İşçi ve Emekçilerin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısının geri çekilmesine yönelik en etkili eylemlerini gerçekleştirdikleri 14 Mart 2008 Cuma günü akşamı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman YALÇINKAYA’ nın “laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği”, iddiasıyla AKP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru 30 Temmuz 2008 Çarşamba günü sonuçlandı. Altı üyenin kapatılması, Dört üyenin, Hazine yardımından yoksun bırakılması, Bir üyenin de, kapatılması talebini reddettiği, karar sonucunda Anayasamızın ilgili maddesi gereğince AKP kapatılmadı. Kararın uygulama biçimi AKP’nin son yılda aldığı Hazine yardımından ½ oranında yoksun bırakılması şeklinde gerçekleşti. Ümit ediyoruz ki Anayasa Mahkemesinin bu kararından AKP gereken sonucu çıkaracak “laikliğe aykırı fiillerin odağı haline gelmekten” çıkarak;Çağdaş, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimizin temel değerleri ile barışık; kamuoyu vicdanını zedelemeyen, yüzünü işçi ve emekçilere dönen samimi ve güven veren, farklı ve muhalif seslere karşı hoşgörülü tüm toplumu kucaklayan bir yönetim biçimini hayata geçirmeye çalışacaktır. Ancak üzülerek söylemeliyiz ki kapatma davası öncesi ve sonrası işçi ve emekçilere yönelik saldırıların artması, işsizlik ve yoksulluğun had safhaya çıkması, ekonomide yaşanan sürekli kriz hali bu umutlarımızı boşa çıkarmaktadır.·Kapatma davası ile birilikte Ergenekon soruşturması toplumda bir kutuplaşma sürecini de beraberinde getirmiş; ya AKP’li olacaksın, ya da Ergenekon’un içinde yer alacaksın gibi bir kamplaşmaya zemin hazırlamıştır.2455 sayfadan oluşan Ergenekon iddianamesi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiştir. Birçok tutuklu ve şüpheli hakkında hazırlanan ve 13 ay sonra açılan davanın ilk duruşması 20 Ekimde Silivri Cezaevinde görülecektir. Talebimiz gerçeklerin bütün çıplaklığı ile kamuoyunun bilgisine sunulması gerginlik ve kutuplaşmaya neden olan bütün unsurların ortadan kaldırılmasıdır. Derin Devlet, kontrgerilla, Darbe söylentilerinin ve beklentilerin ülkemizin gündeminden çıkması hukukun üstünlüğü ve demokrasimizin güçlenmesi için elimizden gelen tüm çabaların gösterilmesi gerektiği kanaatini taşımaktayız. Anayasamızdan darbecileri koruyan yargılanmalarını engelleyen madde çıkarılmalı Anayasayı silah zoruyla değiştiren 12 Eylül darbecileri yargılanmalı bir dönemin faili meçhulleri, işkenceleri ve sürgünlerinin hesabı darbecilerden sorulmalıdır. ·Terör “ Nereden, Kimden, Nasıl ve Ne amaçla gelirse gelsin ” nefretle kınıyoruz.İstanbul Güngören’de 17 Vatandaşımız hayatını kaybetmiş, aralarında ağır yaralılar olmak üzere 100’den fazla vatandaşımızda yaralanmıştır. Hepimizi yürekten yaralayan bu terör eyleminde hayatını kaybedenlere rahmet, ölenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yararlılara acil şifalar diliyoruz. Ayrıca bugün 7.08.2008 Tarihinde İstanbul’da meydana gelen patlamalarda yaralanan yurttaşlarımıza geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyoruz. ·3 Aralık 2007 Tarihinde “ Hayatın Tüm Renkleri ” sloganı ile yayın hayatına başlayan Hayat TV hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan, tümüyle keyfi bir biçimde karartılmıştır.Bugün Hayat TV’ye uygulanan sansürün 22. günü Hayat TV’ye yönelik bu hukuk dışı uygulamayı kınıyor, Biran önce yayın hayatına başlamasını talep ediyoruz.