Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Reşat Tüysüz, fabrikada üretilen ilaçlarla yerli ve yabancı firmaların ürettiği ilaçlar arasında derin bir fiyat farkı bulunduğunu söyledi. Tüysüz, uluslararası ilaç firmalarının bu durumdan rahatsızlık duyduğunu da sözlerine ekledi.
Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Reşat Tüysüz, fabrikada üretilen ilaçlarla yerli ve yabancı firmaların ürettiği ilaçlar arasında derin bir fiyat farkı bulunduğunu söyledi. Tüysüz, uluslararası ilaç firmalarının bu durumdan rahatsızlık duyduğunu da sözlerine ekledi.
Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinden sonra SSK için üretim yapan ilaç fabrikası kapatıldı.
SSK hastanelerindeki eczaneler için üretim yapan Şişli Bomonti'deki SSK İlaç ve Tıbbi Malzeme Sanayii Müessesesi (SSK İlaç Fabrikası), hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesi nedeniyle çıkmaza girdi. SSK eczanelerinin kapanmasıyla üretim yapamayan ve yasa gereği SSK eczaneleri dışındaki kamu ya da özel eczanelere ilaç satamayan fabrikada, yaklaşık 4 milyon YTL'yi bulan ilaç stoku bulunuyor.
Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş) İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Reşat Tüysüz , fabrikanın ağrı kesici, ateş düşürücü ve serum ürettiğini belirterek ''Aynı zamanda fabrikada üretilen ilaçlar, özel sektör fiyatlarını da dengeliyordu. Özel sektörde üretilen ilaçlarla fabrikamızda üretilen ilaçların fiyatları arasında uçurum var'' dedi. SSK ilaçları ile piyasadaki eşdeğer ilaçların fiyatlarını da karşılaştıran Tüysüz şunları söyledi: ''Yerli ve yabancı firmaların ürettiği ilaçların, SSK ilaç fabrikasında üretilen ilaçlara göre pahalılık oranı yüzde 20 ile yüzde 646 oranında. SSK'deki bir ağrı kesici 41 YTL iken piyasada bu 150 YTL, bir mide ilacı SSK'de 30 YTL iken piyasada 380 YTL'ye çıkabiliyor.''
Ellerindeki hammadde stokunun 7 Aralık'ta tükendiğini anlatan Tüysüz, ''Hammadde alımına izin verilmediğinden fabrikada üretim tamamen durdu. Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu ile bu konuyu görüştüğümüzde, bize fabrikanın kapanmaması gerektiğini ve bazı girişimlerde bulunacağını söyledi. Ama hiçbir bir şey yapılmadı'' diye konuştu.
Piyasada 30 YTL'den satılan kimi antibiyotikleri 3 YTL gibi bir bedelle SSK eczanelerine verdiklerini, bazı kâr odaklarının bundan rahatsız olduğunu dile getiren Tüysüz şöyle devam etti: ''Bu fabrika ilaçları piyasaya göre daha ucuza sattığı için yıllardır bazı uluslararası ilaç firmaları bundan rahatsızlık duydu. Gerek Yaşar Okuyan, gerekse Mehmet Moğoltay 'ın bakanlığı döneminde işyerlerinin kapatılması için çok uğraşıldı. Ve sonunda da amaçlarına ulaştılar.''
SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinden sonra ilaç açığının arttığına değinen Tüysüz, ''Elimizdeki 4 milyon YTL'lik ilaç SSK tarafından alınsın ya da ihtiyacı olanlara dağıtılsın. İlaçlar çöpe atılacağına deprem bölgesi Pakistan'a gönderilebilir. Aksi halde bu ilaçlar imha edilecek'' dedi.
İlaç fabrikasının kapatılmaması gerektiğini vurgulayan Tüysüz, ''26 ilaç ruhsatı bulunan fabrikada, istendiği anda tekrar üretim yapabilir. Yeni ruhsatlarla daha fazla ilaç üretebilir ve sosyal güvenlik kurumlarının ilaç açığının da artması önlenir'' dedi.
Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın , fabrikanın SSK'nin ilaç giderine katkısının binde 4 olduğuna, ancak ilaç pazarındaki fiyat ve kalite açısından önemli bir konumda bulunduğuna değindi. SSK'lilerin Emekli Sandığı mensupları gibi serbest eczanelerden ilaç almasının fabrikanın kapanmasına yol açtığını anımsatan Öztaşkın şunları söyledi:
''Fabrikanın kapanmasıyla birlikte piyasada ilaç fiyatlarını yerli ve yabancı firmalar istedikleri gibi belirleyecek. Ve bir tekelleşme olacak. Kamunun ilaç giderleri de artacak.''