaşamın her alanında yeterince temsil edilmediğini, sendikamızın bu alanda kabuğunu kırmaya başladığını söyleyerek başladı.
Erkeklerin yoğun olarak çalıştıkları bir sektörde örgütlü olduklarını belirten Öztaşkın, Petrol-İş’te kadın oranının yüzde 6.2-6.5 arasında değiştiğini sözlerine ekledi. Öztaşkın, 2003 yılında Merkez Yönetim Kurulu olarak kadın dergisi çıkarmaya karar verdiklerinde esas olarak erkek üyelerin eşlerini hedeflediklerini, ihtiyaçlar çıktıkça derginin çizgisinin de evrildiğini belirtti.
Evdeki cinsiyetçi işbölümü ile de uğraşıyoruz
26. Olağan Genel Kurul’da ana tüzüğün toplumsal cinsiyet bakış açısıyla gözden geçirilerek değiştirildiğini söyleyerek “Sadece işyerlerinde değil, evdeki cinsiyetçi işbölümüne karşı mücadeleyi de sendikal görevlerimiz arasına ekledik” dedi. Öztaşkın konuşmasına şöyle devam etti: “2009’dan bu yana sendikamızın genel üye eğitimlerinin arasında toplumsal cinsiyet eğitimleri de yer alıyor. Yine tüzüğümüzde disiplin suçlarının ve disiplin kurulunun görevlerinin tanımlandığı 123. maddeye ‘Kadına yönelik cinsel taciz, mobbing ve şiddet uygulayanlar hakkında aşağıdaki cezaları vermeye yetkilidir. Kadınlara yönelik şikayetlerde, kadının beyanı esastır, karşı taraf aksini ispat etmekle yükümlüdür’ hükmünü koyduk, bu türkiye işçi sendikaları tarihinde bir ilktir.” diye konuştu.
Genel başkanımız Mustafa Öztaşkın’ın ardından etkinliğin “Nasıl başladık, neredeyiz” başlıklı bölümünde Petrol-İş Kadın Dergisi’ni yayına hazırlayan Necla Akgökçe ve Selgin Zırhlı Kaplan derginin çıkışıyla ilgili duygu ve deneyimlerini paylaştılar. Derginin genel yayın yönetmeni Necla Akgökçe, konuşmasında şunları söyledi: “10 yıl önce 2003 yılında böyle bir karar alıp bu kararı uygulamaya sokan ve daha sonra bizi çalışmalarımızda özerk bırakan Petrol-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu’na, çok teşekkür ediyorum. Onlar olmasaydı Petrol-İş Kadın Dergisi diye bir şey olmazdı. Deneyimleriyle dergiye katkıda bulunan Petrol-İş’li üye ve üye eşi kadınlara teşekkür etmek istiyorum. Onlar olmasaydı bu zenginlikte bir dergi olmazdı. Onların günlük yaşam ve mücadele deneyimleri bizim yolumuzu aydınlattı ve içeriğimizi, onlar sağladılar. Türkiye’de bir kadın kurtuluş hareketi olmasaydı, onun bilgi birikimi, deneyimi olmasaydı bu dergi olurdu belki, ama böyle olmazdı. Kadın kurtuluş hareketinden bize destek veren tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. ”
Kızımız 10 yaşında
Derginin tasarımcısı ve editörlerinden biri olan Selgin Zırhlı Kaplan, konuşmasında “... Genel başkanımızın da söylediği gibi bu işe sıfırdan başladık. Bir işe sıfırdan başlayarak buraya getirmiş olmak da mutluluk veriyor, insana kendini mimar gibi hissettiriyor. On yılda epey ileri noktalara geldik hepinizin katkılarıyla. Necla’nın hoşuma giden deyişiyle “küçük kızımız on yaşına geldi” Kadın dergimizin dünyaya gelmesine vesile olan Petrol-İş yönetimine teşekkürümüzü unutmuyoruz. Petrol-İş üye ve üye eşi kadınlar için yola çıktık, bugün daha farklı noktalardayız... Her kesimden kadınların sorunlarına yer vermeye çalıştık. Ortak sorunlara ortak çözümler üretme ve eylemlilik noktasında birlikte hareket etmeye çalıştık. Burada birlikte hareket ettiğimiz arkadaşların çoğunu görebiliyorum. Bu alanda emek harcayan herkese teşekkür etmek istiyorum. Akademi dünyasından, sendikalardan, farklı kesimlerden kadınlar bu işe katkı sağladılar. ... Neden kadın dergisi diyerek bitireceğim. Bu soruya şöyle cevap vermek istiyorum: “Kadın dergisi, çünkü kadın erkek eşitliğine inanıyoruz... Kadın dergisi, çünkü kadın dayanışmasının önemine inanıyoruz... Kadın dergisi, çünkü sendikalarda kadınların güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü ÖRGÜTLÜ KADIN GÜÇLÜ SENDİKA diyoruz... Birazdan izleyeceğiniz slaytta da duygularımı paylaşmaya çalıştım.” dedi.
