“Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” ile ilgili Bandırma Demokrasi Platformunun 07.02.2008 Perşembe günü saat : 12.00 de Bandırma Cumhuriyet Meydanında kitlesel basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını Petrol-İş Sendikası Şube Başkanı Recep Gökdeniz yaptı.
BASINA VE KAMUOYUNA
07.02.2008
Beş yılı aşan AKP Hükümeti dönemi birçok alanda yapısal değişimlerin gerçekleştirildiği bir dönem olarak yaşandı.Bu değişimlerin ortak özelliği ise Türkiye'nin kendine özgü toplumsal ihtiyaçları yerine, kapitalist küreselleşmeye eklemlenme amacıyla, küresel sermayenin ihtiyaçlarının/ dayatmalarının üzerinden şekillenmesidir.
Anayasa Mahkemesi tarafından birçok maddesi iptal edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı yeniden Meclis gündemine getiriliyor.Anayasa Mahkemesi tarafından dikkate alınan işçi, memur, esnaf, emekli ve tüm demokratik muhalefetin eleştirileri, hükümet tarafından ciddiye alınmıyor; kimi değişikliklerle daha da ağırlaştırılarak tekrar gündeme getiriliyor. Getirilen düzenlemelere bakıldığında, değişikliğin amacının Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararına uymak olmadığı görülmektedir. Yeni taslak Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararının sonuçlarını ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.
Önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelecek olan Sosyal Sigortalar ve genel Sağlık Sigortası yasa tasarısını hükümet bir reformmuş gibi gösterme çabasındadır. Oysa bu tasarı; çalışanlar, işsizler emekçiler için reform değil, kazanılmış haklara saldırıdır.
AKP Hükümeti çalışanların sağlık ve sosyal güvenlik haklarını güvence altına alması gerekirken , yaptığı değişikliklerle çalışanlar arasında eşitsizliği daha da derinleştirmekte, mevcut hakları budamakta ve sağlık hizmetlerini tamamen paralı hale getirmektedir.
Yeni Tasarı ile;
Emekli maaşları düşürülmek isteniyor. Şu anda aylık ortalaması 1000 YTL oolan ve 25 yıl çalışanlar emekli olduklarında 650 YTL maaş alabilecekler. Eğer emekliliklerine 10 yıl varsa emekli aylığı 590 YTL' ye, 15 yıl varsa 560 YTL' ye düşecek. Çünkü şu anda % 2,6 olan emekli aylığı bağlanma oranı yasa çıkar çıkmaz SSK ve Bağ-Kur' lularda % 2 ye düşürülecek.
Emekli olabilmek için 5000 gün prim ödemek yeterli iken, bu sınır 1999' da 7000 işgününe çıkarılmıştı. Yeni taslak bunu 9000 iş gününe çıkarmak istiyor.
1999 yılına kadar kadınlar 20, erkekler 25 yıl çalışıp emekli olabiliyordu. O dönemdeki koalisyon hükümeti meclisten geçirdiği yasa ile kadınlar için emeklilik yaşı 58 e, erkekler için 60 a yükseltti. Şimdiki hükümet ise getirdiği bu yeni yasa ile kadınlar ve erkeklerde emeklilik yaşını 65 e çıkarmak istiyor.
Yeni yasa ile birlikte dul eşin ölüm aylığı % 75'ten % 50'e düşürülecek. 1800 gün prim ödeyemeden ölenlerin ailesine hiç aylık bağlanmayacak.
Turizm, İnşaat, tarım gibi sezonluk işlerde çalışan işçiler yılda 90 gün iş bulabilirlerse tam aylığı hak edebilmeleri için 100 yıl çalışmaları gerekecek. Yılda 120 gün iş bulabilirlerse bu süre 75 yıla inecek.
Hükümetin reform dediği bu yasa çıkarsa bütün sağlık hizmetleri paralı olacak. Hastaneye yatmak gerektiğinde de para ödenecek. Trafik kazası geçirenler de, kalp hastaları da, doğuştan hasta bebekler de, lösemili çocuklar da katılım payı ödeyecek. Bu pay gerektiğinde 5 kat arttırılacak.
Aylık gelirin 146 YTL ve daha fazla olan bütün vatandaşlar her ay 76 YTL ile 494 YTL arasında prim ödemek zorunda kalacak. Primini ödemeyenler hastane kapılarından geri dönecek.