·2821 ve 2822 sayılı yasalar bu yasama dönemi de sendikamızın talepleri doğrultusunda parlamentoda gündeme gelmedi. ” Temsilci ve yöneticilerimizin iş güvencesi ” başta olmak üzere Emek Hareketinin güncel birçok sorunu bu yasaları beklemektedir. Yeni yasama döneminde taleplerimiz doğrultusunda yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesi için gereken mücadele verilmelidir.·Kendi siyasi ve ideolojik tutumuna uygun sendikal örgütlülüğü Hak-İş Konfederasyonu aracılığı ile hayata geçirmeye çalışan AKP hükümeti konfederasyonumuza bağlı Orman-İş ve Belediye –İş Sendikalarımızın örgütlü olduğu işyerlerinde gerçekleştirdiği saldırılara Tek Gıda–İş Sendikamızın 55 Yıldır örgütlü olduğu ÇAYKUR’ da da girişti.Hem Kurumun Özelleştirmesine karşı, hem de örgütlülüğünü korumak için Tek Gıda İş Sendikamız büyük bir mücadele vermektedir. Türk-İş Genel Sekreterimiz ve Tek Gıda- İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa TÜRKEL Rize de, ÇAYKUR Genel Müdürlüğü önündeki 9 günlük oturma eylemini sona erdirdi. Ancak bu saldırıların arkası kesilmeyecektir. Bu saldırıların arkasında AKP Hükümeti vardır. Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ programlı bir mücadele yöntemi ortaya koymalıdır. ·4 Ağustos 2008 Pazartesi günü açıklanan Temmuz ayı enflasyonuna göre TÜFE de yıllık enflasyon %12,06 ÜFE’ de %18,41 olarak gerçekleşmiştir. Böylece yıllık enflasyon TÜFE de Şubat 2004 yılından bu yana en yüksek düzeye çıkmıştır. Bu durum işçi ve emekçilerin her geçen gün daha yoksullaştığının göstergesidir.TİS sonucu işyerlerimizde üyelerimizin aldığı ücretler iki haneye çıkan enflasyon sonucunda çok büyük reel kayba uğramıştır. 2009 TİS’ lerinde bu reel kayıpların giderilerek ücret zamlarının gündeme getirilmesini talep ediyoruz.·Ayrıca Doğal Gaz’a konutlarda %16,88, Sanayi’de%18,77 oranındaki zam yurttaşlarımızı ve sanayicimizi çok olumsuz etkileyecektir. Bir taraftan Doğal Gaz’a arka arkaya zam yapılırken, diğer taraftan BOTAŞ, başta Ankara Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birçok kurum ve kuruluştan Doğal Gaz alacaklarını tahsil edememekte bunun faturası da tüketicinin sırtına yüklemektedir.Son olarak TBMM’nin tatile girmesine bir gün kala çıkan yasayla kamu kurumları, belediyeler, sermayesi devlet ya da belediyelere ait şirketler birbirlerine haciz koyduramayacaklar. Bu kural halen süren davalarda da uygulanacak. Bu yasayla hükümet başta Ankara Büyükşehir Belediyesinin BOTAŞ’a olan borçları olmak üzere birçok kurum ve kuruluşun Doğal Gaz borcunun ödenmemesini meşrulaştırmıştır. Bu BOTAŞ’a yapılan büyük bir darbedir. Bunun faturasını bundan sonra da yoksul halkımız ve ulusal sanayicimiz ödeyecektir. Bu yasanın ne BOTAŞ’a, ne yoksulluk sınırında yaşayan BOTAŞ emekçisine, ne yurttaşlarımıza, ne de ülkemize yararı vardır. Sadece aldığı gazın ücretini ödemeyen ancak; halka peşin paraya Doğal Gaz satan siyasi yandaşların haksız ve hukuksuz uygulamalarına hükümet garantör olmuştur. Bu yasaya karşı BOTAŞ Yönetimi Doğal Gaz borcunu ödemeyen kişi kurum ve kuruluşlara Doğal Gaz Satmama kararı almalıdır. ·TPAO Yönetiminin “ Çalışma