Son dönemde Ofer ve CanWest ile ilişkisi ile öne çıkan Global Holding'in patronu Mehmet Kutman'ın açıklamaları kamuoyunun cevap beklediği soruların hiçbirine cevap niteliği taşımıyor. Kutman'ın kamuoyunun yanıt beklediği sorulara açıklık getirmesi gerekiyor.
Global Holding’in patronu olarak tanıdığımız, son dönemde OFER ve CANVEST ile ilişkisi ile öne çıkan Kutman, davetimize rağmen ekonomi programcıları ile TV ekranlarına çıkmadı. Saygı duyuyorum. Tartışılan konuların detaylarını iyi bilen ekonomi programcılarının sorularını cevaplamayınca, tercihi kendince rahat ve kolay konuştuğu bir program oldu. Tercihine saygı duyuyorum. Yalnız, açıkladıklarına rağmen kamuoyunun cevap beklediği soruların hiçbirine cevap alamadığını belirtmek ve aşağıdaki soruları kendisine yeniden sormak istiyorum...
İsterse cevaplarını yazılı gönderebilir, isterse Parametre veya Finans Analiz programlarına gelebilir, veya kendi seçtiği bir TV’de beni de yayına davet ederek tartışmamıza imkan sağlayabilir...
Sorulara gelince...
1- ÖİB, Tüpraş'ın yüzde 14.76'sını blok olarak Global Menkul Değerler isimli aracı kurum vasıtasıyla yabancı fonlara sattı mı?
2- Bu satış yapılırken diğer banka ve aracı kurumların haberi oldu mu?
3- Bu satış için piyasa değeri üzerinden iskonto yapıldı mı? Yukarı trend gösteren bir borsada, kısa bir süre sonra blok satılacak bir şirket için iskonto yapmak doğru mu?
4- SPK, 12.5.2005 tarih ve 19/607 sayılı kurul kararı ile, bu ÖYK kararının kamuya açıklanmamasının kurulun seri: VIII, No: 39 Özel Durumların Kamuya Açıklanmasına İlişkin Esaslar Tebliği'ne 'aykırılık oluşturduğunu' belirleyerek, mevzuata uyum konusunda gerekli dikkat ve özeni göstermesi konusunda ÖİB'nin bilgilendirilmesine ve anılan ÖYK kararının İMKB bülteninde ilan edilmesine karar verdi mi?
5- SPK, Global Menkul Değerler yöneticileri hakkında “insider trading” yani “içeriden öğrenenlerin ticareti” ile ilgili soruşturma açtı mı?
6- SPK’nın “Tüpraş'ın yüzde 14.76, kamuya açıklanmış bir ÖYK kararına dayalı olarak Global isimli aracı kuruluşa satılması, üstelik de şirketin talebi üzerine bu satışın yapılması, üstelik satışın şirketin piyasa değerinin altında bir bedelle yapılması, kamuya açıklanmamış ÖYK kararından bu aracı kuruluşun bir şekilde haberdar edilmesi” gibi tespitleri doğru mu?
7- Milliyet Gazetesi'nin haberinde ortaya çıkan ; OFER-UNAKITAN gece görüşmesi doğru mu? OFER yetkilileri iddia edilen o saatte Ankara’ya geldi mi? Güvenlik kameralarında konuyla ilgili görüntü var mı?
8- Kuşadası Limanı ihalesini Global-Ofer ikilisinden önce Limaş adlı yerel işadamları konsorsiyumu kazandı mı? Limaş'ın kredisi gelene kadar, ÖİB süre uzatım kolaylığı sağladı mı? Sağlamadıysa neden? Limaş'ın fiyatı ile Global-Ofer'in fiyatı arasında ne kadar fark vardı? Hangisi daha yüksekti?
9- İhale sonrası Limaş devreden çıkınca yeni kazanana 'denize kazık dolgu yaparak yer kazanma ve liman içinde DENİZE SIFIR, yani Kıyı Kanunu'na tamamen aykırı, 56 adet turistik işyeri inşa etme izni verildi mi?' Bu iznin verilmesi için herhangi bir kanuni yeni düzenleme yapıldı mı? Aynı yöntem Galataport için de geçerli mi? Yani denize kazık dolgu yapılabilecek mi?
10- Kazık dolgu için 'Ege Denizi' mi kiralanmış oldu? Yerel bir gazetenin iddia ettiği, Hürriyet Gazetesi'nin de belgeyi yayınladığı gibi, kira kontratında 'Ege Denizi' ibaresi var mı? Deniz hukuken Hazine'ye dahi kiralanamaz ve devredilemez sadece devletin malı sayılabilir iken, hangi kurum hangi yetkiyle bu kazık dolguya izin verdi?
11- İhaleyi kazanan taraf adına konuşanlar, yaptıkları basın toplantılarında (Mehmet Kutman) kendisine hatırlatılan 'yönetmelikler' ile ilgili çekincelere 'Gerekirse kanun çıkar' diye cevap verdi mi?
12- Kuşadası Limanı'nda yapılan işyerlerine kim ruhsat verdi? Bu ruhsatlar hangi kanuna, hangi yönetmeliğe göre verildi? Belediye bütün bunlar olurken nasıl davrandı? Bu uygulama için TBMM'de kanuni düzenleme yapıldı mı? Liman işletmeciliği için açılan ihalede dükkân inşa etme ve kiraya verme hakkı nereden doğdu? ÖİB'nin böyle bir yetkisi olabilir mi? İhale öncesi buraya bu şekilde işyeri yapılabileceğini diğer firmalar biliyorlar mıydı? Bilselerdi fiyat çok farklı olmaz mıydı?
13- Türkiye’de pazarladığınız kruvaziyer turizminin İstanbul’a ve boğaza nasıl bir yük ve kirlilik getireceğini araştırdınız mı? Ofer’in gemileri daha önce bazı bölgelerde “yasadışı boşaltma” yaptıkları ve kirliliğe sebep oldukları için ceza aldılar mı? Bazı noktalara girişleri yasaklandı mı?
Sonuç: Bu soruların hepsi cevap bekliyor. Bunları yapanlar şunu bilsinler ki; biz bu ülkeyi dünyanın en büyük güçlerine karşı savaşarak yoktan yarattık. Tüpraş’ın 14.76’sını da, limanlarımızı da, bunları ele geçirenleri kim desteklerse desteklesin, geri almayı biliriz...
Not: Kutman bu sorulara yazılı cevap gönderirse bu köşede aynen sizlere aktaracağım...