• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Sivas katliamında insanlık aşımı!

Sivas Madımak Otelinde 2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin (PSAKD) düzenlediği etkinliğe katılan 33 aydın ve 2 otel çalışanının ölümüne neden olan katliam davası düştü.

14.03.2012

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme heyeti, savcının zaman aşımı talebini kabul etti. Mahkeme Başkanı katliamı “insanlık suçu” olarak kabul ettikleri açıklamasına rağmen verdiği karar gereği, davanın hayatta kalan 5 sanığı ceza almayacak. Kararı protesto edenlere polis biber gazı, gaz bombası ve tazyikli suyla saldırdı. Katliamda yakınlarını kaybedenler ve Alevi örgütü temsilcileri, hem zaman aşımı kararının hem de polis saldırısının önceden planlandığı görüşünde.

ADLİYE ÖNÜNDE KİTLESEL EYLEM

Duruşma için Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen Aleviler, demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcileri Adliye önünde toplandı. Katliamda ölenlerin fotoğraflarından oluşan dev pankart taşıyan kitle, “Bizi tinerci nesil yakmadı”, “İnsanlık suçunda zaman aşımına hayır” dövizleri taşıdı. Kürsüden yapılan anonslarla Esenyurt’ta işçilerin ölümüne neden olanlarla, Sivas’ta aydınların ölmesine neden olanların aynı güçler olduğu belirtildi. AKP Hükümetinin Adıyaman’da Alevi ailelerinin evlerine işaret koyanların çocuklar olduğu yönündeki iddiasına, “Sivas’ta insanlarımızı yakanlar da sizin çocuklarınız Gazi’de, Çorum’da, Maraş’ta, Robotski’dekiler de sizin çocuklarınızdı” dendi.

DURUŞMA SALONA SIĞMADI

Duruşma salonu da hınca hınç doldu. Katliamda yakınlarını yitirenler ve Alevi örgütü temsilcileri yöneticilerinin yanı sıra, aralarında Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu ve ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da bulunduğu çok sayıda hukukçu duruşma salonunda hazır bulundu. Ayrıca BDP Genel Başkanı Gültan Kışanak, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu ve Gökhan Günaydın, HDK İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Haber-İş Genel Başkanı Yakup Akkaya ile çok sayıda CHP ve BDP’li milletvekili de duruşmayı izleyenler arasındaydı. Davayı izlemek isteyenler salona sığmadığı için bir süre duruşma, salonun kapısı açık şekilde gerçekleştirildi.

SAVCI ZAMAN AŞIMI TALEBİNDE DİRETTİ

Mahkeme Başkanının duruşma öncesi Twitter üzerinden duruşmadaki gelişmeler hakkında insanları bilgilendirenleri eleştirmesi dikkat çekti.

Savcı, geçtiğimiz sene Sivas’ta öldüğü ortaya çıkan Firari Sanık Cafer Erçakmak’ın kimlik tespiti ve DNA testinin yinelenmesi talebinin reddini istedi. Hayatta kalan sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu yönünden ise zaman aşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesi talebini yineledi.

‘ACILAR ZAMAN AŞIMINA UĞRAR MI?’

Katliamda yakınlarını yitirenlerin Avukatı Şenal Sarıhan ise, 15 bin kişinin katıldığı bir katliam nedeniyle sadece 160 kişinin yargılandığını, bunların önemli bir kısmının cezalarının ise bulunamadıkları gerekçesiyle infaz edilmediğini hatırlattı. Sivas’ta yaşananların insan yaşamına ve insanlık onuruna bir saldırı olduğunu, insanların dini inançları ve felsefi görüşleri nedeniyle katledildiklerini anlatan Sarıhan, bu nedenle katliamın bir insanlık suçu olduğunun kabul edilmesini talep etti.  

İnsanlık suçlarında zaman aşımının olamayacağına dönük düzenlemenin 2005 yılında yürürlüğe girmesinin 5 sanık hakkında zaman aşımı istenmesine gerekçe olamayacağını ifade eden Sarıhan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden örnekler sundu. 12 Eylül darbesine ilişkin soruşturma sürerken, yaşanan işkence olaylarına dair insanların ifadesi alınırken, 1993 yılında yaşanmış Sivas Katliamı’nın zaman aşımına uğratılmasının toplum vicdanını yaralayacağını vurgulayan Sarıhan, “Acılar zaman aşımına uğrar mı? İnsanlığa suçların bağışlanması yoktur. Bunu dünya deneyimleri gösteriyor. 5 sanık için dava düşerse 15 bin kişinin katıldığı bu eylemin üstü kapatılmış olacak. Böyle bir karar bundan sonra bu suçu işleyeceklere cesaret verecektir” diye konuştu. Sarıhan, HSKY Başkan Vekili’nin davanın zaman aşımına uğrayabileceği yönündeki sözlerinin mahkeme heyeti üzerinde baskı oluşturmaması gerektiğini ifade etti. Mahkeme Başkanı, kendi vicdanıyla karar verdiğini, baskı altında kalmadıklarını savundu.

‘İNSANLIK SUÇU’ AMA...

Duruşmaya verilen ararın ardından karar açıklandı. Kararda, katliamın insanlık suçu kapsamına girdiği, bu konuda Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmelerin geçerli olduğu vurgulanmasına rağmen, zaman aşımı uygulanamayacağına dair hüküm 2005 yılında düzenlendiği ve hayatta kalan 5 sanık kamu görevlisi olmadığı gerekçesiyle dava düştü.

Davanın bundan sonraki yol haritası Yargıtayda görülecek temyiz davasının sonucuna göre şekillenecek.

‘EGEMENLERİN DEĞİL, İNSANLIĞIN HUKUKU’

Duruşma salonunda çıkan mağdur yakınları, milletvekilleri ve Alevi örgütleri temsilcileri, Adliye önünde bekleyen kitlenin yanına gittiler. Burada konuşan PSAKD Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, katliam davasının zaman aşımı nedeniyle düşürülmesinin başka bir insanlık suçu anlamına geldiğini söyledi. Güzelgül, “İnsanlık adına bu yüz kızartıcı suç temyiz edilene kadar takipçisi olacağız” dedi.

Avukat Şenal Saruhan da, “Egemenlerin hukukunun değil, insanlığa dayalı hukukun tecellisi için mücadele edeceğiz. Hukuk toplumun vicdanıdır ve toplumun vicdanı zaman aşımına hayır diyor” diye konuştu.

POLİS MÜDAHALESİ

Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin konuştuğu sırada, bir grup Adliye önünde trafiği kapattı. Bunun üzerine polis Adliye önüne gaz bombaları fırlatmaya başladı. Büyük arbedenin yaşandığı Adliye önünde, yakınlarını kaybeden aileler fenalık geçirdiler. Polis biber gazı ve tazyikli suyla kitleyi Adliye önünden uzaklaştırdı. Polisin müdahalesinden gazeteciler ve eyleme destek veren milletvekilleri de etkilendi.  

POLİS HIZINI ALAMADI

Daha sonra bir grup demokratik kitle örgütü temsilcisi Ziya Gökalp Caddesi’nde bulunan PSAKD önünde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak polis burada da açıklama yapılmasına izin vermedi. Yine biber gazı ve gaz bombalarıyla kitleye müdahale etti. Polis kitleyi ara sokaklarda da kovaladı.

Kaynak: Evrensel