Süleyman Akyüz yeniden seçildi

Gebze Şubemizin 15 Ocak 2012 Pazar günü Gebze Delta Hotel'de yapılan 9. Olağan Genel Kurulu'nda Şube Başkanlığına Süleyman Akyüz, Başkan Yardımcılıklarına Eyüp Akdemir ve Orhanettin Yıldız (Mali) yeniden seçildiler. Şube Yönetim Kurulu Asil üyeliklerine de Murat Çetinkaya, Ufuk Asker, Dönmez Aytekin, Ramazan Ateş seçildi. Seçimlere Süleyman Akyüz ve Eyüp Akdemir rakipsiz girerken Şube Başkan Yardımcılığına (Mali) aday olan Orhanettin Yıldız yine bu göreve aday olan Şivan Kırmızıçiçek ile yarıştı.

Şube Denetim Kurulu asil üyeliklerine Namık Kuşkulu, Selçuk Cihan ve Erdoğan Orak, Şube Disiplin Kurulu asil üyeliklerine de Cihan Türker, Metin Aksu, Ramazan Ongur seçildiler.

 Gebze Şube Genel Kurulu Şube Başkan Yardımcısı Eyüp Akdemir'in şubeyi açış konuşmasıyla başladı. Açılışta Gebze şubenin direniş, eylem, etkinlik, örgütlenme, eğitim faaliyetleri ve toplu iş sözleşmeleriyle ilgili bir belgesel gösterimi yapıldı. “Yaşasın iş ekmek özgürlük mücadelemiz”, “Yaşasın tüm emekçilerin birliği”, “İşine, aşına, ülkene, geleceğine sahip çık ey halkım”, “Birlik, mücadele, dayanışma” şeklinde pankartların asıldığı genel kurul salonunu özellikle, Gebze Şube'de örgütlenen yeni işyerlerinden gelen delegeler ve bu delegelerin konuşmaları hareketlendirdi. Belgesel filmde yer alan Bericap işçilerinin direnişi ise genel kurulda en duygulu anların yaşanmasına neden oldu.

Divan Başkanlığını sendikamız Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın'ın yaptığı Genel Kurul'da Divan Üyeliklerini de İzmir Şube Başkanı A. Gani Gündoğdu, Kocaeli Şube Başkanı Salih Akduman, Batman Şube Başkanı Mustafa Mesut Tekik ve Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova yaptı.

Yeni bir krize doğru gidiyoruz

Daha sonra kürsüye gelen Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz yaptığı açış konuşmasında, dünyadaki gelişmelere bakıldığında savaş ve sömürün, global baskıların daha da arttığını söyleyerek şunları söylerdi:

“Dört yıl önceki genel kurulda ABD'nin Afganistan ve Irak'ı işgali gündemdeydi. Bugün bu ülkelere Mısır, Libya, Tunus, Yemen, Suriye eklendi, İran da eklenmek isteniyor. Dünyadaki gelişmeler daha da olumsuz. Ülkemize gelince; asgari ücret Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı rakamının da altında. Bu ücret bile aranır hale geldi. Bu gelişmelere, bunlara birilerinin dur demesi lazım. Değişim gerekiyor. Örgütlenme oranları yüzde 5'lere düşmüş. Herkes konuşuyor ama icraatta bir şey yok. Özelleştirilen yerlerde taşeronlaşma başladı. Sendikalar birbirleriyle uğraşmayı bırakmalı. Belli siyasi partilerin arkasına saklanarak sendikacılık yapılamaz. Sınıf bilinci tekrar yaratılmalı. 2008'de yaşanan kriz teğet meğet geçmedi, biz yüzde 20 üye kaybettik o dönemde. Şu anda 2800 üyemiz var ama yine de bir krize doğru gidiyoruz. Avrupa'da 5 hükümet gitti, bu krizin bize yansımaması mümkün değil. Sendikalar olarak bir karşı duruş sergileyebilecek miyiz? Önemli olan bu.”

Bu dönemde de, yeni yılda da işçi sınıfına yönelik saldırıların kapıda olduğunu söyleyen Akyüz, Emek Platformu'nun uyuduğunu, konfederasyonların hükümetin peşine takıldığını, emekçilerin yeni Anayasa'nın neresinde, ne kadar yer bulabileceklerinin belli olmadığını söyledi.

