İSTANBUL (DİHA) - İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kadın Meclisi'nin 13'ü kadın 15 tarım işçisinin can verdiği Manisa'daki kamyon kazasına dair düzenlediği protesto eyleminde konuşan KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fadime Kavak, bu tür kazalar yıllardır olmasına rağmen, tarım işçilerinin ulaşımı ve çalışma koşullarına yönelik hiçbir tedbir alınmamasının "İşçilerin iş kazasına değil, doğrudan cinayete kurban gittiğini gösterdiğini" ifade etti.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kadın Meclisi, Manisa'nın Gölmarmara ilçesinde 13'ü kadın 15 tarım emekçisinin yaşamını yitirdiği kamyon kazasını yapılan basın açıklaması ile kınadı. Galatasaray Lisesi önünde yapılan açıklamada, "Trafik kazası değil iş cinayeti", "Daha kaç tarım işçisi öldürülecek?", "Kaza değil cinayet, kader değil kapitalizm" dövizleri taşındı. Açıklamaya KESK ve Devrimci Öğrenci Birliği de katılarak destek verirken, sık sık "Yaşasın sınıfı dayanışması", "Yollarda ölmek istemiyoruz" "Kaza değil cinayet" sloganları atıldı.
"Trafik kazası değil, Manisa'da 15 tarım işçisi katledildi, yine ateş düştü emekçilere" pankartı önünde açıklama yapan KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fadime Kavak, dünyadaki mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 60'ndan fazlasının yoksulluk sınırının altında yaşadığını ve herhangi bir sosyal güvencelerinin bulunmadığını söyledi.
Kadınların ve çocukların ise daha da kötü şartlarda çalıştığını dile getiren Kavak, benzer şekilde birçok kadın işçinin yaşamını yitirdiğini vurguladı.
'Yaşanan işçi cinayetlerinde her gün artış var'
Kavak, son yıllarda madenlerde ve inşaatlarda en temel iş güvenliğinin dahi alınmadığına dikkat çekerek, yaşanan işçi cinayetlerinde her gün artış olduğunu ifade etti. Türkiye'de yıllardır tarım işçilerinin üstü açık kamyonlarda istiflenerek taşınması sonucu çok sayıda tarım işçisinin hayatını yitirdiğini hatırlatan Kavak, "Bu tür kazalar yıllardır olmasına rağmen, tarım işçilerinin ulaşımı ve çalışma koşullarına yönelik hiçbir tedbir alınmaması, işçilerin iş kazasına değil, doğrudan cinayete kurban gittiğini göstermektedir" diyerek tepki gösterdi.
'Hükümet kadın istihdamı konusunda başarısız'
Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere tarım işçilerinin düşük ücretlerle çalışmak zorunda kaldıklarını söyleyen Kavak, "Kadınlar ve çocukların düşük ücret karşılığında iş kabul etmesinin en önemli nedeni, hükümetlerin özellikle kadın istihdamı konusunda başarısız olması ve yoksulluk sorununa yaklaşımlarının son derece yüzeysel olmasıdır" dedi. Kavak, daha nitelikli erişimlerin önünde ise sınıfsal engellerin olduğunu kaydetti.
Kavak, kamusal hizmet ağının özelleştirmeler gibi nedenlerle daraltılmasının da kadınların esnek ve güvencesiz çalışmasına neden olduğunu belirtti.
Kadın istihdamındaki düşük düzey ve kayıt dışılıktaki yüksek düzeyin önemli olduğunu aktaran Kavak, "Bu konuda yıllardır gerçek bir gelişme sağlanamamasının önemli nedenlerinden biri, ev içi emeğin eşit olmayan bir biçimde gerçekleştirilmesi ve bu konudaki destekleyici kamusal hizmetlerin yeterli düzeyde, herkes tarafından erişilebilir ve nitelikli olmayışıdır" şeklinde konuştu.
'Kadına yaşamı dar eden tüm zihniyetler, DAİŞ zihniyetidir'
Kavak'ın ardından kısa bir konuşma yapan İstanbul Tabipler Odası Yönetim Kurulu üyesi İncilay Erdoğan ise, kadınların kamyonlara sıkıştırılarak katledildiğini söyledi.
İşçi cinayetlerine karşı önlem almayan hükümetlerin kadını değersizleştiren DAİŞ zihniyetinden farksız olduğunu ifade eden Erdoğan, "Rojava'da kadınlar, DAİŞ tarafından satılıyor. Türkiye'de ise kadınlar kamyonlara sıkıştırılıyor. Kadına yaşamı dar eden tüm zihniyetler, DAİŞ zihniyetidir. Emeğimize ve bedenimize dokundurmayacağız. Her yerde varız, var olacağız" diye konuştu.
(ayk-ds/öç)
Kaynak: DİHA
http://www.diclehaber.com/tr/news/content/view/464433?from=3969113102