TÜMTİS Sendikasının Ankara şubesine bağlı 14 yönetici ve üyenin, Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde “üye işçilerin sayısını çoğaltmak” gerekçesiyle yargılandıkları davanın 20 Kasım 2012 tarihinde yapılan karar duruşmasında ağır cezalar aldıklarını öğrendik. Birçok eski ve yeni yönetici, 6 yıl 15 gün ile 1 yıl 10 ay 15 gün arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmışlardır.
TÜMTİS Sendikasının Ankara şubesine bağlı 14 yönetici ve üyenin, Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde “üye işçilerin sayısını çoğaltmak” gerekçesiyle yargılandıkları davanın 20 Kasım 2012 tarihinde yapılan karar duruşmasında ağır cezalar aldıklarını öğrendik. Birçok eski ve yeni yönetici, 6 yıl 15 gün ile 1 yıl 10 ay 15 gün arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmışlardır.
Bu yargılama, Horoz Kargo işyerinde 2007 yılında yapılan örgütlenme çalışmalarına dayanıyor. Horoz Kargo işvereni, o tarihte, herhangi bir işçi şikâyeti olmamasına rağmen, “işçilerin zorla üye yapıldığına” dair bir şikâyette bulunarak TÜMTİS yönetici ve üyelerinin tutuklanmasına yol açmıştı. Hapisteki sendikacılar, Petrol-İş Sendikasının da içinde bulunduğu ulusal ve uluslararası kuruluşların bu haksızlığa karşı başlattıkları kampanya sonucunda altı buçuk aylık bir hapislikten sonra tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmişlerdi.
Yargılama sonucunda tümünün de aklanacağına olan inancımız, ne yazık ki son kararla birlikte bizleri derin bir hayal kırıklığına ve üzüntüye sevk etmiştir. Üstelik, mahkemece suça dayanak olarak gösterilen “yasal bir sendika olan TÜMTİS üyesi işçilerin sayısını çoğaltmak, bu şekilde aidat gelirlerini artırmak ve haksız ekonomik çıkar elde etmek amacını güttükleri anlaşılmıştır” gerekçesi, anlaşılmaz olduğu kadar, bütünüyle hukuka aykırıdır.
Uluslararası anlaşmaların ve ülkemizin 60 yıllık yasal mevzuatının işçilere tanıdığı haklara uygun olarak sendikalaşma mücadelesi yürüten sendikacıların birinci görevi, üye sayısını arttırmaktır. Üyelerin oylarıyla seçilen ve profesyonel olarak sendikada çalışan bütün yöneticilerin görevi “üyelerinin hak ve menfaatlerini korumanın yanı sıra, yeni işyerleri örgütlemek ve üye sayısını arttırmaktır”. Aksi durumda sendikacı asli görevini yapmamış, yani görevini ihmal etmiş demektir.
Verilen bu haksız cezanın İLO normlarına, uluslararası mevzuata, ülkemiz yasalarına ve sendikal geleneklerine bütünüyle aykırı olduğunu düşünüyoruz. Sendikacının yapması gerekeni yapması, suç değil, övgü konusu olmalıdır. Bu nedenle, verilen bu kararın Yargıtay aşamasında bozulacağı umudunu korumaya devam etmek istiyoruz.
Sendikacıların gözünü korkutmayı ve yıldırmayı hedefleyen hiçbir ceza, amacına ulaşamayacaktır.
Petrol-İş Sendikası olarak TÜMTİS sendikası ile kol kola yürümeye devam edeceğimizi belirtiyor, hiçbir şeyin bizleri ülkemizde demokrasiyi bütün yönleriyle geliştirme mücadelesinden alıkoyamayacağını hatırlatıyoruz.
Saygılarımızla,
Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu