Sendikamızın, 7 Eylül 2007 tarihinde İstanbul - Altunizade'deki Genel Merkez Konferans Salonu'nda başlayacak ve üç gün sürecek olan 25. Olağan Genel Kurulu öncesinde Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın yaptığı açıklamada, “Biz genel kurulları kişilerin ve seçimin yapıldığı bir genel kurul olarak görmüyoruz.
Sendikamızın, 7 Eylül 2007 tarihinde İstanbul - Altunizade'deki Genel Merkez Konferans Salonu'nda başlayacak ve üç gün sürecek olan 25. Olağan Genel Kurulu öncesinde Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın yaptığı açıklamada, “Biz genel kurulları kişilerin ve seçimin yapıldığı bir genel kurul olarak görmüyoruz. Petrol-İş Genel Kurulu, dünya ve Türkiye sendikal hareketindeki gelişmelerin değerlendirileceği, izlenecek politika ve stratejilerin tartışılacağı ve sonuçlandırılıp karara bağlanacağı bir platform olacak” dedi.
Türkiye'de çeşitli krizler yaşandığını ama Türkiye'de sendikal bir krizin de yaşandığını belirten Öztaşkın, sendikaların, konfederasyonların, emek örgütlerinin genel kurullarının, sendikal krizi aşma konusunda izlenecek politikaların tartışılıp değerlendirilmesi açısından çok büyük olanaklar, fırsatlar sunduğunu, emek örgütlerinin bu olanakları, bu fırsatları çok iyi değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
Ülkemizde sendikaların güç kaybetmeye devam ettiklerini, toplumsal güveni kaybetmekte olduklarını ifade eden Öztaşkın şöyle konuştu:
“Türkiye sendikal hareketi de bazı başlıkları, örneğin küresel sermayeye karşı dünya sendikalarının birleştiği gerçeği gibi bazı başlıkları artık tartışmaya açmalıdır, hatta bu konuda geç bile kalmışlardır. Bu yıl Petrol-İş gibi bir çok sendikanın da genel kurulu yapılıyor. Türk-İş'in, DİSK'in, Hak-İş'in genel kurulları yapılacak. Bu genel kurullar sadece seçim genel kurulu olmaktan çıkarılmalıdır. Sendika ve konfederasyonlar bu genel kurullarda krizden çıkmanın yollarını ciddi bir şekilde aramalıdır. Türkiye'de bu anlamda çok ciddi tartışmalar başlatılmalıdır. İzlenecek politika ve stratejilerin tartışılması hem sendikaların kendi tabanında, hem akademik çevrelerde hem de kamuoyunda yapılmalıdır.
Aksi takdirde emek örgütlerinin genel kurulları klasik seçim tartışmalarıyla geçer, sadece kişiler tartışılır, izlenecek politikalar tartışılmaz ise önümüzdeki yılları da ne yazık ki kaybedeceğiz! Sendikalar küçülmeye ve güven kaybetmeye devam edecekler! Ne işçi sınıfının ekonomik, sosyal hak ve çıkarlarını savunabilecekler, ne de ülkemizdeki çok geniş emekçi kitleler için, işsizler, gençler, yoksullar, sendikasızlar için bir umut, bir çekim merkezi olabilecekler.”
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.