Hükümet tarafından hazırlanan ve Meclis Alt Komisyonu'na sunulan 2840 Sayılı Bor Tuzları, Trona ve Asfaltit Madenleri ile Nükleer Enerji Hammaddelerinin İşletilmesini, Linyit ve Demir Sahalarının Bazılarının İadesini Düzenleyen Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda 14 Haziran Perşembe günü görüşülüyor.
Hükümet, Türkiye'nin en önemli ve stratejik varlığı bor madenlerinin özel sektör tarafından işletilmesinin önünü açacak bir girişimde bulundu. Dünyanın en büyük üreticisi konumunda olduğumuz bor, yerli ve yabancı sermayenin kullanımına sunuluyor. 5 Mart 2012 tarihinde gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu'na Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından 2840 Sayılı “Bor Tuzları, Trona ve Asfaltit Madenleri ile Nükleer Enerji Hammaddelerinin İşletilmesini, Linyit ve Demir Sahalarının Bazılarının İadesini Düzenleyen Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” taslağı sunuldu.
2840 Sayılı Kanunun “Devlet Eliyle İşletilecek Madenler” başlıklı 2. maddesinde yer alan “Bor tuzları, uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi Devlet eliyle yapılır. Bu madenler için 6309 sayılı Maden Kanunu gereğince gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerine verilmiş olan ruhsatlar iptal edilmiştir” hükmüne bir fıkra eklenerek bu yetki özel sektöre devredilmek istenmektedir. İlgili fıkra ile bor madeninin üretimi ve zenginleştirilmesi faaliyeti, ürünün mülkiyeti Devlette kalmak üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilecektir. Bor tuzları, uranyum ve toryum madenlerinin aranmasının, üretiminin ve pazarlamasının özel sektöre devrine olanak sağlayan bu değişiklikle, bor madenlerinin özel sektör tarafından işletilebilmesinin önü açılmakta ve bu stratejik madenimizin özelleştirilmesinin ilk adımı atılmaktadır.
Bilindiği gibi, bor madenleri 2172 Sayılı Kanunla Devlet eliyle işletilecek madenler kapsamına alınmış olup 2840 Sayılı Kanun ve 3213 Sayılı Maden Kanunu'na ek ve değişiklik getiren 5177 Sayılı Kanunun 49. maddesine istinaden Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından işletilmekte, üretilmekte ve pazarlanmaktadır. Cam, seramik, nükleer, uzay ve havacılık, elektrik- elektronik, bilgisayar, inşaat-çimento, metalurji, enerji, ulaşım, tekstil, ilaç ve kozmetik, kimya, tarım, kağıt, kauçuk başta olmak üzere birçok farklı sanayi kolunda 500'e yakın kullanım alanı olan bor ürünleri, hem ekonomik hem de stratejik açıdan son derece önemli bir yere sahiptir.
Bor stratejik bir madendir
Türkiye bu stratejik madende, gerek rezerv ve üretim kapasitesi gerek dünyada pazar payı açısından söz sahibi ülkelerin başında yer almaktadır. Ülkemiz dünya bor rezervinin yaklaşık % 70'ine sahip bulunmakta, % 39,6'lık payla üretimde birinci konumda yer almakta ve dünya bor pazarındaki payı ise % 40'a ulaşmaktadır.
Bor madenlerini işleten Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün, kârlılığı her geçen gün artmaktadır. 2011 yılında 487 milyon dolar kâr eden Eti Maden, İSO En Büyük 500 Şirket Araştırması'na göre ülkemizde en fazla kâr eden 6. şirket durumundadır. Daha önce de bor madenleri ile ilgili özelleştirme girişimlerinde bulunulmuş, ancak bu tehlikeli politikadan vazgeçilmiştir. 2001 yılında Eti Holding A.Ş özelleştirme kapsam ve programına alınarak özelleştirilmek istemiştir. Bu konuda Sendikamızca açılan dava sonuçlanmadan, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından bu karar geri alınmıştır.
Sonraki yıllarda ise hizmet alımı yöntemiyle ihalelere çıkılarak özel sektöre, proje yaptırma, üretim tesisi kurdurma, tesis kiralama ve bor ürünleri üretilmesi olanağı tanınmıştır. 2840 Sayılı Kanunun delinmesi anlamına gelen bu uygulamalar ile devlete ait Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün imkan ve kaynakları özel sektöre kullandırılmış, kurumun zayıflatılmasına ve işlevsizleştirilmesine neden olacak uygulamalara hız verilmiştir. Bu hukuksuz işlemlere dayanak olarak ise 2840 Sayılı Kanun'da Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne bor cevherlerinin yalnızca üretim ve zenginleştirilmesi aşamalarıyla ilgili işletme hakkı tanındığı, buna karşılık cevherin zenginleştirilmesi aşamasından sonraki rafinasyon ve pazarlama işlemlerinin özel sektör tarafından da yapılabileceği gibi özelleştirme süreçlerini meşrulaştıracak görüşler öne sürülmüştür.
AKP Hükümeti borda özelleştirmenin önünü açmak istiyor
AKP hükümeti şimdi ise bor madenlerinin özel sektöre devredilmesi önündeki mevzuat engellerini ortadan kaldırabilmek için harekete geçmiş, “Bor, uranyum ve toryum madenlerinin üretim ve zenginleştirme aşamasında günün teknolojisine uygun üretim yöntemlerinin hızlı ve etkin uygulanabilmesini sağlamak ve üretim maliyetlerini düşürebilmek” gerekçesiyle ilgili kanunda bir değişiklik yapmayı gündemine almıştır. Her fırsatta, bor madenlerinin Türkiye için stratejik değer olduğunu yineleyen, bu madenleri özelleştirmek istemediklerini belirten hükümet yetkilileri, aslında özelleştirmenin bir adımı olan uygulamayı “hizmet alımı” kılıfına sokarak, stratejik değerimiz bor madenlerinin özelleştirilmesine karşı oluşacak kamuoyu tepkisini azaltmayı amaçlamaktadır.
Ülkemizi 2023'e kadar dünyanın en büyük 10 ekonomisi içerisine sokacağını iddia eden hükümetin, Türkiye'nin en büyük maden zenginliğini yerli ve yabancı sermayenin kullanımına vermeye çalışması, seçim döneminde ara verilen özelleştirme politikalarına tam gaz devam edileceğini göstermektedir. Türkiye ekonomik değeri ve kalitesi yüksek bor mineralleri rezervlerine sahip olması açısından dünyada tekel konumundadır ve bor ürünlerinin kullanım alanı son derece yaygın, yarattığı katma değer ve kâr oranı çok yüksek düzeydedir. Bu bakımdan stratejik nitelikte olan bu sektörün özelleştirilmesinin önünü açacak her türlü uygulama, ülke ve kamu yararına aykırı nitelikte olacaktır.
Yasa değişikliği derhal geri çekilmelidir
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün yapısını daha da güçlendirerek bor ürünlerinden elde edilecek katmadeğeri artıracak her türlü yatırım, üretim, istihdam ve yönetim politikasının kamu eliyle sürdürülmesi gerekmektedir.2840 sayılı Kanunda yapılması planlanan değişiklik derhal geri çekilmelidir. Kamuoyunu stratejik değerimiz Bor'un her türlü özelleştirme girişimine karşı duyarlılığa çağırıyoruz. Petrol-İş Sendikası, boru özelleştirme politikalarına karşı daha önce olduğu gibi bundan sonra da kararlı bir şekilde mücadele edecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu adına
Mustafa ÖZTAŞKIN
Genel Başkan
NOT: BOR MADENİ İLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİLERE EKTE VERİLEN "TÜRKİYE'DE BOR MİNERALLERİ VE ETİ MADEN'İN KONUMU" ADLI ARAŞTIRMA RAPORU'NDAN ULAŞABİLİRSİNİZ.