• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Tersane işçileri: Hayatımız üç kuruşluk

Bir süredir sessizdi Tuzla Tersaneleri. Patlama, ölümlü iş kazaları haberleri yer almıyordu gazetelerde. Bunun nedeni işçi sağlığı, iş güvenliği tedbirlerinin tam olarak alınması değildi hiç kuşkusuz. Sessizliğin asıl sebebi krizle birlikte yarı yarıya azalan işçi sayısıydı.

08.02.2012

Son patlama sesini 4 gün önce duyduk. Mengi Yay Tersanesinde taşeron firmada çalışan işçilerden 2’si ağır olmak üzere 3’ü yaralandı. Yine yüzümüzü Tuzla’ya, alınmayan işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerine çevirdik. Tersane işçileriyle Mengi Yay Tersanesinde yaşanan patlamayı ve iş güvenliği tedbirlerini konuştuk.

Patlamanın “üç kuruşluk” bir fan olsaydı yaşanmayacağını, arkadaşlarının da yaralanmayacağını belirten Mahmut Sarı, “Benim yüreğim yanıyor üç kardeşim yaralı, bunun sebebi biraz da biziz. Neden mi? Çünkü hep patrona çalışıyoruz kendimize dair hiçbir şey yapmıyoruz. Bunu tersane patronu da taşeron da çok iyi biliyor ve bizi istediği gibi çalıştırıyor. Bakın bu olay oldu, tersanelere müfettiş geliyormuş. Bunu şimdiden duyuruyorlar ‘önleminizi alın biz geliyoruz’ diye. İşte bizim hayatımız bu kadar değerli. Burada suç bizim çünkü kendimiz için bir şey yapmıyoruz, aç kalırız diye korkuyoruz” diye konuştu.

ÇALIŞMA YÖNTEMİ İLKEL

Yat yapımı için doğru düzgün bir altyapının oluşturulmadığını söyleyen boya işçisi Serdar Tuzcu ise hala ilkel çağlardaki yöntemlerle çalıştıklarını dile getirdi.

“Örneğin yatın etrafı tahta ve naylonlarla kaplanıyor, bu kapatılan alanın içerisinde boya yapılıyor, kaynak yapılıyor, yani ateşle kimyasal hep yan yana oluyor ve bu durum da kaçınılmaz olarak kazalara davetiye çıkaryor” diyen Tuzcu, bugüne kadar kaza olmamasının nedeni olarak çok büyük teknelerin yapılmıyor oluşunu gösterdi.

Son birkaç yıldır bu sanayide de büyük yatlar yapmaya başladıklarını belirten Tuzcu, buna göre tedbirler de alınmayınca sonucun kaza olduğunu kaydetti.

‘HERKES EKMEK PEŞİNDE’

Çetin Tuğrul, “Olay anında çay ocağında oturuyordum bir anda ortalık kıyamet yerine döndü ve canımızı beş on dakika ile kurtardık. Allah bizi çocuklarımıza bağışladı.

Söylenecek tek şey var o da dikkatsizlik, alınmayan tedbirler bu faciaya yola açtı. Eminim ki küçük bir fan olsaydı ya da havalandırma olsaydı bu sorun yaşanmazdı” diye konuştu.

Herkesin ekmek parası için tersanelere geldiğini belirten Tuğrul, çalışma ortamının sağlıksız, tedbirsiz olduğunu söyledikleri zaman kendilerine kapının gösterildiğini kaydetti.

Tuğrul, hiçbir işçinin ustanın verdiği işi “yapamam” deme şansı olmadığını, çünkü ekmeğe ihtiyaçları olduğini belirterek, “Tersane patronları ve taşeronlar da bunu fırsat biliyorlar” dedi.

Nuh Sanayi Sitesinde marangoz olarak çalışan Haydar Kaya, “Ben 15 yıldır bu sanayide çalışıyorum birçok kaza oldu hepsi ufak kazalardı ama böylesi ilk kez oluyor. Tabii burası tersanelerin dışında kaldığı için kimsenin dikkatini çekmiyor ama burada iş güvenliği önlemlerinden eser dahi yok.

Burada yatların yapılması için kurulan iskelelerin hepsi tahtadan, yani kalasların üzerine atılmış tahtalardan oluşuyor. Bizlere de çıkın bunların üzerinde çalışın diyorlar.

Çalışmak zorundayız çünkü ihtiyacımız var. Ama bu sanayiye Tuzla’nın belediye başkanı defalarca geldi, bu durumları gördü ama hiçbir şey yapmadılar” diyor.

PATRONLARA CEZA VERİLSİN

Tuzla tersaneler bölgesinde meydana gelen patlamanın ardından çıkan yangında 3 işçinin gerekli işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığı için yaralandığını belirten Limter-İş, Mengi Yay Yatçılık AŞ ve taşeron firma Burcu Mobilya yetkililerinin cezalandırılmasını istedi.

Limter-İş, Tuzla tersaneler bölgesinde Nuh Sanayi sitesinde yaşanan patlamaya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, iş güvenliği tedbirlerini almayan patronların cezalandırılması istendi.

Kaynak: Evrensel Gazetesi