Petrol-İş Sendikasından Filistin Sendikaları ile Dayanışma ve İşbirliği Ziyareti

İki Sendika arasında “Eğitimi ve İşbirliği Anlaşması”

Petrol-İş Sendikası heyeti 26 Mart 2018 tarihinde Filistin Genel İşçi Sendikaları Federasyonu'nu (PGFTU) ziyaret etti. PGFTU'nun Nablus'taki merkezinde yapılan görüşmede Petrol-İş Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar ile PGFTU Genel Sekreteri Shaher Sa'ed ve Filistin Petrokimya İşçileri Sendikası başkanı Muhammed Adwan iki sendika arasında “Eğitim ve İşbirliği Anlaşması” imzaladılar.

Kahrolsun Amerikan emperyalizmi ve Siyonist İsrail! Yaşasın Filistin halkıyla dayanışma!

Petrol-İş Sendikasının ziyareti ABD başkanı Trump'ın, Kudüs'ü siyonist İsrail'in başkenti ilan ettiği ve Filistin halkına yönelik baskı ve zulmün arttığı koşullarda gerçekleşti. Petrol-İş Heyeti daha havaalanındayken Siyonist rejimin yaklaşık 2 saat süren “bekletme ve yıldırma” politikasıyla karşılaştı. Heyetimiz havaalanındaki bekleme odasında sorguya çekildi. Her şeyi ile açık bir sendikal ziyaret olan ve Filistin halkı ile dayanışma amaçlı olan ziyaretimizde heyetimize “ajan” muamelesi yapıldı.

Hava alanındaki bu engelleme PGFTU'nun yaptığı ziyaret planlamasını da sekteye uğrattı. Heyetimizin Filistin'e vardığı 25 Mart 2018 Pazar günü yapacağı ziyaretler 26 Mart Pazartesi gününe alındı. Heyetimiz, Siyonizmin işgali altında olan Filistin'in Nablus kentine İsrail'in getirdiği seyahat kısıtlamalarından dolayı ancak iki araç değiştirerek varabildi.

Yaşasın Filistin işçilerinin haklı mücadelesi!

Petrol-İş Heyeti 26 Mart Pazartesi günü sabah ilk ziyaretini PGFTU'nun Nablus'ta bulunan merkezine yaptı. Burada PGFTU ve ona bağlı sendikaların yöneticileri ile bir araya gelen heyetimiz Filistin işçilerinin çalışma koşulları hakkında bilgi aldı. Görüşmede daha çok İsrail'de çalışan, Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan şehir, kasaba ve köylerdeki işçilerin çalışma şartlarının zorluğu, Filistin'deki asgari ücretin işçilerin geçinmesinde yetersiz kalması ve işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarının yetersiz olması konuları ele alındı. Üzerinde en çok durulan konulardan biri ise İsrail'e çalışmaya giden bu işçilerin Batı Şeria'daki evlerinden gece saat 2-3 gibi kalkıp yola düşmeleri, uzun kuyruklar oluşturan bu işçilerin sabah üç tarafı duvar ve tel örgülerle kapatılmış tek bir giriş-çıkış kontrol noktasının bulunduğu Kalkilya'daki sınır kontrol noktasından geçmeleri ve işlerine gitmeleri oldu. Aynı işçiler işlerine aynı kontrol noktalarından ancak akşam geçerek dönüyorlar. Bu işçilerin ne uyumaya ne de yaşamaya zamanları kalıyor.

Yaşasın uluslararası dayanışma!

Petrol-İş Heyeti daha sonra PGFTU'ya bağlı Filistin Elektrik İşçileri Sendikasının aynı gün sabah yapılan Genel Kuruluna katıldı. Burada da Nabluslu elektrik işçilerinin sorunları konuşuldu.

Heyet, daha sonra Nablus Valisi Akram Al-Rjoub'u ziyaret etti. Vali Akram Al-Rjoub, Nablus'ta Müslümanlar'dan Hristiyanlara ve  Samirler'e (Samiriyeliler) bir çok topluluğun yaşadığını ve Siyonizmin zulmüne maruz kaldığını söyledi. Petrol-İş Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar ise konuşmasında sendikalar olarak asıl gündemlerinin hem küresel hem de bölgesel düzeydeki emek sömürüsü olduğunu, ancak burada Filistinli işçilerin hem sendikalaşmadan dolayı hem de Filistinli olmalarından dolayı baskıya maruz kaldıklarını belirtti. Yaşar bu ziyaretin asıl amacının sendikal dayanışma ve işbirliği olduğunu, bununla birlikte Filistin halkına yönelik tarihsel baskılara da Petrol-İş olarak her zaman karşı olduklarını ve Petrol-İş'in Filistin mücadelesinin yanında yer aldığını belirtti.