Emek ve kadın hareketi ortaklığı
Daha sonra Petrol-İş Kadın Dergisi’nin on yıllık serüveninin anlatıldığı “ON YILLIK YÜRÜYÜŞÜMÜZ” adlı slayt filmi gösterildi. Petrol-İş üyesi ve üye eşi kadınların görüntüleriyle başlayan slayt, daha sonra Petrol-İş’li kadınların katıldıkları direnişlerle devam etti. Slaytta, son dönemde farklı işkollarından kadınların yoğun olarak katıldıkları direnişlerden görüntüler de yer alıyordı. Petrol-İş Kadın Dergisi’nin tek başına ve ortaklaşa düzenlediği etkinliklerinin anlatıldığı bölümde ise eğitimlere geniş yer verilmişti. Slaytın son bölümünde, Sendikal Güç Birliği Platformu Kadın Koordinasyonu içerisinde yürütülen çalışmalardan görüntüler yer alıyordu.
Slayt gösterisinin ardından Kocaeli Üniversitesi İİBF Çalışma Ekonomisi Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Betül Urhan “Karanlık tablodan yansıyanlar: Petrol-İş Kadın Dergisi” başlıklı çalışmasını paylaştı. Bu çalışmanın, akademik hayatındaki en heyecanlı çalışma olduğunu belirten Urhan, “Belki de yaptığım en anlamlı işlerden biri. Türkiye’de gerçekten bu konuda karanlık bir tablo var. Merkez yönetim kurulu ve genel başkan bir şeyi istemese bu iş olmazdı. Öznel ve nesnel koşullar biraraya geldi, tek başına MYK’nın bunu istemesi de yetmez, çünkü normal bir aile dergisi olarak kendini devam ettirebilirdi, ama Petrol-İş Kadın Dergisi, kadın hareketiyle özellikle feminist yöntem ve bilgisinin emek hareketiyle kesiştiği noktada içeriğinin belirlendiği bir dergidir. Bu nedenle de farklı bir nitelik taşımaktadır. Hem sendika yöneticilerinin hem de bu dergiye emek veren Selgin ve Necla’nın ortaklığı aslında bu 10 yıllık süreci bu noktaya taşımıştır. O yüzden ben de onlara çok teşekkür ediyorum...” diyerek konuşmasının devamında çalışmasıyla ilgili verileri paylaştı.
Forumda kadınlar konuştu
Kısa bir aradan sonra onuncu yıl etkinliği “Petrol-İş Kadın Dergisi’nin Bizim İçin Anlamı” adlı forum bölümüyle devam etti. Bu bölümde, sendikalardan, emek ve meslek örgütlerinden, kadın hareketinden, üniversitelerden, Petrol-İş’ten kadınlar söz alarak Petrol-İş Kadın Dergisi’yle tanışma hikayelerini, paylaştıkları deneyimleri ve dergiyle ilgili düşünce ve hislerini paylaştılar.
Petrol-İş Kadın Dergisi’nin onuncu yılı anısına hazırlanan “Petrol-İş Kadın On Yaşında” logolu bez çantalar ve dergilikler büyük ilgi gördü. Etkinlik MARE Kadın Sesleri Topluluğu’nun coşkulu ve duygulu şarkılarıyla son buldu.