Anayasa Mahkemesi sürpriz yaptı ve anayasa değişikliği paketine yönelik iptal taleplerini reddetti. Oysa yüksek mahkemenin Cumhurbaşkanı Sezer ve CHP’den gelen iptal taleplerini kabul etmesi bekleniyordu. Raportörün mütalâsı o yöndeydi.
Anayasa Mahkemesi sürpriz yaptı ve anayasa değişikliği paketine yönelik iptal taleplerini reddetti. Oysa yüksek mahkemenin Cumhurbaşkanı Sezer ve CHP’den gelen iptal taleplerini kabul etmesi bekleniyordu. Raportörün mütalâsı o yöndeydi. Bu durumda cumhurbaşkanının halk tarafından 5 yıllığına seçilmesi, aynı kişinin iki kez cumhurbaşkanı olabilmesi, genel seçimlerin 4 yılda bir yapılması ve meclis oturumlarının 184 milletvekili ile açılabilmesine yönelik paket halk oyuna sunulacaktır. Mahkemenin 5’e karşı 6 oyla aldığı karar nedeniyle değişikliklerin hayata geçirilmesi, 14 Ekim’de milletçe sandığa atacağımız evet-hayır oylarına bağlı olacaktır. Ama bu karar, 22 Temmuz seçiminde oluşacak parlamentoyu mecliste 367 üyeli bir uzlaşma sağlamak mecburiyetinden kurtarmıyor. Çünkü yeni meclisin ilk görevi, Sezer’in yerine yeni cumhurbaşkanını seçmek olacak. Bu görev, seçime başlama tarihinden itibaren otuz gün içinde bitirilemediği takdirde, yeniden genel seçimlere gitme mecburiyeti doğacak. Siyaset uzlaşma basireti gösterememekten doğan ayıptan ders aldı mı, yoksa ihtiraslar her türlü ülke çıkarının yine önünde mi tutuluyor; 22 Temmuz’dan sonra göreceğiz. Korkarız yaşayacağımız olaylar bize şunu dedirtecektir: “İyi ki Anayasa Mahkemesi cumhurbaşkanını halka seçtirmenin yolunu açtı. Bu rezaletlere son kez tanık oluyoruz! Petkim: İyi iş... Refah için üretmek, üretmek için emekle sermayeyi buluşturmak gerekiyor. Bunu başaramayan toplumlar sürünüyor. Bizde emek var, sermaye yok. O nedenle ülkeyi yatırımcılar için cazip hale getiren politikaları, özelleştirmeleri desteklemek ve cesaretlendirmek gerekiyor. Dün başarılı bir satışa daha tanık olduk. Petkim’in yüzde 51 oranındaki kamu hissesi, Rus ve Kazak girişimcilerin ağırlıklı olduğu bir gruba tam 2 milyar 50 milyon dolara satıldı. Satılan hissenin bir gün önceki borsa değeri 722,7 milyon dolardı. Artırmaya katılan gruplardan birinin yetkilisi olan Taner Nakiboğlu “Bu fiyata çıkmasını beklemiyorduk. Herkes şaşırdı” dedi. Bu piyangoyu dünyadaki trendin yarattığı şansa ve yabancı yatırımcı gözünde Türkiye’nin artan cazibesine yormak gerekir. İdeolojik özelleştirme karşıtlarının “Kara paralarını aklıyorlar” sözlerine hak verilemez. Zorlu’nun da aralarında bulunduğu diğer grupların 2 milyar dolar eşiğinde yarıştan çekildiklerini gözardı etmeyelim. Başarılı bir iş yapılmıştır. Dört yıl önce Petkim’in tamamı 680 milyon dolara gidiyordu, dün üç katından yüksek bir değere satılmıştır. Aynı beceri 1995 yılında Telekom için gösterilebilse 20 milyar dolar elde edecektik. Bu para iç borçlarımızın yüzde 80’ini kapacaktı. Treni kaçırdıktan sonra sattık ve elde ettiğimiz gelir, kamu iç borcunun yüzde 10’unu karşıladı. Şu andaki mesele, gelecek paranın nereye kullanılacağıdır. Akılcı yol, kamu borçlarının azaltılmasında kullanılmasıdır. Devletin borçlanma baskısı azalmalı ki faizler düşsün ve ekonomide canlanma artarak sürsün. Son bir hatırlatma: “Stratejik KİT’leri satmak tehlikelidir. Bir savaş halinde ihanete, sabotaja uğrayabiliriz” tahriklerine kapılmayalım. Bu fabrikaları söküp götürmeyecekler. Buralarda yabancılar çalışmayacak. Hiçbir şirket, para kazandığı ülkeye ihanet etmez. Ederse de devletin el koyacağını ve kovulacağını bilir!