18 yaşını doldurmamış veya 45 yaşından gün almış kişilerin diş protezlerinin sadece yarısı karşılanacak. Diğer yarısını ceplerinden ödeyecekler. 18 yaş ile 45 yaş arasındakilerin protez masrafları ise hiç ödenmeyecek.
Önceki kanuna göre, doğum yapan sigortalılara 6 ay süreyle verilmesi gereken emzirme ödeneği, 1 defaya düşürülecek. Emzirme ödeneği % 83 azalırken; cenaze ödeneği % 66, hastaneye yatan sigortalıların işgörememezlik ödeneği %16 düşecek. Sağlık harcamalarının artmasına rağmen devlet hastanelerdeki kuyruk bitmedi, bitirilemedi.
Özel hastanelerden yararlanmak için ise Genel Sağlık Sigortası primi ve katılım payı ödemek yetmiyor. Özel hastanelere de bir ilave ücret ödemek gerekiyor. Buda ilaç tekelleri ve özel hastane patronlarının işine yarayacak.
Çok sayıda meslek grubunda çalışanların 360 günlük hizmetlerinin karşılığı olan 90 gün fiili hizmet süresi zammı kaldırlmıştır.
Fiili hizmet zammından yararlanabilmek için 3600 gün (on yıl) fiilen çalışma şartı getirilmektedir. Emniyet , MİTve TSK dışındakilere fiili hizmet süresi zammı 5 yılla sınırlandırılmıştır.
AKP iktidarının Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası adıyla çıkarmak istediği sözde “reform yasası”,çalışanları emeklilik hakkından mahrum edecek,sağlığın her aşamasını paralı hale getirecek,çocuklarımızın bile geleceğini ipotek altına alacak bir serbest piyasa saldırısıdır.
BİZ KARŞI ÇIKARSAK YAPAMAZLAR
Eğer AKP Hükümeti Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasasını bizlere rağmen yasalaştırırsa ;arkasından istihdam paketini ve kıdem tazminatlarını gündeme getirecektir.
İŞSİZLİK SİGORTASINDA BİRİKEN 30 MİLYAR YTL. İŞVERENLERE AKTARILMAK İSTENİYOR
30 Kasım 2007 itibariye işsizlik fonunda 30 milyar YTL birikmiştir.
Bu kaynağın Yalnız %4 u işsizler için kullanılmıştır. Bu kaynak giderek artmaktadır. Bu fon, işverenlerin kıdem tazminatı yükümlülüklerini karşılamak için kullanılmak istenmektedir. istihdam paketi adı altında işverenlerin “yeni işçi istihdamını teşvik için” bu fon kaynaklarını kıdem tazminatı fonuna aktarmak istiyorlar.İşverenler; daha fazla işçi çalıştırarak karlarını artırırken, işsizlik sigortası için ödedikleri payı, kıdem tazminatına dönüştürmek istiyorlar.
Böylece kıdem tazminatını azaltmayı,eğer yapabilirlerse tamamen kaldırmayı hedefliyorlar.
AKP Hükümeti 70 milyon insanımızı ilgilendiren Sosyal Güvenlikle ilgili halkımızın taleplerini yerine getirmek yerine;toplumda gerginlik yaratacak konuları gündeme taşıyarak,bu gerginlik üzerinden İMF'nin dayattığı emekçilere saldırı yasalarını hayata geçirmeyi hedeflemektedir.
Tamamen din ve vicdan özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken örtünme meselesi türbana indirgenerek siyasetin en önemli gündem maddesi haline getirilerek,yukarıda saydığımız saldırı politikalarının üzeri örtülmeye türbanla emekçi halkımızın başı bağlanmaya çalışılmaktadır.
Ülkemizin bu kadar önemli sorunları varken türbanın en önemli sorunmuş gibi gündeme getirilmesini de buradan kınıyor,Hükümetin aklını başına almasını istiyoruz.
BU GİDİŞE DUR DEMENİN ZAMANI GELDİ DE GEÇİYOR!
Bu gidiş iyi değildir. İşçi, emekçi ve halk yararına değildir.
Emeğin sömürülmesidir
Karşı durmazsak, engel olmazsak, her geçen gün daha da kötüye gidecektir.
Çocuklarımızı çok daha kötü günler beklemektedir.
Bu gidiş durdurulabilir.
Bu gidişi durduracak gücümüz vardır.
ÖRGÜTLÜ GÜÇ YENİLMEZ.
“HERKESE SAĞLIK,GÜVENLİ GELECEK” İÇİN ORTAK MÜCADELEYE!
BANDIRMA DEMOKRASİ PLATFORMU