Sürelerine ” ilişkin tek taraflı gerçekleştirdiği uygulama, sözleşmeyi tanımayan, ben yaptım oldu mantığı taşıyan bir uygulamadır. Üyelerimizin fazla çalışma sürelerini ortadan kaldıran, esnek ve kuralsız çalışmanın önünü açan bu uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir. 4857 Sayılı iş yasasının ihlal edildiği, aramızda mevcut akdedilmiş TİS’ in “ Çalışma sürelerine ilişkin hükümlerinin yok sayıldığı uygulama derhal durdurulmalıdır.” Kapsam Dışı ve Sendika üyesi kapsam içi işçiler arasında oluşan ücret makası iş barışını bozacak düzeyde açılmıştır. Ayrıca üyelerimiz arasındaki Ücret Dengesi “ Kıdem Farkı ” gözetilmeksizin ortadan kalkmıştır. Petrol Arama faaliyetlerinde olağanüstü iklim ve Doğa koşullarında her türlü özveriyi göstererek çalışan Petrol Arama, Üretim, Sondaj, (Sismik, Gravite, Jeoloji) işçileri dünya Petrol Arama şirketlerinde çalışan işçiler arasında en düşük ücreti alan işçiler konumuna gelmişlerdir.Dünyada petrol fiyatlarının artışı sonucunda tarihinin en yüksek karını yapan TPAO’nun işçileri ne yazık ki yoksulluk sınırının altında yaşamaktadırlar. ·MKE Kurumu Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası yeniden yapılandırılmalı, yatırım için pay ayrılmalıdır. Üyelerimizin yol ücreti TİS’ e uygun Ankara Büyükşehir Belediyesi otobüs tarifesi rayiçleri üzerinden uygulama tarihi itibariyle başlatılmalıdır. Prim yönetmeliği günün koşullarına göre yeniden düzenlenmeli ve günceleştirilmelidir. Ayrıca prim yönetmeliğine ilişkin komisyon en kısa zamanda toplanmalı Fabrikanın bazı atölyelerindeki uygulamalar taleplerimiz doğrultusunda teknik heyet tarafından değerlendirilmelidir.·Şubemize bağlı kamu işyerlerimize ilişkin taleplerimiz yukarıda belirtilmiştir.2009 yılı yeni TİS sürecinin başlangıcı olacaktır. Taleplerimiz TÜRK-İŞ’ in çerçeve protokolüne sığmayacak büyüklükte ve önemdedir.Bu nedenle TİS politikamızı acilen belirlemeli ve bunu üyelerimize çok iyi anlatmalıyız. Taleplerimizin gerçekleşmesi için üyelerimizin örgüt kararlarına etkin ve kararlı bir şekilde katılmaları yönünde çalışmalara şimdiden başlamalıyız.·1987 ve 1995 yılları arasında Konut Edindirme Yardımı adı altında yapılan kesintilerin ödenmiş olması memnuniyet vericidir. Ancak, hem kesintilerin hesaplanma biçimi hem de birçok hak sahibin KEY’ ini alamaması yeni bir mağdurlar kitlesi oluşturmuştur. Mağdur olan kişilerin mağduriyetlerinin en kısa zamanda giderilmesi gerekmektedir. ·Kıdem tazminatlarımız son zamanlarda yeniden gündeme getirilmek istenmektedir. Kıdem Tazminatlarımızın tartışma konusu dahi yapılmasından son derece büyük rahatsızlık duymaktayız. Bu konuda Konfederasyonumuz ve Genel Merkezimizin almış olduğu kararı yeniden hatırlatmak istiyoruz. Kıdem Tazminatlarımıza yönelik saldırılara karşı göstereceğimiz tepki Genel Grev, Genel Direniş olacaktır.·Ülkemizin yeni bir Anayasaya ivedilikle ihtiyacı vardır. Ancak bu Anayasa toplumun bütün kesimlerinin görüşü alınarak ve ortak mutabakat sağlanarak hazırlanmalıdır. ·Örgütlenmek amacıyla ülkemizin değişik yerlerinde mücadele eden sınıf kardeşlerimize dostluk ve dayanışma duygularımızı gönderiyoruz.Üyelerimizin ve Kamuoyunun bilgisine sunarız.
Saygılarımızla, Petrol-iş Sendikası Ankara ŞubesiTemsilciler Kurulu Üyeleri