31.01.2012 tarihinde TBMM'ye sevk edilen “Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı'na ilişkin Türk-İş'in tespit ve önerileri...
Tasarının, “Kuruculuk Şartları” başlıklı 6. maddesinde;
Kurucuların “Sendikanın kurulacağı işkolunda fiilen çalışıyor olmaları” ve “Türkçe Okur Yazar olmaları” şartlarına yer verilmemiştir. Bu şartlar madde metnine eklenerek mevcut uygulama devam ettirilmelidir.
Bu düzenleme yapılmadığı takdirde; tasarının “Ortak Hükümler” başlıklı 9. maddesinin 3. fıkrasında, Kuruluşların genel kurul dışındaki organlarına seçilebilmek için “Kuruculuk Koşulları” maddesindeki koşullar arandığı için “Sendikanın kurulacağı işkolunda fiilen çalışmayan” kişilerin sendikanın yönetim, denetim ve disiplin kurullarına ve tüzükte belirlenecek diğer organlara seçilmesi mümkün olabilecektir. Böyle bir durum Konfederasyonumuzca uygun görülmemektedir.
Tasarının “İşkolları” başlıklı 4. Maddesi Ek 1 sayılı cetvelde basın (matbaa ve baskı) işkolu; yayıncılık ve gazetecilik işkolu ile değil kâğıt işkolu ile birleştirilmelidir. Ayrıca Deniz Taşımacılığı bağımsız bir işkolu olarak devam etmelidir.
Tasarının “Kuruluşların Tüzüğü” başlıklı 8. maddesinin (e) bendinde genel kurulun oluşumu ve toplanma zamanı, görev ve yetkileri ile karar alma usulü ile yeter sayılarının tüzükle düzenlenmesi mecburiyeti getirilirken mevcut kanunda yer alan “oy kullanma” ibaresine yer verilmemiştir. Bu hususun tüzükle düzenlenmesi mecburi konular arasında yer alması, daha sonra çıkması muhtemel tartışmaları engelleyecektir. Bu nedenle (e) bendine “oy kullanma” ibaresi eklenmelidir.
Tasarının “Seçimlere İtiraz” başlıklı 15. maddesinin 3. fıkrası ile; Genel Kurulun iptaline ilişkin Mahkeme Kararlarının uygulanmasında hâkime zorunlu olarak bir ya da üç kişiden oluşacak bir kayyım heyeti atama mecburiyeti getirilmiş, ancak süre belirlenmemiştir. Mahkemece, kayyım ataması yapılmasının zorunlu olduğu durumlarda; atanan kayyımların cari işleri yürütüp Genel Kurulun yenilemesi için bir süre sınırlaması konulmalı ve bu süre zarfında seçimleri yenilemesi zorunluluğu getirilmelidir.
Tasarının “Sendika Üyeliği ve Üyeliğin Kazanılması” başlıklı 17. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Ancak aynı işkolunda ve aynı zamanda farklı işverenlere ait işyerlerinde çalışan işçiler birden çok sendikaya üye olabilirler” şeklindeki düzenlemede yer alan “işverenlere ait” ibaresi ile aynı işverenin birden fazla işyerinde çalışan işçilerin, o işyerinde yetkili farklı sendikalara üyeliği engellenmiş olmakta ve sendika üyeliğinde hak daralması yaratılmaktadır. Bu nedenle düzenlemede geçen “işverenlerin” ibaresi metinden çıkarılmalıdır.
Tasarının “Üyelik Aidatı” başlıklı 18. maddesinde aidatların tahsili ve sendika hesabına yatırılması ile ilgili uygulanacak usulün yönetmeliğe bırakılması sorun yaratacaktır. Bu nedenle 2821 sayılı Kanunun düzenlemesi devam ettirilmelidir. Düzenleme, sosyal tarafların 11.10.2011 tarihinde yaptıkları toplantıda mutabık kaldıkları şekilde yapılmalıdır.11.10.2011 tarihli mutabakat maddesi:
MADDE 18 - Sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir.
İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez.
İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez.
Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında, üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.
İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Kanun gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur. Bu aidat dışında sendikaya ödenmek üzere bir kesintinin yapılması toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılamaz.
Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır.”
Tasarının, “Sendika Üyeliğinin Sona Ermesi ve Askıya Alınması” başlıklı 19. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “sendika veya şubelerinin yönetim, denetleme ve disiplin kurallarındaki görevleri sırasında yaşlılık veya malûllük aylığı ya da toptan ödeme alanların üyeliği görevleri süresince ve yeniden seçildikleri sürece devam eder.” hükmüne “konfederasyon” ibaresi eklenmelidir.
Ayrıca tasarının geçici maddelerine bir hüküm eklenerek sendika üyeliğinden çekilmede noter koşulunun e-devlet uygulaması ile birlikte 2 yıl devam etmesi sağlanmalıdır.
Tasarının “İşçi Kuruluşu Yöneticiliğinin Güvencesi” başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasına “veya şubesi” ibaresi eklenmelidir.
Ayrıca bu madde içersine “işçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kuruluna seçilenlerden işyerinden ayrılıp sendikalardan aylık ücret alanlar sigortalı sayılırlar.” fıkrası eklenmelidir.
Bugün için hali hazırda sendika şubesi, sendika ve konfederasyonlarda yöneticilik görevinde bulunanların herhangi bir hak kaybına uğramamaları için tasarının geçici maddeleri içersine “kanunun yayımı tarihinde sendika şubesi, sendika ve konfederasyonlarda yöneticilik görevinde bulunanlarda İşçi Kuruluşu ve Şube Yöneticiliğinin Güvencesi hükümlerinden yararlanırlar.” hükmü eklenmelidir.
Tasarının “İşyeri sendika temsilciliğinin güvencesi” başlıklı 24. maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir.
“İşyeri sendika temsilciliği güvencesi
MADDE 24- (1) İşveren, işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemez. Fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde temsilci veya üyesi bulunduğu sendika, iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkemede dava açabilir.
(2) Dava basit yargılama usulüne göre sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay kesin olarak karar verir.
(3) Temsilcinin işe iadesine karar verilirse fesih geçersiz sayılarak fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları ödenir. Kararın kesinleşmesinden itibaren altı işgünü içinde temsilcinin işe başvurması koşuluyla altı işgünü içinde işe başlatılmaması halinde iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer hakları ödenmeye devam edilir. Bu hüküm yeniden temsilciliğe atanma halinde de uygulanır.
(4) İşveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin çalıştığı işyerini değiştiremez veya işinde esaslı bir tarzda değişiklik yapamaz. Aksi halde değişiklik geçersiz sayılır.
(5) Bu madde hükümlerinden işverenle iş ilişkisi devam eden kuruluş ve şube yöneticileri de yararlanırlar.”
Tasarının “Sendika Özgürlüğü Güvencesi” başlıklı 25. maddesinin 5. fıkrasının ilk cümlesi “Sendikal nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 sayılı İş Kanununun 18 inci maddenin birinci fıkrasındaki otuz işçi ve altı aylık çalışma süresi koşulu aranmaksızın 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir.” şeklinde düzenlenmelidir.
Tasarının “Kuruluşların gelirleri ve giderleri” başlıklı 28. maddesinin 3. fıkrası aşağıdaki şekilde düzenlenmeli; 7. fıkrası ise sendika tüzükleri ile düzenlenebilecek bir konu olduğundan metin içinden çıkarılmalıdır.
“İşçi kuruluşları, işverenler ve bu Kanuna göre ve diğer kanunlara göre kurulan işveren kuruluşlarından; işveren kuruluşları da işçilerden ve bu Kanun ve diğer kanunlara göre kurulu işçi kuruluşlarından yardım ve bağış alamazlar. Kuruluşlar, yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan Bakanlığa önceden bildirimde bulunmak suretiyle ayni ve nakdi yardım alabilirler. Nakdi yardımların bankalar aracılığıyla alınması zorunludur.”
Tasarının “Kuruluşların Denetimi ve Şeffaflık” başlıklı 29. maddesinin 2. fıkrasının ilk cümlesinde geçen “en geç iki yıllık ve” ibaresi metin içinden çıkarılmalıdır.
