Petrol-İş Sendikası Kocaeli Şubesi 21. Olağan Genel Kurulu 10 Ocak Cumartesi günü yapıldı. Salih Akduman yeniden şube başkanı olarak seçildi.
Kongrede divan kurulu başkanlığını Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın yaparken, divan kurulu üyeliklerini ise Adana Şube Başkanı Abdül Mecit Dönmez, Batman Şube Başkanı Mustafa Mesut Tekik, İzmir Şube Başkanı A. Gani Gündoğdu ve Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz yaptı. Petrol-İş Sendikası Kocaeli Şubesi’nin genel kurulunda 125 delegeden büyük bölümü oyunu kullanırken, Salih Akduman tek aday olarak girdiği seçimde yeniden şube başkanı oldu.
Kongre sonunda Şube Başkan Yardımcılığına Nesimi Yetişoğlu ile Tekin Kara (mali) seçilirken, yönetim kurulu asil üyeleri ise Teoman Aydınoğlu ve Kamil Keskin oldu. Denetim kurulu asil üyeleri Sinan Horo, Gökan Özön ve Murat Kaya olurken, disiplin kurulu asil üyeleri ise Erol Altıntaş, Mesrur Özgök ve Erdal Erol seçildi.
Kongreye Petrol-İş Sendikası merkez ve şube yöneticileri katılırken, ayrıca, Hizmet-İş Sendikası Marmara Bölge Başkanı Mustafa Taştekin, Türk-İş Bölge Temsilcisi Adnan Uyar, Türk Metal Sendikası Şube Başkanı Yakup Yıldız, Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Osman Şar, Genel-İş Şube Başkanı Vedat Küçük, AKP İl başkan yardımcıları Mehmet İpşiroğlu ve Orhan Barış, CHP İl Başkan Vekili Cihat Altınyuva, DP İl Başkanı Cem Serhat Dayanç, İzmit İlçe Başkanı Mustafa Nazlıgül, Anavatan Partisi İl Başkanı Mustafa Aydemir ve Anavatan Partisi İzmit İlçe Başkanı Mustafa Karabulut yer aldı.
Terör ve Şiddet Olaylarını Şiddetle Kınıyoruz
Kongrede divan başkanlığını yapan Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın yaptığı konuşmada son dönemlerde artış gösteren terör olaylarına dikkat çekti. Öztaşkın, dünyanın pek çok bölgesinde yaşanan çatışma, şiddet ve terör olaylarının tüm insanlığın geleceğini tehdit ediyor derken, aynı şekilde bölgemizde ve komşularımızda yaşanan olaylar ve kaotik durum ülkemiz için de büyük bir tehdit oluşturuyor dedi. Her türlü şiddet ve terör olayının karşısında olduğunu belirten Öztaşkın, bu doğrultuda Fransa'da yaşanan terör eylemini kınıyoruz dedi.
Sendikalar Kendilerini Yenilemeli ve Geliştirmeli
Konuşmasının devamında, kapitalizmin vahşi yüzünün her geçen gün kendini daha fazla gösterdiğine dikkat çeken Öztaşkın, insan emeği sömürüsünün katlanarak devam ettiğini söyledi. Öztaşkın, bu sömürü kendini, gelir dağılımındaki adaletsizlikle, işsizlikle, yoksulluk ve kuralsız çalışmayla gösteriyor derken, “Tüm bunlar sendikalara olan ihtiyacı ve sendikaların önemini arttırıyor. Fakat bu durum sendikalara olan ilgi ve talebi beraberinde getirmesi gerekirken aksine bütün dünyada sendikalar güç kaybetmeye devam ediyor. Ülkemizde de bu durum daha açık gözlenirken sendikalar gittikçe etkisiz kurumlar haline geliyor.” diye devam etti.
Bunun en büyük sebebinin sendikaların kendilerini değiştirmeye ve yenilenmeye kapatması olduğunu belirten Öztaşkın, bir sendikacının öncelikle güvenilir ve dürüst bir insan olması gerektiğine dikkat çekti.
