Sendikamız üyesi Aliağa Petkim işçileri, Rekabet Kurulu'nun 9 Kasım tarihinde Petkim'in ikinci sıradaki Turcas - Socar - Injaz Ortak Girişim Grubuna onay vermesini protesto ettiler. 12 Kasım'da sabah servislerinden inen üyelerimiz Petkim'in A Kapısı önünde toplanarak Petkim'in özelleştirilmesine karşı olduklarını bir kez daha yinelediler, sürecin hukuksal ve eylemsel mücadelesinin takipçisi olacaklarını söylediler. Aliağa Şube Başkanımız Salih Mehmet Aydın basına yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Basın ve Yayın organlarımızın değerli temsilcileri...Petkim'in özelleştirilmesinde yaşanan süreçte, tüm ülkemizin gözleri önünde gerçekleşen hukuk skandalları hepimiz tarafından bilinmektedir. Öncelikle 5 Temmuz 2007 tarihinde yapılan ihalede, en yüksek teklifi vererek ihaleyi kazanan Kazak- Rus ortaklığındaki Trans Central- Asia grubunun yerine ikinci en yüksek teklifi veren, Erdal Aksoy'un ortak olduğu Turcas- Socar ortaklığının Rekabet Kurulu'na gönderilmesi, tüm dünya kamuoyu önünde yaşanan bir komediye
dönüşmüştür.
Hepimizin aklına gelen aşağıdaki sorular, bu ülkeyi yönetenlerin aklına gelmiyor mu acaba !
İhaleye giren şirketler önceden araştırılmıyor mu?
İhaleyi kazanan Trans Central- Asia ortaklığında ki ortaklar arasında Ermeni diasporasının önde gelen isimlerinin olduğu bilinmiyor muydu ?
İhale, hangi gerekçeye dayanılarak, ikinci sıradaki Turcas- Socar ortaklığına verilmiştir?
Bu sorulara benzer daha bir çok soru işaretleri arasında, hiçbir açıklama yapılmadan, Cumhuriyet tarihimizin en önemli birikimlerinden biri olan, ülkemizin dev sanayi tesisi Petkim, yabancı sermayeye peşkeş çekilmek istenmektedir.
Hukuksal ve eylemsel mücadele devam edecek
Tüm bu olumsuzluklara karşı, sendikamızın hukuksal ve eylemsel mücadelesi devam etmektedir. Sendikamızın Petkim özelleştirmesine karşı açmış olduğu yürütmeyi durdurma davası, bilindiği gibi Danıştay 13. Dairesi tarafından 30.10.2007 tarihinde reddedilmiştir. Ancak ihalenin iptali için açılan esastan dava hala daha devam etmektedir. Bu akıl dışı uygulamaları gerek hukuk mücadelemizle, gerekse inancımız doğrultusunda yapacağımız eylemlerimizle durdurabilmek için hep birlikte mücadele edeceğiz.
Sendikamız yıllardır sorduğu soruyu bir kez daha sormaktadır.
Türkiye'nin tek Petrokimya tesisi olan, ülkemizin tekel'i Petkim'i neden satıyorsunuz?
Bilinmelidir ki; Petkim'i satmak Türkiye'nin sanayileşmesine vurulmuş bir darbedir. Çünkü Petkim'in, ülkemizdeki petrokimya pazarında 6000'i aşkın müşterisi bulunmaktadır. Bu müşterilerin büyük çoğunluğu da KOBİ' lerden (Küçük , Orta Büyüklükteki İşletmeler ) oluşmaktadır.
2006 yılında 1.6 milyar dolar ciro, 83 milyon dolar faaliyet karı, 432 milyon dolar yatırım yapan Petkim, ülkemizin petrokimya alanında ham madde ihtiyaçlarının ancak % 25' ni karşılayabilmektedir. Petkim'in satılması durumunda, en büyük zararı Türk sanayicisi ve KOBİ' ler göreceklerdir. Sanayimizin kalkınmasına büyük katkısı olan, piyasalardaki fiyatları denetleme görevi olan kamuda tekel konumundaki Petkim, satılması durumunda, bu alan tamamen özel sektöre terk edilmiş, daha da kötüsü yabancı sermayenin eline geçmiş olacaktır. Bu da hem ekonomik olarak, hem de stratejik olarak ülkemiz için büyük kayıptır. Bu nedenlerle Petkim'in satılması için değil, yeni Petkim'ler yapılması için siyasi ve ekonomik kararlar alınmalıdır.
Bugüne kadar uygulanan özelleştirmelerde, yapılan işlemler hep süreli olmuştur. İhalenin üzerinden üç aylık bir süre geçmesinden sonra, Rekabet Kurulu'na başvuru yapılması, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin ilk teklif sahibinin elenmesi, bu ihaledeki bir çok olumsuzluğun yanına, yeni birçok şaibeyi ilave etmiştir. Rekabet Kurulu'ndan çıkan "olumlu" karar da, minareyi çalmadan önce kılıf hazırlama anlamına gelmektedir. İşte Petkim'in özelleştirilmesi sürecinde yapılan bütün siyasi, hukuksal yanlışlara karşı, biz Petkim işçileri de bu yanlıştan dönülmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Petrol-İş Sendikası bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Petkim ile ilgili yaşanan süreçleri kamuoyu ile paylaşarak, toplumun vicdanı olmaya devam edecektir.