Tasarının “Toplu İş Sözleşmesinin İçeriği” başlıklı 33. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen çerçeve sözleşmelerinin kapsadığı konulara “asgari çalışma koşulları”, “ücretlerin asgari düzeyi”, “ve benzeri” hususları ibareleri eklenmelidir.
Tasarının “Toplu İş Sözleşmesinin Kapsamı ve Düzeyi” başlıklı 34. maddesinin 2. fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmelidir.
“Ancak, kamu kurum ve kuruluşlarına ait kurum ve işyerleri ayrı tüzel kişiliğe sahip olsalar dahi bu kurum ve kuruluşlar için tek bir işletme toplu iş sözleşmesi yapılır.”
Tasarının “Toplu İş Sözleşmesinden Yararlanma” başlıklı 39. maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmelidir.
“Aynı işkolunda çalışıyor olmak koşuluyla alt işverenin işçileri asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasına üye olmak veya dayanışma aidatı ödemek koşuluyla yararlanırlar.”
“Asıl işveren alt işveren ilişkisinin mahkeme kararıyla geçersiz sayılarak asıl işverenin işçisi kabul edilen işçiler, kararın kesinleşmesinden önceki tarihe ilişkin olarak üyelik veya dayanışma aidatı ödeme koşulu aranmaksızın asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandırılır.”
Tasarının “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmelidir.
“Fiilen işyerinde olup da ilgili ercilere bildirilmemiş veya geç bildirilmiş olan işçiler bu tespitte dikkate alınmaz.”
Taslağın “Çalışma Esasları” başlıklı 56. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmelidir.
“Yüksek Hakem Kurulu taraf teklifleriyle sınırlıdır. Süresi sona eren toplu iş sözleşmelerinin uyuşmazlık konusu olan ancak tarafların teklifi bulunmayan maddeleri aynen korunur.”
Tasarının “Grev ve lokavt yasakları” başlıklı 62. maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir.
“Grev ve lokavtın yasaklanması
MADDE 62- (1) Can ve mal kurtarma işlerinde; cenaze ve defin işlerinde; elektrik, doğalgaz, petrol üretimi, tasfiyesi, dağıtımı ile nafta veya tabii gazdan başlayan petrokimya işlerinde; bankacılık hizmetlerinde; kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye ile şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinde ve hastanelerde grev ve lokavt yapılamaz.
(2) Bakanlar Kurulu, genel hayatı felce uğratan doğa olaylarının gerçekleştiği yerlerde bu durumun devamı süresince yürürlükte kalmak kaydıyla gerekli gördüğü işyerlerinde grev ve lokavtı yasaklayabilir. Yasağın kalkmasından itibaren altmış gün içerisinde altı işgünü önce karşı tarafa bildirmek kaydıyla grev ve lokavt uygulamasına devam edilir.”
Tasarının “Grev ve Lokavtın Uygulanması” başlıklı 64. maddesinin 6. fıkrası metin içinden çıkarılmalıdır.
Tasarının “Grev ve Lokavtı Sona Erdirme Kararı” başlıklı 75. maddesinin son fıkrasına “bu durumda uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür” ibaresi eklenmelidir.
Tasarının “Yürürlükten kaldırılan hükümler” başlıklı 80. maddesinin başlığı “Değiştirilen ve Yürürlükten kaldırılan hükümler” şeklinde değiştirilmeli ve bu maddeye aşağıdaki fıkra eklenmelidir.
“6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki Kanun’un 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “sendikalar” ifadesi çıkarılmıştır.”
Tasarının “Geçici 4. Maddesi” aşağıdaki şekilde düzenlenmeli, 5 yıllık uygulama sonunda sendikaların durumu gözlenerek işkolu barajı ve bağışıklık süresi yeniden değerlendirilmelidir.
“Bakanlıkça mülga 2822 sayılı Kanunun 12 nci maddesine göre yayımlanan 17.07.2009 tarihli istatistikte yüzde on barajını aşan işçi sendikaları için bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl süreyle 41 inci maddede belirtilen yüzde üç temsil şartı aranmaz.”