Cenevre'de Uluslararası Çalışma Konferansı'nda Svaziland'daki sendikal haklar görüşülürken, öfkeli işçi temsilcileri tepkilerini, hapisteki sendika avukatının serbest bırakılması ve iki sendikal merkezin hukuken tanınması taleplerinin yazılı olduğu karton levhalarla dile getirdiler.
ILO'nun en yüksek karar organı olan Uluslararası Çalışma Konferansı'nın oturumlarında bütün işçi temsilcilerinin bu tür bir protesto eylemi ilk kez oluyor. 87 nolu ILO sözleşmesini imzalamış olan Svaziland, ILO'nun Standartların Uygulanması Komitesi'nin gündemindeydi. Ülkede son on yıldır hükümet sendikal hakları ve insan haklarını çiğniyor ve ILO'nun müdahalesinden kaçıyordu.
Svaziland Hükümeti Sendikal Haklara Yönelik Baskıları Reddetti
6 Haziran 2014 günü yapılan üçlü genel görüşmede, Svaziland hükümeti, iki işçi federasyonunun (Svaziland Sendikalar Kongresi ile Svaziland Birleşik Sendikaları'nın) hukuken tanınması/tescili konusunda ilerleme kaydedilmediği saptamasını reddetti. Hükümet, ayrıca, örgütlenme hakkının ihlalini ve sendika yöneticilerine taciz/baskı uygulandığını da reddetti.
Üç sendikanın IndustriALL Küresel Sendika'ya üye olduğu Svaziland'da sendikal mücadele politik demokrasi mücadelesiyle bağlantılı. Afrika'nın güneyindeki bu küçük ülke bir hükümdar tarafından yönetiliyor ve 1973'te ilan edilen olağanüstü hal 41 yıldır sürüyor. Polisi ve yargıyı kullanan iktidar tutuklamalar ve yargılamalarla muhalefeti susturma yoluna gidiyor. Bir süre önce, saygın bir insan hakları ve sendika avukatı olan Thulani Maseko ile Nation dergisinin yayın yönetmeni Bheki Makhubu tutuklandı ve mahkemeye hakaretten yargılanıyorlar.
Svaziland'da baskının somut örnekleri ve açık hak ihlalleri ortada dururken, hükümetin Uluslararası Çalışma Konferansı Komitesi'nin oturumunda ihlalleri önemsizmiş gibi göstermeye çalışması ve yeterli ilerleme kaydedildiğini öne sürmesi saçmaydı. Tahmin edildiği gibi, oturumdaki bir dizi Afrika hükümet temsilcisi Svaziland hükümetini destekledi ve iyi prova edildiği belli olacak bir biçimde, Svaziland hükümetinin gerekli değişiklikleri yapma konusundaki kararlılığını yeterince gösterdiğini ve yasal önlemleri hayata geçirmesi için daha fazla zaman tanınması gerektiğini dile getirdi.
Ticaret Olanaklarından Yararlanan ABD İhlalerle İlgili "Ciddi bir kaygı konusu" dedi
ABD hükümet temsilcisi ise Svaziland ABD ile tercihli ticaret olanaklarından yararlanırken, bu ülkede 87 nolu sözleşmenin ihlallerinin önünün alınamamasının “ciddi bir kaygı konusu” olduğunu açıkladı. ABD'nin işçi kesimi temsilcisi Fisher de aynı kaygıyı vurguladı ve Svaziland'da yasa değişikliği için öngörülen sürenin Mayıs 2014'te sona erdiğini belirtti. Britanya'nın işçi kesimi temsilcisi ise AB ile olan ticaret anlaşmalarının, örgütlenme, toplantı ve ifade özgürlüğü dahil, uluslararası taahhütlerin yerine getirilmesini gerektirdiğini ve son aylarda rejimi eleştirenlerin tutuklanmasının sayıca artış gösterdiğini dile getirdi.
Svaziland işveren kesimi temsilcilerinin 87 sayılı sözleşmeye acilen uyulması ve Svaziland Sendikalar Kongresi'nin derhal hukuken tanınması/tescili çağrısına bazı işveren kesimi delegeleri de katıldılar.
İşçi Temsilcileri Saldırıları Somut Örneklerle Ortaya Koydular
Svaziland işçi kesimi temsilcileri, işçi haklarına yönelik sistematik saldırıları ve sendikal faaliyetin askıya alınmasını somut örnekleriyle (hükümetin sendika yöneticilerine ve sendikaları destekleyenlere uyguladığı baskı yöntemleri, tutuklamalar, ceza kovuşturmaları, hapis) ortaya koydular.
Üç ülke (Cezayir, Kamboçya ve Svaziland) 87 sayılı sözleşme açısından görüşülmek üzere Standartların Uygulanması Komitesi'nin gündemindeydi. Ne var ki Komite, bu üç ülke dahil, 19 olay hakkında bir sonuca varamadı. Bunun nedeni ise işveren grubunun, grev hakkının 87 sayılı sözleşmenin kapsamı içinde yer aldığını bir kez daha kabul etmemesiydi.
Bu açmaz, bu yıl Uluslararası Çalışma Konferansı'nda Svaziland konusunda kararlı bir tutum takınılmadığı anlamına geliyor. Taslak belgelerdeki sonuçlar ise Svaziland hükümetinin reform vaatlerinin sürüncemede bırakılmasının tüm tarafları bıktırdığını gösteriyor.
Standartların Uygulanması Komitesi'nin gündeminde yer alan 24 ülke arasında Türkiye de vardı.