İki işçinin hayatını kaybettiği patlamanın yaşandığı fabrikaya giden İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi fabrikaya alınmadı.
Tuzla Kimya Sanayicileri Organize Bölgesi'nde 19 Eylül Pazartesi günü döküm, reçine ve boya imalatı yapılan LMA adlı kimya fabrikasında yaşanan patlama sonrasında iki işçinin yaşamını kaybetmesi nedeniyle inceleme ve araştırmalarda bulunmak üzere İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi fabrikaya gitti. Firma görevlileri ise İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi ekibini fabrikaya almadı. İnceleme ve soruşturmanın Savcılık tarafından yürütüldüğünü belirten firma yetkilileri, inceleme sonuçlanıncaya kadar fabrikaya hiç kimsenin alınamayacağını bildirdiler. Meydana gelen patlamada Mehmet Türkmen ve Fatih Özgiray hayatını kaybetmiş, Ali Osman Demirhan ile birlikte bazı işçiler de yaralanmış ve hastaneye kaldırılmışlardı.
İstanbul Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'ni oluşturan Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nden Yönetim Kurulu Üyesi Ertuğrul Bilir, Behlül Boyalı, Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nden Yönetim Kurulu Üyesi Onur Gökulu, Murat Çakır ve kazayla ilgili gözlemci olarak fabrikaya giden Petrol-İş uzmanlarından oluşan ekip fabrikaya alınmadı. Bunun üzerine İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi ekibi Tuzla Kimya Sanayicileri Organize Bölgesi yönetimiyle görüştü.
“Bu tür kazalarda işçi ölümlerini, nedenlerini raporlayarak kamuoyunu aydınlatmaya çalışıyoruz” diyen Ertuğrul Bilir şu bilgileri verdi:
“Makine Mühendisleri Odası kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu. Aynı zamanda kendini mesleki, demokratik kitle örgütü olarak tanımlayan bir kurum. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusu odamızın önemli çalışma alanlarından biri. Odamız gerek çıkardığı kitaplarla, gerekse iki yılda bir yapılan işçi sağlığı iş güvenliği kongreleriyle bu alanda da hizmet vermeye çalışıyor. Yaşanan kazalar ve işçi sağlığı, iş güvenliği riskleri karşısında yapılan etkinlikler var. Odamız aynı zamanda son dönemde İstanbul'da oluşturulan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi çalışmaları içerisinde yer alıyor.”
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin 2011 yılı Mart ayında meslek örgütleri, sendikalar, iş kazaları mağdurları ve bu konularda çalışma yürüten aydın ve akademisyenlerden oluştuğunu, bu Meclis'i genişletmeye çalıştıklarını belirten Bilir şunları söyledi:
“Odamız ülkemizde işçilerin, emekçilerin önemli sorunlarından biri olan işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki eksikleri gidermenin yanı sıra bu sorunların çözümü için alanın piyasalaştırılmasına karşı bilgi altyapısı oluşturmayı hedefliyor. Örneğin ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yayınladığı istatistiklerin yalan ve eksik olduğu herkes tarafından biliniyor. Geçen yılki istatistikte 2009 yılında ülkemizde 470 civarında meslek hastalığı olduğu ve hiç kimsenin ölmediği belirtiliyor. Bu doğru değil. Biz bu eksik ve yanlış bilgilere mahküm olmamak için bilgi alt yapısı oluşturmaya çalışıyoruz. Oluşan kazaların arşivini, nedenlerini, dökümünü yapmaya çalışıyoruz.
Aynı zamanda bu alanın piyasa merkezli değil, emek merkezli, işçilerden ve emekçilerden yana bir şekilde düşünülmesini, buna ilişkin öneriler geliştirilmesini hedefliyoruz. Dar ve teknik bir bakışla değil, işçinin yaşamını, işçinin sağlığını, iş güvenliğini etkileyen alanın bütünüyle ele alınmasına ilişkin çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Bu konularla ilgili önümüzdeki günlerde de bir çalıştay yapacağız.”