Troika Dialog Group, Investment Production Group Eurasia, Caspi Neft JSC eşittir TranscentralAsia Petrochemical Holding Ortak Girişim Grubu. Özelleştirme İdaresi'nin (ÖİB) 5 Temmuz 2007 günü Ankara'da düzenlediği "TV ekranları kadar şeffaf (!)" nihai pazarlık oturumunda, 2 milyar 050 milyon doları "bastırıp" Petkim'deki yüzde 51 kamu hissesine sahip oldu.
Troika Dialog Group, Investment Production Group Eurasia, Caspi Neft JSC eşittir TranscentralAsia Petrochemical Holding Ortak Girişim Grubu. Özelleştirme İdaresi'nin (ÖİB) 5 Temmuz 2007 günü Ankara'da düzenlediği "TV ekranları kadar şeffaf (!)" nihai pazarlık oturumunda, 2 milyar 050 milyon doları "bastırıp" Petkim'deki yüzde 51 kamu hissesine sahip oldu. Gerçi, suyu görmeden paçalar sıvanmasın; şimdilik, "sahip oldu" yerine, "sahip adayı" oldu diyelim. Çünkü, OGG'nin önündeki yol, bayağı uzun.
Grup, 5 Temmuz'da sadece "idare" aşamasını geçti. Aynı kulvarda, Rekabet Kurulu (RK) ile Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) var. Rekabet Kurulu'nun ne diyeceği önemli. ÖYK'nın da öyle... RK, mevcut konumuyla, petro-kimya sanayiinde kamu tekelini elinde tutan Petkim'in, bir holding üç şirketli Kazak-Rus karmasının özel tekeline dönüşmesine izin verecek mi, vermeyecek mi? Kurul'un önüne giden veya gidecek olan dosya bu yönüyle çok hassas bir incelemeyi ve irdelemeyi gerektiriyor. Petkim'in, Türkiye'de hem üretimde hem pazarda tek başına tekel olduğunu da hatırlatalım. Başka bir şirket yok.
ÖYK'ya gelince... Kurul'un vereceği karar, sonuçta "idari işlemin" bir parçası; ama, Kurul'un bileşimi siyasi ve 60. hükümet kuruluncaya kadar, AKP hükümetinin iradesi altında. Ne var ki, ÖİB'nin "satış dosyası", 22 Temmuz'daki genel seçim nedeniyle AKP'nin ÖYK'sına yetişmeyecek. Seçimin sonuçları, TBMM'nin siyasi bileşimi, kurulacak 60. hükümetin nasıl oluşacağı, yeni ÖYK'nın yapısını ve siyasi zihniyetini belirleyecek. Dolayısıyla, yeni ÖYK'nın siyasi iradesi ve zihniyeti de kritik önem taşıyor. OGG'yi hayal kırıklığına uğratacak bir karar ihtimali, ciddidir.
Yargıda 3 dava...
Rus-Kazak OGG'si hakkındaki kuşkular, iddialar; grup şirketlerinin ve patronlarının ekonomik, sektörel ve mali kimlikleriyle ilgili koyu belirsizlikler, henüz açıklığa kavuşmuş değil. Bu noktada, Petkim operasyonunun tarafları; ÖİB ile OGG'nin izlediği "esrarengiz" tavırda, bir değişiklik yok. Sanki, birileri bu satışın üzerindeki ketumiyet perdesinin kaldırılmasını istemiyor! Hadi, OGG'yi anladık, ÖİB neden susmakta ısrar ediyor? Yaptığı işlem çok boyutlu tartışmalara yol açarken, kamuoyunun hakkı olan yeterli ve doyurucu bilgilendirmeden kaçınıyor? İşte bunu anlamak mümkün değil!
ÖİB'nin ve hükümet yetkililerinin kaçındıkları bu görevi, belki de idari yargı yerine getirecek. OGG'nin önündeki üçüncü aşama, bu. Petkim'le ilgili yargı süreci, Petrol-İş Sendikası'nın açtığı üç ayrı dava ile sürüyor. Kendi alanındaki özelleştirmelere karşı, işçi sendikası olarak verdiği hukuk mücadeleleriyle, diğer bütün sendikal kuruluşlara ve başındakilere ders veren Petrol-İş, 14 Şubat 2007'de, Petkim'in blok olarak satılmasını öngören ÖYK kararını; ardından ÖİB'nin ihale ilanıyla şartnamesini, iptal istemiyle Danıştay 13. Dairesi'nde dava etmişti. Üçüncü dava da ÖİB İhale Komisyonu'nun 5 Temmuz'daki satış kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açıldı. Petkim ihalesinin, gizlenen "DNA haritası", bu davalarla ilgili yargı sürecinde ortaya çıkacak
İki meslek odası...
Petkim'in satılması "kafaları karıştırdığı" kadar, vicdanları da sızlatıyor. İleri sürülen hiçbir ekonomik sebep ve gerekçe, böyle bir satışı mazur gösteremez, haklı kılamaz, Türkiye'nin "milli ekonomik menfaatlerine" uygun gösteremez! Gösteremiyor da... Türkiye'nin iki önemli meslek kuruluşu; TMMOB Maden Mühendisleri Odası ile Petrol Mühendisleri Odası yaptıkları açıklamalarda, Petkim'in, üstelik "böylesine" satılmasına tepki gösteriyor, ÖİB'yi eleştiriyorlar.
Maden Mühendisleri Odası, ÖİB'ye, Petkim gibi güçlü bir sanayi varlığının "niteliği bile daha tam olarak tanımlanamayan bir kuruluşa, hangi gerekçelerle satıldığını" soruyor. İdare'nin "son yıllardaki icraatlarının hangi amaçlara hizmet ettiğinin bir türlü anlaşılamadığını" belirtiyor."Hatalı icraatıyla madencilik sektörünü tamamen ulusal ekonomiye yararsız bir sektör haline dönüştürdüğünü" vurguluyor. Ve işlemlerinde "kamu vicdanını yaralayan pek çok soru işareti bulunmasına rağmen", bunlarla ilgili açıklama yapma ihtiyacını bile duymadığını söylüyor.
Petrol Mühendisleri Odası da "Dünyada, özellikle Türkiye'ye özelleştirmeyi dayatan Batı ülkelerinde, enerji ve petro-kimya alanında kamu ağırlığı titizlikle korunmaktayken, işsizlik, üretimin durması, sosyal devlet anlayışının zayıflaması, devlet tekellerinin özel tekele dönüşmesi gibi sakıncaları bulunan bu özelleştirme uygulaması, mutlaka durdurulmalıdır" diyor. Bunlar kamuoyunun "hissiyatına" tercüman olan tepkiler. Dikkate alınır mı; Petkim ihalesi durdurulur mu? Bunu zaman gösterecek. Onun için zaman, "unutkanlıkla" karartılmamalı. "Mülkiyetiyle" birlikte asla satılmaması gereken Petkim olayı unutulmamalı, unutturmak isteyenlere bu fırsat verilmemeli. Kesintisiz bir "fikri takip" ile, peşinden gidilmeli.