Ekip ruhuyla hareket ettik, başardık
Gebze şube olarak tüm çalışmalarını ekip ruhuyla yürüttüklerini,örgütlenme,eğitim, toplu iş sözleşmeleri, eylem, direniş...ne yaptıkyarsa ekip ruhuyla yaptıklarını ve başarılı olduklarını söyleyen Akyüz, 7 ay süren Bericap direnişinin Türkiye'de örnek bir direniş olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bericap direnişinde işten çıkartılan 4 arkadaşlarına sahip çıkmak adına, bu işyerinde Petrol-İş bayrağını dalgalandırmak adına yola çıkan bu insanlar kıdem tazminatını yakmayı, işsizlik ödeneğinden para almamayı göze alarak kışın ayazında, yazın kavurucu sıcağında barakasız, çadırsız ve eksiksiz olarak o eylemi, o direnişi sürdürdüler. Böyle bir eylemi ortaya koyabilmek çok önemlidir. Bu arkadaşlarımız geri dönemediler ama hepsinin kıdem, ihbar tazminatları alındı. İşsizlik sigortasından yararlandılar. 30-35 arkadaşımız örgütlü olduğumuz işyerlerinde işe girdi. Biz Bericap direnişini bu anlamda kaybedilmiş bir direniş olarak görmüyor, örnek bir direniş olarak değerlendiriyoruz.”

700 TL'lik asgari ücrete imza atmak ahlaksızlık

Genel Kurul'da konuşan sendikamız Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ise sendikaların gücünü, etkinliğini yitirdiklerini, itibar kaybettiklerini, toplumsal ve sosyal sorumluluklarını yerine getiremediklerini, üyelerinin hak ve çıkarlarını da koruyamadıklarını belirtti. Sendikaların üyeleri için yeni kazanımlar elde edemediklerini, küçüldüklerini ifade eden Öztaşkın şöyle devam etti:

“Sendikaların bu duruma gelmelerinde sermayenin, siyasi iktidarların saldırılarının yanında sendikacıların, sendika yöneticilerinin yaptıkları hatalar da bu işin tuzu biberi oldu.Sendikalar, sendikacılar kamuoyunda yolsuzluklar üzerinden anılıyor. Sendikaların, sendikacıların tekrar itibar kazanabilmeleri için kendilerini siyasi partilerin arka bahçeleri olmaktan çıkarmaları gerekiyor, işçi sınıfının önüne düşüp doğru liderlik yapmaları gerekiyor. Sendikaları mahkeme kapılarından kurtaracaksınız. Türkiye Sendikal Hareketi kendi içinde bir olumsuzluk olduğunda bunun üstünü örtmeye çalıştı, çalışıyor. Bu doğru bir tavır değil. Asgari ücretin brütünün 26 katı maaş alanlar 700 bin TL'lik asgari ücrete imza koydular. Bu doğru bir davranış değildir, bu ahlaksızlıktır. Türk-İş Genel Kurulu sonrasında diyet borçlarını ödemek için asgari ücrete imza koydular. Türk-İş olarak hem açlık sınırını 940 TL, yoksulluk sınırını da 3 bin 60 TL olarak açıklayıp hem de 700 TL'lik asgari ücretin altına imza atamazsınız.”

 Sendikaların güç kaybettiği, can çekiştiği bir dönemde Gebze şubenin son dört yılda dört yeni işyerinde örgütlenmesinin büyük bir başarı olduğunu söyleyen Öztaşkın sözlerini şöyle sürdüürdü:

 “Sendikacıların tepesinde şu anda Demoklasin kılıcı var. Çalışma Bakanlığı’nın kayıtlarına göre sendikalı işçi sayısı şu anda 3 milyon 200 bin. Gerçek sendikalı işçi sayşısı ise 600-650 bin. 2 yıl önce çıkarılan AB uyum yasalarına göre kayıtların Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre tutulması gerekiyor. Biz de bunu destekliyoruz. Ancak bunun yanında bir de yüzde 10 barajı var. ŞU anda 96 sendika var. Bunların da yüzde 51’i yüzde 10 barajını aşarak TİS imzalama yetkisine sahip. Hala Bakanlar kurulu’nda bulunan ve üç bakanın, Türkiye’nin rekabet koşullarını olumsuz etkiler diye karşı çıkıp imzalamadığı Toplu İş İlişkileri Kanun Taslağı’nda baraj binde 5’e düşürülüyordu. Eğer bu tasarı yasalaşmadan SGK verileri açıklanırsa yüzde 10 barajını aşan sendika sayısı ancak 12. Petrol_İş de dahil 39-40 sendika TİS yapma yetkisini kaybediyor. İşte bu durum Demoklesin kılıcı gibi tepemizde tutuluyor. Bu verilerin açıklanması üç kez ertelendi.17 Ocak’ta açıklanacak. Sendikalar Kanunu değişmedi, barajlar aşağı inmedi. Bu durumdan Başbakan’ın da bilgisi olduğunu düşünüyoruz. Sermaye bu yasaya da karşı çıkıyor.Türk-İş İse bu konuda Başkanlar Kurulu’nutoplama ihtiyacı bile duymadı. Gidip Hükümetten ricacı olacaklar.Biz bir işyerinde örgütlüysek işvereni masaya getiririz.Ancak bu koşullarda, bu tehditlerle sendikacılık yapılamaz Herkes hazırlığını yapsın. Sendikacılığı ayağa kaldırma zamanı.”

