IndustriALL Küresel Sendika Genel Sekreteri Jyrki Raina, Sendikal Güç Birliği Platformu ve DİSK üyelerinin dün biber gazına ve polis şiddetine rağmen protesto ettiği Toplu İş İlişkileri Yasası tasarısı, konusunda hükümete bir mektup gönderdi. 9 Ekim tarihli mektupta IndustriALL tasarı ile örgütlenme özgürlüğü ve toplu sözleşme hakkının engellendiğini belirtiyor ve çözüm için “Türkiye'deki sendikal hareketin tümü” ile diyologa geçilmesi önerisinde bulunuyor.
Mektubun tam metni:
Sayın Başbakan Erdoğan,
Bu mektubu size 140 ülkedeki 700 sendikadan 50 milyonu aşkın enerji, maden ve imalat işçisini temsil eden IndustriALL Küresel Sendika adına yazıyorum. Küresel örgütümüzün üyeleri arasında Türkiye'den on dokuz sendikanın olması bizlere memnuniyet veriyor.
IndustriALL Küresel Sendika, yürürlükteki 2821 ve 2822 sayılı yasaların yerini alacak Toplu İş İlişkileri Yasası tasarısının öncelikli olarak TBMM gündeminde yer aldığını öğrenmiş bulunuyor. Yine öğrenmiş bulunuyoruz ki tasarının parlamentoda görüşülmesine bu akşam başlanıyor.
Hatırlayacağınız gibi, üç kurucu örgütümüzün de içinde yer aldığı küresel sendikaların tümü size bu tasarı konusundaki kaygılarımızı dile getiren ayrıntılı bir mektup göndermişlerdi. Ayrıca, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), yayımladığı bir muhtırayla (memorandum), tasarının içerdiği değişikliklerden birçoğunun 87 ve 98 nolu ILO sözleşmelerinin de içinde yer aldığı temel çalışma standartlarına açıkça aykırı olduğunu belirtti.
Büyük şaşkınlık yarattı
Türkiye sendikal hareketinin açık talepleri doğrultusundaki kaygılarımızın ve ILO'nun uzman görüşünün yeni tasarıda dikkate alınmamış olması bizlerde büyük şaşkınlık yarattı.
IndustriALL Küresel Sendika, Türkiye'de kardeşlerimizin işyerindeki temel haklarını kullanmada ciddi engellerle ve zorluklarla karşılaştığı birçok olaya müdahale etmektedir. Bu temel haklar Türkiye'nin onayladığı ama gerektiği gibi uygulamadığı uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Örgütlenme özgürlüğüyle ilgili olayların yanı sıra, bu yıl, on aydan fazla süredir Türkiye'de sendikaların toplu sözleşme haklarını kullanması engellenmektedir. Sonuç olarak, küresel sendikamız, ILO'ya hükümetiniz aleyhinde şikâyette bulundu.
Sendikal örgütlenme neredeyse imkansız
Gerçek insan haklarını içeren etkin bir demokrasi yönünde adımlar attığını iddia eden hükümetinizin aslında sendikal haklar konusunda önemli adımlar atmaması bizleri büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası işçilerin sendikalaşma hak ve özgürlüğünü kabul etmektedir. Ne var ki, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınızın resmi rakamlarına göre, toplu sözleşmelerin kapsamına giren işçi sayısı büyük ölçüde gerilemiş bulunuyor. Genelde sendikalı işçi oranı yüzde beş dolayındadır, ama özel sektörde bu oran yaklaşık yüzde ikidir. Uygulamada, sendikal örgütlenme, temel işçi haklarının uygulanmasını sağlayacak yasalar bulunmadığı için neredeyse imkânsızdır.
Bazı sınırlı iyileştirmeler bulunmasına rağmen, parlamentonun gündemindeki bu tasarı uluslararası çalışma standartlarına uygun olmaktan çok uzaktır. Bu tasarının yasalaşması halinde, birçok sendika işkolu düzeyinde toplu sözleşme yetkisini kaybedecektir. Bu ise kesinlikle örgütlenme özgürlüğüyle ilgili hakkın daha da ihlali anlamına gelecektir.
Grev yasakları
Söz konusu tasarı, Çalışma Bakanlığı'nın verdiği yetkiye işverenlerin itiraz etmesi halinde yargı sürecinin sürüncemeye girmesini çözecek yeni bir yöntem getiremiyor. Türkiye'de sendikalar işverenlerin sistemli yetki itirazlarıyla karşı karşıyadır. Bu ise sendikal hakların tanınmasını engellemekte ve temel haklarını kullanmaktan başka bir şey yapmayan binlerce işçinin işten atılmasıyla sonuçlanmaktadır.
Gerçek bir ilerleme sağlanacaksa, sendika üyeliği ve toplu sözleşme yetki süreciyle ilgili bütün bürokratik prosedürlerin tasarıdan çıkarılması gerekecektir. Üstelik, tasarıda grev hakkıyla ilgili kısıtlamaların yer alması, grev yasak ve ertelemelerinin kapsamının genişletilmesi bizleri rahatsız ediyor.
Parlamentodaki Toplu İş İlişkileri Yasası tasarısı temel sendikal hakların, örgütlenme hakkının, toplu sözleşme hakkının ve grev hakkının özgürce kullanılmasını öngörmüyor. Aksine, tasarının hükümleri ILO standartları ile AB normlarına aykırı düşüyor.
Türkiye'deki sendikal hareketin tümüyle anlamlı bir diyalog içinde tasarıda gerekli değişiklikleri yapmanızı önemle talep ediyoruz.
Saygılar,
Jyrki Raina
Genel Sekreter
CC:
Faruk Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Sharan Burrow, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri
Ulrich Eckelmann, IndustriALL Avrupa Sendikası Genel Sekreteri
Dan Cunniah, ILO İşçi Çalışma Bürosu (ACTRAV) Başkanı
IndustrALL Küresel Sendika'nın Türkiye'deki üyeleri