Daha sonra Nablus Belediye Başkanı Adly R. Yaish'i ziyaret eden Petrol-İş heyeti burada da hem iki ülke işçileri arasındaki dayanışmayı hem de Filistin halkının haklı mücadelesini desteklediklerinin altını çizdi.

Yaşasın Filistin petrokimya işçilerinin mücadelesi!

Petrol-İş Heyeti daha sonra PGFTU'na bağlı Filistin Petrokimya İşçileri Sendikası ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede aynı sektörde faaliyet yürüten iki sendika arasındaki işbirliği konuları masaya yatırıldı. Yaklaşık 50.000 Filistinli işçinin petrokimya (petrol, kimya, plastik, kauçuk vb) sektöründe çalıştığını, bu işçilerin sadece 2.500'ünün sendikalarında örgütlü olduğunu belirten Filistin Petrokimya İşçileri Sendikası Başkanı Muhammed Adwan, genel olarak Filistin'de özel olarak da Nablus'ta işsizliğin çok yüksek olduğunu, sosyal güvenlik sisteminde sorunlarla karşılaştıklarını, ekonominin tamamen İsrail denetiminde olduğunu belirtti. Adwan, örgütlenmede hem yasal hem de pratik engellerle karşılaştıklarının altını çizdi. Adwan'dan sonra konuşan Petrol-İş Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar, Filistin işçilerinin karşılaştıkları zorlukların aşılması konusunda her türlü dayanışmayı göstermeye hazır olduklarını belirterek, iki sendika arasındaki “Eğitim ve İşbirliği Anlaşması”nın asıl amacının karşılaşılan bu zorluklar konusunda ortak tavır almak olduğunu söyledi.

Daha sonra iki sendikadan temsilciler Filistin Petrokimya Sendikasının örgütlü olduğu  deterjan, plastik ve mendil üreten Al Rajeh adlı fabrikayı ziyaret etti. Yaklaşık 50 çalışanın 50'sinin de örgütlü olduğu fabrikadaki çalışma koşulları yakından görüldü.

İnsanlık dışı kontrol noktalarına son!

Fabrika ziyaretinin ardından iki sendikadan temsilciler Filistin Özerk Yönetimi (FÖY) kontrolünde olan (ama her tarafta İsrail askeri ve gözetleme kuleleri ve  kontrol noktaları bulunan) Batı Şeria'nın kuzeyinde oturan ve İsrail'e günübirlik çalışmaya giden (giriş-çıkışlardaki eziyeti hergün yaşamamak için birçok işçinin İsrail'de çalıştıkları inşaatlarda yattığı) işçilerin giriş-çıkış yaptığı tek kontrol noktasını ziyarete gitti. Buradaki PGFTU şubesi ve lokaline gidildi. İşçilerin giriş-çıkış yaptığı turnikelere kadar denetimin PGFTU'da olduğu, bu denetimin yapılmadığı takdirde büyük kargaşa ve sorunların yaşandığı belirtildi.

Filistin ülkesini parçalayan Apartheid duvarı yasadışıdır!

Kalkilya'dak bu kontrol noktasını ziyaretinden sonra uzunluğu 720 kilometreyi bulan Siyonist rejimin ördüğü Apartheid duvarının Kalkilya'daki belirli bölümleri görüldü. Filistin topraklarını tamamen paramparça eden, kimi zaman elektrikli tellerle devam ettiği ve gözetleme kulelerinin olduğu belirtilen, insanlığın yüz karası bu duvar Uluslararası adalet Divanı tarafından da yasadışı  bulunmuştu.

Petrol-İş sendikasının Filistin sendikaları ziyareti; Filistin topraklarının Apartheid duvarı ile parçalanması, siyonist İsrail işgali, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmesi, ABD liderliğindeki emperyalist cephenin Filistin halkına yönelik baskıları artırdığı bu dönemde Filistin işçileri ve halkı ile Türkiye işçi sınıfı ve halkının kararlı dayanışmasının bir göstergesi olması ve geleceğe taşınması temennileri ile sonlandırıldı .