• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

TÜPRAŞ İŞÇİSİ KOÇ HOLDİNG ÖNÜNDE

26 Haziran Çarşamba günü Aliağa, Batman, Kırıkkale ve Kocaeli şubelerimizde örgütlü yüzlerce Tüpraş emekçisi haklarına sahip çıkmak için ve kazanımlarının geriye götürülmesine karşı Üsküdar’da Koç Holding önünde eylem yaptı.

26.06.2019

Bilindiği üzere Petrol-İş ile Tüpraş işvereni arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 18 Ocak 2019 tarihinde başladı. Ve o tarihten bugüne taraflar arasındaki müzakere süreci devam ediyor. Bugüne dek yapılan 16 oturumda, Tüpraş işvereni 3 yıllık sözleşme, mazeret izinleri ve vardiya sisteminin değiştirilmesi gibi idari konularda üyelerimizin kazanılmış haklarından geriye gidişe sebebiyet verecek ısrarını sürdürmeye devam ediyor.

Bugün Petrol-İş ile Tüpraş yönetimi arasında sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, bu işletmenin grev yasağı kapsamında olması sebebiyle süreç Yüksek Hakem Kurulu’na(YHK) intikal etmiş durumda. YHK sürecinde de taraflar arasında dört görüşme yapılmış ancak yukarıda da değinildiği gibi idari konuları kapsayan bazı maddelerde anlaşma zemini yine oluşamamıştır.

Üyelerimizin kazanılmış haklarından olası bir geri gidişe dur demek, Petrol-İş olarak sesimizin daha gür  bir şekilde duyulması için 26 Haziran Çarşamba günü Üsküdar’da Koç Holding Genel Merkezi önünde bir basın açıklaması yapıldı.  Tüpraş’ta örgütlü dört şube yönetici ve üyeleri ile Genel Merkez yöneticileri yaklaşık 400 kişi sabah saat 11.00 civarında Koç Holding önünde biraraya geldi.

“İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Birlik, Mücadele, Zafer”, “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız”, “Hak, Hukuk, Adalet Petrol-İş’le Gelecek”, “İşçi Gülecek, Bacalar Tütecek” sloganlarının yükseldiği alanda, bir an önce tarafların iradesiyle anlaşma koşullarının yaratılması talebi yükseldi.

Genel Merkez Yöneticilerimizden Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar burada üyelerimize dönük bir konuşma yaptı. Genel Başkanımız konuşmasında Tüpraş işçisinin gayreti ve özverili çalışmasıyla Türkiye’nin bir numaralı şirketi haline gelen Tüpraş’ın, çalışanlarının sesine kulak tıkamaması gerektiğini ve bir an önce işçilerin kazanılmış haklarından geriye gidişe sebebiyet vermeyecek bir tutumla sözleşme masasına oturması gerektiğinin altını çizdi.

Genel Başkanımızın konuşmasından sonra, Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterimiz Mustafa Mesut Tekik basın açıklmasını okudu. Basın açıklaması, sloganlar eşliğinde sona erdi.

 

**Basın açıklamasının tam metni aşağıda yer almaktadır;

 

Değerli üyelerimiz, temsilciler,

TÜPRAŞ’ta Yüksek Hakem Kurulu’na intikal eden toplu sözleşme sürecinde, geçtiğimiz günlerde tarafların ortak yaklaşımı ile müzakereler üç toplantıyla sürdürülmüştür. Ülkemizin en büyük sanayi kuruluşu olan TÜPRAŞ’ta sendikamız bu dönemde müzakerede ısrarcı olmuş ve böylesi önemli ve stratejik bir işletmede sözleşmenin işçi ve işverenler dışında bir başka irade tarafından bağıtlanmasını uygun görmemiştir.

Bu tavrımızın sürdüğünü belirtiyor, TÜPRAŞ’ta dört ayrı rafineride 4 bin 300 işçiyi kapsayan sözleşmenin müzakere yoluyla bitirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak son görüşmelerde,  işverenin bir dayatmaya dönüşen üç maddedeki taleplerinin devam ettiğini görmekteyiz.

Daha önce de belirttiğimiz üzere, 3 yıllık sözleşme kapsam süresi, vardiya sisteminde değişiklik ve mazeret izinleri hususunda duruşumuz bellidir. Bu konularda herhangi bir dayatmayı kabul etmiyor, sendikamız ve işyerimizin hassasiyetlerini gözeterek, kazanımlarımızı pazarlık konusu yaptırmayacağımızın bir kez daha altını çiziyoruz.

Söz konusu üç başlık dışında, müzakere edilmeyi bekleyen yalnızca ücret zammı ve sosyal yardımlar konusu bulunmaktadır. Diğer idari maddelerde uzlaşma sağlanmıştır. Hal böyleyken, işi yokuşa sürmenin, işçinin kazanımlarını tartışmaya açmanın bir faydası yoktur. Aynı dayatmacı tavır, toplu sözleşme sürecinin Yüksek Hakem Kurulu aşamasına taşınmasına neden olmuştur.

TÜPRAŞ’taki 4 bin 300 üyemizin kararlılığından güç alan sendikamızın, hiç bir tehdide boyun eğmeyeceğini vurguluyor ve henüz vakit varken buradan işverene çağrı yapıyoruz;

Gelin, TÜPRAŞ’ta işyeri kültürü ve geleneklerine uygun biçimde, toplu sözleşmeyi araya başka bir irade sokmadan, müzakere yoluyla bitirelim. 40 yıllık iş barışının sürmesini sağlayalım. Taraflar için yıpratıcı olacağından ve iş barışını ciddi anlamda bozacağından, aksi bir duruma izin vermeden, her dönem olduğu gibi karşılıklı anlayış ve sağduyu çerçevesinde bir anlaşmaya varalım.

Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu