'Tarafız, tanığız, yan yanayız'

Tutuklu 9 KESK yönetici ve üyesi kadının 4 Ekim'de Ankara'da görülecek olan ilk duruşması öncesinde, Türkiye'nin dört bir yanında eylemler yapılarak herkes Ankara'ya çağrıldı. İstanbul, Ankara, İzmir ve Van'da emek ve meslek örgütlerine üye kadınlar tarafından yapılan eylemlerde tutuklu KESK'li kadınların serbest bırakılmasını talep edildi ve başta kadınlar olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçleri duruşmaya katılmaya çağrıldı.

İSTANBUL'DA KADINLAR TAKSİMDEYDİ

DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve SGBKK'den kadınlar, Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldi. "KESK'li kadın sendikacılara özgürlük. 4 Ekim'de Ankara'dayız" yazılı pankartın açıldığı eylemde, "Tarafız, tanığız, yan yanayız" yazılı dövizler taşındı.

Kadınlar adına açıklama yapan Armağan Tulunay, KESK'e yönelik baskıların nedenini şöyle açıkladı: "Çünkü KESK, kamu emekçilerinin sendikal ve özlük hakları kadar genel olarak tüm temel hak ve özgürlüklerin de kararlı savunucusu oldu. KESK halkların kardeşliğini de bünyesinde yaşatmıştır. Hem de bu uğurda verdiği mücadelenin bedellerini ödemiştir. Türkiye'de en fazla kadın üyeye sahip olan ve kadınların en yüksek oranda temsil edildikleri konfederasyon olan KESK kadın dayanışmasının ve mücadelesinin de en önemli bileşenlerinden biri olmuştur."

KESK'in gücünü ve kararlılığını selamladıklarını dile getiren Tulunay, şöyle konuştu: "KESK'i ve KESK'li kadın arkadaşlarımızı savunmayı emekçilerin ve kadınların direniş mevzisini savunmak olarak görüyoruz. Bugün gücümüzü tüm KESK'li kadınların gücüne, sesimizi onların sesine katıyoruz. Bizler KESK'li tutuklu kadın sendikacılar ile dayanışmak için 4 Ekim'de Ankara Adliyesi önünde olacağımızı duyurarak, bu davada taraf olduğumuzu, tanık olduğumuzu, tutuklu kadın sendikacılar ile yan yana olduğumuz bir kez daha ilan ediyoruz."

Kadınlar açıklamadan sonra sloganlarla Taksim Tramvay Durağı'na yürüyerek, burada KESK'li kadınlarla buluştu. Bazı KESK üyeleri, tutuklu arkadaşlarının maskeleri ve elleri mor bantlarla bir birine bağlı olarak eyleme katıldı. Oturma eylemi yapılırken, İstanbul KESK'li kadınlar adına Evrim Dirican bir açıklama yaptı. Dirican, "Tutuklanan arkadaşlarımızın yaptığı faaliyetler değil sendikal haklar kapsamında yaptığımız faaliyetlerin sorgulanmasının aslı suç olduğu açıkça ortadadır" dedi. Dirican, adalet sağlanana kadar mücadele edeceklerini söyledi.

Tutuklu sendikacı kadınların isimlerinin okunduğu eylemde tutuklu KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan'ın mektubu okundu. Çalağan mektubunda, kadınların erkek egemen sistemi yok etme gücü görüldüğü için kadınlara yönelik saldırıların sürdüğünü belirtti.

ANKARALI KADINLAR HERKESİ ANKARAYA ÇAĞIRDI

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri de, KESK'li tutuklu kadınların 4 Ekim'de görülecek ilk duruşmasına ilişkin Yüksel Caddesi'nde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, üzerinde KESK'li tutuklu kadınların fotoğraflarının olduğu "Eşitlik, adalet, tutuklu KESK'li kadınlara özgürlük için 4 Ekim'de Ankara Adliyesi'nin önündeyiz" pankartı açılırken, açıklamada, sık sık "KESK'li kadınlar onurumuzdur", "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları atıldı. SES üyeleri adına açıklama yapan SES Üyesi Hülya Yıldır, "Roboskî'de yüreğine ateş düşen annelerin yanında olmamız, erkekler tarafından taciz edilen ve katledilen kadınların davalarında 'tahrik indirimi olmasın' diye mahkemeleri izlememiz arkadaşlarımızın tutuklanmalarına neden olmuştur" dedi. Yıldır, AKP Hükümeti'nin gözaltı ve tutuklamalarına karşı 4 Ekim'de görülecek olan KESK'li kadınların duruşması için herkesi Ankara Adliyesi önüne çağırdı.

İZMİR: ERKEK ADALET DEĞİL GERÇEK ADALET SAĞLAYINCAYA KADAR 

KESK İzmir Kadın Platformu üyesi kadınlar da, tutuklu arkadaşları için Konak YKM önünde toplanarak, Kemaraltı'na yürüdü. İzmir Kadın Platformunun destek verdiği yürüyüşe çok sayıda kadın katıldı. Tutuklu KESK'li kadınların resimlerinin taşındığı yürüyüşte kadınlar, sık sık "Yaşasın kadın dayanışması" , "KESK'li tutsaklar onurumuzdur" ile "Jin jiyan azadi" sloganları attı. Platform adına açıklamayı okuyan Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Kadın Sekreteri Sevgi Akıncı Özer, KESK'li kadınlara yönelik tutuklamalarla emek, barış ve demokrasi, sendikal hak ve özgürlükler ve kadın mücadelesinin bastırılmaya çalışıldığına dikkat çekerek, bu tutuklamaların aynı zamanda kadınları üretiminin görünmez kölelerine dönüştüren sendikal siyasal alanda kadınları varlığını bir tehdit olarak algılayan ve kadınlara evi işaret eden muhafazakar, eril öfke ve saldırganlığın bir göstergesi olduğunu belirtti. Özer, "Erkek adalet değil gerçek adalet sağlanıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz" diyerek, herkese 5 Ekim'de Ankara'da görülecek davaya katılma çağrısında bulundu.