• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

İ.Sabri Durmaz

Petrol-İş örneği yayılır mı?

21.02.2013

Petrol-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu 12-13 Şubat günlerinde toplandı. Toplantıdan sonra yayımlanan “sonuç bildirgesi”nde, Petrol-İş, Türk-İş’teki yönetim krizinden kamuda başlayacak toplu sözleşmelere, taşeron çalışmasının kaldırılması için mücadeleden sendikalara ve sendikalaşma girişimlerine yönelik baskılara, baraj sorununa kadar sendikal mücadelenin çeşitli sorunlarını ele almıştır.

Ancak Petrol-İş’in Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, sendikaların özenle uzak durdukları bir konuya; Kürt sorununun çözümü ile kamuoyunda son günlerde giderek yoğunlaşan savaş ve barış sorunlarını da ele alarak sonuç bildirgesinde yer vermiştir.  

Bildirgede, Hükümetin dış politikası, özellikle de Suriye politikası şöyle değerlendiriliyor: “Komşumuz Suriye’de iki yılı aşkın bir süredir devam eden çatışmalar artık bir savaşa dönüşmüştür. Emperyalist güçler Libya’da olduğu gibi, Suriye’de de bir rejim değişikliği peşindedir. Türkiye, Suriye konusunda adeta emperyalizmin sözcülüğüne soyunmuştur. Hükümet, Suriye konusunda aldığı kararları gözden geçirmeli, sorumlu, bağımsız ve barışın tesis edilmesini hedefleyen bir dış politika hattı izlenmelidir.”

Kürt sorununun çözümüne ilişkin başlatılan görüşmelerin önemine dikkat çekilen ve sürecin heba edilmemesini istendiği bildirgede konu ile ilgili olarak şöyle deniyor: “On yıllardır büyük acılar çeken ülkemiz insanlarının, çözüm ve barış umutlarının bir kez daha boşa çıkmasına asla izin verilmemelidir. Bu topraklardan yükselen barış çığlığı karşılıksız bırakılmamalıdır. Bu açıdan, başta hükümet ve Mecliste temsil edilen partiler ve demokratik kitle örgütleri olmak üzere tüm kesimlerin sorumlu bir tavır göstermesi gerekmektedir. Yıllardır bu tavrı gösteren Petrol-İş, etnik kimliği ne olursa olsun bu topraklar üzerinde yaşayan insanlarımız için özgür ve eşit bir geleceğin; emek, barış, kardeşlik ve birlik zemininde örüleceğine inanmaktadır.”

Belki bu uzun aktarmalardaki cümleler, son yıllarda sıkça karşılaştığımız cümlelerdir. Ama bu “sıklıkla görülürlük” daha çok siyasi çevrenin açıklamaları için geçerlidir.

Sendikalar ise, siyasetin konularına özellikle de hükümetin politikalarını eleştirilmesi söz konusu olduğunda özenle uzak durmaktadırlar. Bu yüzden de Petrol-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulunun sonuç bildirgesindeki ifadeler bir sendikanın açıklamalarında yer alan cümleler olduğu için önemlidir. Bu yüzden de buraya uzunca aktardık.

Kısacası sendikaların, ülkenin önemli iç ve dış politikalarında görüş açıklamaları, görüş açıklamayı da aşarak ellerindeki güçle, sınıf ve sendikaların alışılmış araçlarıyla gidişata müdahale etmeleri son derece önemlidir. Bu sadece sendikaların sorumluluğu bakımından değil, ama aynı zamanda ülkenin geleceği bakımından da hayati önemdedir. Çünkü işçi sınıfı ve emekçiler, siyasete örgütlü güçleriyle değil de sadece dört yılda bir seçimlerde oy kullanarak müdahale etmeyi esas alırsa bu tutum, sermayenin politikalarını meşrulaştırmanın ötesinde bir şeye hizmet etmez.

Evet, Petrol-İş’in Genişletilmiş Başkanlar Kurulu bildirgesinde Suriye politikası ve Kürt sorununun çözümü konusunda açık bir tavır belirlerken diğer sendikacılar örnek olacak bir yol açmıştır. Ancak burada kalınırsa, sadece görüş açıklamakla yetinilirse açıktır ki politikacıların bu açıklamaları çok da ciddiye alması beklenemez. Bu yüzden de bu açıklamanın gerçek amacına varması için aynı zamanda sendikaların açıkladıkları fikirler doğrultusunda tutum alma, işçilerin örgütlü gücünü bu politikaların hayata geçirilmesi için kullanma konusunda da adım atmalarının gerektiği herhalde işçi sınıfının mücadelelerin bizlere öğrettiği en yalın gerçeklerdendir.

Umalım ki Petrol-İş’in açtığı yolu başka sendikalar da izler ve sınıfın ülkenin nasıl yönetildiği konusunda tavır almak için sendikaların her kademesinde adımlar giderek sıklaşır.

Kaynak: Evrensel Gazetesi