Olması gereken sendika ve siyaset ilişkisine de değinen Öztaşkın, “Bizler sendika siyaset ilişkisini kurarken bazı kriterleri göz önünde bulundurmalıyız. Sendikaların siyasetçilerce dizayn edilmesine göz yuman değil, siyaseti dizayn eden olmalıyız. Türk-İş'in geleneksel tavrı iktidarla iyi ilişkiler kurarak bu ilişkiler üzerinden çözüm üretmektir. Oysa iktidarla iyi ilişkiler yerine, düzeyli, mesafeli, ilkeli ve işçilerin çıkarına dayalı bir ilişki olmalı.” dedi.
Türk-İş Asgari Ücret Politikasını Değiştirmeli
Konuşmasında asgari ücret politikalarına da yer veren Öztaşkın, asgari ücret pazarlıklarının yılda bir kez ortaya konan orta oyunundan başka bir şey olmadığını kaydederken, “Devletin istatistik kurumu açlık ve yoksulluk rakamlarını açıklar fakat asgari ücret belirlenirken bu rakam dikkate alınmaz. Türk-İş, hükümet ve işverenin uzlaştığı asgari ücret rakamına şerh koymakla yetinir ama bu rakamı değiştirmek için uğraşmaz. Türk-İş asgari ücret politikasını bir an önce değiştirmeli, kendisine verilen değil, kendi yazdığı senaryoyu oynamalıdır.” dedi.
İş Cinayetlerinin Önlenmesinde Sendikaların Rolü Büyük
Öztaşkın iş cinayetlerine de değinen konuşmasına şöyle sürdürdü: “Ölümle sonuçlanan iş kazalarının yüzde 98'i önlenebilir nitelikte olduğu için iş kazası sonucu ölümlere iş cinayeti diyoruz. Türkiye'de yaşanan iş cinayetlerinin artarak devam ettiğine tanık olduk. 1946-2014 yılları arasında 63 bin 106 kişi, 2014 yılında ise 1886 kişi iş cinayeti sonucunda öldü. Oysa teknolojinin gelişmesi, değişen yasalar ve yönetmelikler, İşçi Sağlığı ve Güvenli Kanunu'nun çıkması gibi gelişmeler iş cinayetlerini azaltması gerekirken, aksine cinayetler artarak devam ediyor. Çünkü kapitalizmin ayakta kalması daha fazla kar uğruna sömürüyü arttırmaktan geçiyor. Yapılması gereken ise evrensel iş ve çalışma koşullarının ülkemizde eksiksiz uygulanması, ucuz işgücü politikalarına son verilmesi, insan merkezli kurallı çalışma rejiminin oluşturulması, özelleştirmelere ve taşeronlaşmanın sonlanması, denetim mekanizmaların bağımsız olması, örgütlenmelerin önündeki engellerin kaldırılması ve sendikalar içerisinde oluşturdukları uzman ekiplerle işyerlerini denetleyebilmesidir.”
Seçimin ardından bir konuşma yapan Salih Akduman ise, “Dünyanın başındaki en büyük belalar ABD, Avrupa ve İsrail’dir. Gelir adaletsizliğini olduğu dünyada hangi adalet, hukuksuzluk örgütlenmeden bahsedeceksiniz? Ya sendikalara kapanacağız ya da her nerede zulüm işkence varsa, iş cinayeti varsa hep beraber orada olacağız. Israrla işçinin yanında olacağız, biz ‘işçiyiz’ diyeceğiz. Dünyada, ülkede ne oluyor, akan kanın sebebini bileceğiz” dedi.
TBMM’de çıkan kanunlar huzur ve mutluluk getirmiyor diyen Akduman, “Türkiye’de emeğin söz sahibi olması için genç arkadaşlar yetiştireceğiz. Küresel adaleti sağlamak için mücadele edeceğiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız” diyerek sözlerini noktaladı.