Özelleştirme Yüksek Kurulu geçtiğimiz Ağustos'ta aldığı kararla; Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan Termik santralleri ile bu santrallerin kömür tedarik ettikleri maden sahalarının ve maden işletmelerinin özelleştirilmesine ilişkin ihale çalışmalarını başlattı. Satışa karşı maden ve enerji işçilerinin mücadelesini selamlıyor ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz.
Hükümetin “Durmak yok yola devam” şiarı, özelleştirme politikalarında karşılığını bulmuştur. Türkiye'nin gözbebeği olan kamuya ait fabrikaları, işletmeleri ve madenleri bir bir satılmış, özelleştirmelere tam gaz devam edilmiştir.
Bugün sıra enerji üretim santrallerine ve bağlantılı maden sahalarının özelleştirmesine gelmiştir. Geçtiğimiz dönemde elektrik dağıtım şirketlerini özelleştiren hükümet, şimdi elektrik üretimini özel sektöre devretmeye hazırlanmaktadır. Bu kapsamda termik santraller satış listesine konulmaktadır.
Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) 26.08.2013 tarihinde aldığı kararla; Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan Termik santralleri ile bu santrallerin kömür tedarik ettikleri maden sahalarının ve bu sahalarda üretim gerçekleştiren maden işletmelerinin özelleştirilmesine ilişkin ihale çalışmalarını başlatmıştır.
Yıllardır bölgenin elektrik ihtiyacının önemli bir kısmını üreten bu üç termik santral, ülkemizde linyit kömürüne dayalı elektrik üretiminin %20'sini karşılamaktadır. Santrallerle birlikte özel sektöre devredilmesi planlanan linyit kömürü sahaları ise 500 milyon tonluk rezerve sahiptir. Rezervlerin 35 yıllık ömrü bulunmaktadır. Ayrıca, üç santral 2012 yılında toplam 70 milyon TL kâr etmiş, TKİ'ye bağlı Güney Ege Linyit Kömür Ocağı'nın kârı 244 milyon TL'ye ulaşmıştır.
Bu özelleştirmenin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Üç santralin ve bağlı maden sahalarının özelleştirilmesi, stratejik bir sektör olan enerjide ülkemize yeni prangalar takacaktır. Özelleştirmeyle enerji üretiminde ve termik santrallerde odağına, kamu yararını değil daha fazla kâr etme hedefini koyan bir anlayış yerleşecektir. Aynı anlayış, bu kuruluşların yarattığı bölgesel istihdama darbe vuracak, çevresel tahribata yol açacaktır. Özelleştirme, sanayimizin lokomotifi olan elektrik üretiminde yeni krizlere neden olacaktır.
Ülkemiz enerjide dışa bağımlıdır. Enerji üretiminde yerli kaynaklar, halkımızın ve sanayinin güvenilir, sürekli ve ucuz enerji ihtiyacının karşılanması açısından son derece önemlidir. Kamuya ait santrallerin özelleştirilmesi ise enerji üretiminin sekteye uğraması riskini arttıracaktır.
Bu gerçeklerden hareketle bölge halkıyla birlikte mücadele eden sendikalar ve demokratik kitle örgütlerinin sesi her geçen gün daha da yükselmektedir. Özelleştirme karşıtı mücadele, Muğla'da artık aşımız, geleceğimiz ve çocuklarımız için verilen bir mücadele olmuştur.
Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy termik santralleri ile bağlı maden sahalarının satışına karşı maden ve enerji işçilerinin mücadelesini selamlıyor ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Özelleştirmeye karşı direnen enerji ve maden işçilerinin sonuna kadar yanındayız.
İlgili ÖYK kararı derhal iptal edilmelidir. Hükümetin enerji tekellerine yarayacak hesapları, daha önce olduğu gibi bu haksız ve gayrı meşru özelleştirme girişiminde de bozulacaktır. Santraller ve maden sahası halkındır, halkın kalacaktır.
Mustafa Öztaşkın
Petrol-İş Genel Başkanı SGBP Dönem sözcüsü