KİMİ zaman cevap vardır, ama soru yoktur. Kimse soru sormuyor, bir sessizlik var.
KİMİ zaman cevap vardır, ama soru yoktur.
Kimse soru sormuyor, bir sessizlik var.
Soru sorması gerekenler sustular.
Soru yok.
Oysa soru lazım.
Türkiye’yi sevenlerin, biraz olsun yurttaşlık bilinci taşıyanların, vicdanı olanların soru sorması gerekiyor.
Nedir bu yağma?..
Tıpkı icra mezadı gibi, işletmeler, fabrikalar, limanlar, dev tesisler, nasıl kirli ilişkiler içinde satılabiliyor?
Bir asırdır çocukların mama parasından, yaşlıların ilacından kısılıp kurulmuş dev işletmeler nasıl oluyor da oralar için bir tek damla ter dökmemiş kişilerce adeta yağmalanıyor?
‘Özelleştirmeye’ çoğumuz razı olduk olmasına...
Ama fışkıran kir ne?..
Bu iddialar neyin nesi?..
Kimse sormuyor.
Önceki gün AB Komisyonu Ekonomi Masası Türkiye Sorumlusu Dirk Verbeken’den ilginç bir görüş geldi.
İşi Türkiye’yi izlemek olan Verbeken, ‘Özelleştirmede bazı kimselere ayrıcalıklı olarak yardımda bulunuluyor. Hükümette bunlardan kazançlı çıkan bir kesim var’ dedi.
Bu ülkenin vatandaşı olmayan, bu ülkede yaşamayan, vurgunların-soygunların ucu dokunmayan, uzaklardaki bir adam görüyor ve açıkça soru soruyor.
Bu ülkede yaşayanlar sormuyorlar.
Diyelim ki; Galataport’u 49 yıl taksitle alan, hatırına bir gecede Kıyı Yasası değiştirilen, Kuşadası’nda aldığı limandaki kaçak yapıları için af çıkartılan, yasaya aykırı biçimde gizlice TÜPRAŞ hissesi verilen ve oturduğu yerde milyar dolarlar kazanması sağlanan İsrailli işadamı Ofer ile Başbakan ve Maliye Bakanı otel odalarında ne görüştüler?
Niçin otel odası?
Bu kirli de öbür ihaleler temiz mi?..
Başbakan’ın çıkıp cevap vermesi gerekiyor.
Ama soru yok...
Bir sessizlik var, kimse soru sormuyor.
Bir avanta-yağma yığını içinde, sinmiş, pısırıklaşmış, vicdanını susturmuş herkes sessiz.
Oysa soru lazım.