 İki yasanın birleştirilmesiyle hazırlanan Toplu İş İlişkileri Yasa Taslağı’nda 2822 sayılı yasada olan uzun ve karmaşık TİS prosedürlerinin korunduğuna ve düzenlemenin sendikal harekette hayal kırıklığı yarattığına dikkat çeken Öztaşkın, Hükümetin böyle bir yasayı dahi çıkaramadığını kaydetti.

 Sendikalar Anayasa konusunda aktif tutum almalı

 Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden birinin de yeni Anayasa olduğunu, sendikaların bu konuda aktif bir tutum ortaya koymaları gerektiğini belirten Öztaşkın şöyle konuştu:“Türk-İş bu konuda da ciddi bir hazırlık yapmadı. Oybsa önce hukukçularını, sonra Başkanlar Kurulu’nu toplayıp Anayasa konusunda bir çalışma yapmalıydı.Bu yapılmadı, konu Genel Kurul’da bile tartışılmadı. Genel Kurul sonrası Türk-İş yönetimi sendikalara birer yazı göndererek nasıl bir anayasa talep ettikleri konusunda konfedarasyona görüş bildirmelerini istedi. Bizler, demokratik, laik, sosyal, hukukun üstünlüğünü temel ilkeler olarak yer aldığı, sosyal devletin güvence altına alındığı bir anayasa talep ediyoruz. TÜSİAD’ın talep ettiği gibi sadece bireysel özgürlüklerin değil, toplu özgürlüklerin, sendikaşma hakkının da güvence altına alınmasını talep ediyoruz.”

Konuşmasında, Bericap direnişine de değinen Öztaşkın, “Bericap direnişi önemli bir direniştir. O direnişi gerçekleştiren bütün arkadaşları saygıyla anıyor, alınlarından öpüyorum” dedi. Öztaşkın, Türk-İş Genel Başkanlığına aday olduğunu ancak delegenin tercihinin mevcut yönetimden yana olduğunu da söyleyerek, “ Biz bu mücadeleyi bırakacak değiliz. Küsmek, darılmak, pes etmek yok. Mücadelemiz sürecek” diyerek konuştu.

 Sendikal Güç Birliği Platformu’nun yoluna devam edeceğini, Platformun altı aylık programını oluşturduğunu belirten Öztaşkın, Anayasa, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve 1 Mayıs 2012’nin şu andaki en önemli gündem maddeleri olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Sendikal Güç Birliği Platformu sendikal harekete yeni bir güç katacak, yeni bir umut yaratacaktır. İşçi sınıfını iktidara doğru yürüteceğiz.”

Öztaşkın’ın konuşmasından sonra Türk-İş Marmara Bölge Temsilcisi Adnan Uyar, EMEP Gebze İlçe Başkanı Hasan Atik, Gebze Sendikalar Birliği dönem sözcüsü ve Çelik-İş Gebze Şube Başkanı Şerafettin Koç, Ulusal Kanal-Aydınlık temsilcisi Erdal Demirkıran, UİD-Der Temsilcisi Cem Sönmez, Deri-İş Tuzla Şube Başkanı Binali Tay ve gazeteci-şair Hicabi Türkoğlu birer konuşma yaptılar.Daha sonra da delegeler kürsüye çıkarak birer konuşma yaptılar. Konuşmacıların daha çok Gebze Şube’nin yeni örgütlendiği işyerleri delegeleri olmaları dikkat çekti ve delegelerin konuşmaları dikkatle dinlandi, Plascam delegesi Erdem Çağlın, Betesan delegesi Vedat Kırık, Mecaplas delegeleri Erkan Koçak, Okay Çeper, Emek Nalbant, Enplast delegesi Erdem Bolat, Camro Özay delegesi Rıfat Guli, Plascam delegesi Emrah Daşdemir, Alpla delegesi Selçuk cihan, Polifen delegesi Arif Sucuoğlu konuşmalarında yaşanan sorunları dile getirerek, daha fazla örgütlenme, daha fazla eğitim, daha fazla birlik ve dayanışma, daha fazla cinsiyet eşitliği, daha fazla mücadele talep ettiler. Delegelerin konuşmalarından sonra Şube başkan yardımcılıklarına (Mali) aday olan Şivan Kırmızıçiçek ve Orhanettin Yıldız birer konuşma yaptılar. Şube Başkan Yardımcılığına rakipsiz aday olan Eyüp Akdemir ve Şube Başkanlığına yinre rakipsiz aday olan Süleyman Akyüz’ün konuşmlarından sonra seçimler yapıldı. 150 delegesi olan Gebze şubenin genel kurulunda 147 delege oy kullandı ve kullanılan oyların tümü geçerli sayıldı.