Novamed işçisi kadın grevciler: “Ekmek de isteriz, gül de…”
Novamed işçisi kadın grevciler: “Ekmek de isteriz, gül de…”
12 Ocak 1912’de yani içinde bulunduğumuz tarihten 95 yıl önce ABD’nin Masschussets eyaletinde bulunan Lawrence kentindeki Amerika Dokuma Şirketi’nde çalışan kadın işçiler sokaklarda bugün de bildiğimiz bir sloganı haykırıyorlardı. Emek için mücadeleyi vurgulayan, bunun yanında toplum içinde kadın olmanın da altını çizen bir slogan. “Ekmek de isteriz, gül de.”
Kadın işçiler, zaten oldukça zor alan çalışma koşullarının yanında bir de ücretlerinden kesinti yapıldığını görünce, bunu protesto etmek için sokaklara dökülüyor, emek ve sermaye arasındaki mücadelede bir tarihe daha imza atıyorlardı. Kadın işçileri bir araya getiren şey yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirme azmiydi. Pankartta yer alan “gül” kelimesi kadınların kendilerine ucuz işçi olarak bakılmamasını bir kadın olarak değer verilmesini temsil ediyordu. Bu slogan daha sonra Amerikan emek tarihinde de en önemli olaylardan birini temsil edecek, bir şarkıda nakarat olarak dillere düşecekti. Mart ayında kamuoyunun baskısıyla Amerika Dokuma Şirketi geri adım atmak zorunda kaldı. 12 Mart 1912’de yönetim grevci işçilerin istediği yüzde 15 ücret zammını kabul etti, fazla mesai ücretleri için normal çalışma ücretinin iki katı ödeme yapılması kararlaştırıldı. Kadın işçiler önemli bir ders vermişlerdi. Geleneksel olarak geri bırakılan toplumsal gruplar mücadele ettiklerinde ve birleştiklerinde seslerini duyurabiliyor ve mücadelelerinde başarı sağlayabiliyorlardı.
Novamed’de işçilerin ağır çalışma koşulları…
Antalya Serbest Bölgesi’nde kurulu Almanya merkezli çokuluslu Fresenius Medical Care’e bağlı, diyaliz ürünleri üreten Novamed işyerindeki çalışma koşulları da ABD’de bundan 95 yıl önceki çalışma koşullarından farklı değildi. Çalışanların çoğunluğunu kadınların oluşturduğu işyerinde ücretler düşük, çalışma koşulları zordu. Günlük çalışma sırasında işçilere 15 dakikalık tek bir mola ve 25 dakikalık yemek arası veriliyordu. İşyerinde yemek servisi yoktu, çalışma saatlerinde ve servis aracında dahi işçilerin birbiriyle konuşması yasaktı. Servis araçlarının sayısı çok sınırlı olduğu için, bazı işçilerin günde üç-dört saati yolda geçiyordu. Molada ya da yemek arasında sigara içmek yasaktı. Bu yasak öyle abartılıyordu ki bazı yöneticiler ve şefler işyerine girmeden önce işçilerin üstlerini kokluyorlardı. İşçiler insandan sayılmıyor, sadece üretimin bir parçası olarak görülüyordu. Şirket yöneticileri işçileri sürekli aşağılıyorlardı. Hafta içinde ve işgünlerinde işçilerin ev ziyaretine gitmeleri yasaktı. Kadın işçilerin evlenmek için izin almaları gerekiyordu. Evli kadınlar yönetimin belirlediği zamanlarda hamile kalıp çocuk doğurmak zorundaydılar.
Petrol-İş’te örgütlendiler
İşte bu zor çalışma koşullarını iyileştirmek isteyen Novamed’in kadın işçileri sendikamız Petrol-İş’te örgütlenme mücadelesine başladılar ve iki yılda örgütlendiler. Kadın işçilerin örgütlenme sürecinde, Novamed işvereninin insanlık dışı uygulamaları azalırken, baskı kılık değiştiriyor, sendikanın işyerindeki varlığı kabul edilmiyor, üyeler sendikadan istifaya zorlanıyordu. Sendikamız tüm bu zorlukları aşarak 19 Nisan 2006 tarihinde işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisini aldı. Novamed işvereniyle toplu iş sözleşmesi masasına oturdu. Ancak Fresenius-Novamed yönetiminin ısrarlı ve inatçı tutumundan dolayı, bir anlaşmaya varmak zordu. Sözleşme görüşmesinin her aşamasında, yönetim sendikal baskıyı ısrarla sürdürdü. Üstelik, işçileri fabrikayı başka bir ülkeye taşımakla da tehdit etti. Bu arada, işveren, muhtemel bir grevi kırmak amacıyla, fabrikaya yeni işçiler aldı. Fresenius ve Novamed yöneticilerinin katı tutumu nedeniyle TİS görüşmelerinde uzlaşma sağlanamayınca işçiler, insana yakışır çalışma ve yaşam koşulları için 26 Eylül 2006 günü greve çıktılar. O tarihten bu zamana kadar da Petrol-İş Sendikası’nın uzlaşma çağrılarına somut bir yanıt verilmedi. Petrol-İş’te örgütlü Novamed işçileri insana yakışır çalışma ve yaşam koşulları için grevdeler. Greve çıkan 84 üyemizin 82’sini kadın işçiler oluşturuyor. Novamed işçileri haklarını istiyorlar. Biz biliyoruz ki Fresenius Medical Care başka ülkelerdeki işyerlerinde sendikalarla toplu sözleşmeler bağıtlıyor. Türkiye’de neden bağıtlamıyor? Türkiye’deki serbest bölgeler işçilerin köle gibi çalıştırılabilecekleri yerler midir? Novamed işverenini, kadının insan haklarına saygıya davet ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu adına
Mustafa ÖZTAŞKIN
Genel Başkan