Darbe girişimini kınamak üzere Sendikamız, basın açıklaması düzenledi. Merkez Yönetim Kurulu adına açıklamayı Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar yaptı.
Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar 1 Ağustos Pazartesi günü Petrol-İş Genel Merkezi önünde milletimizin iradesi yok sayılarak, demokratik düzeni yıkmak amacı ile gerçekleştirilen hain darbe girişimi ile ilgili basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında Genel Sekreterimiz Ahmet Kabaca, Genel Mali Sekreterimiz Turgut Düşova, Genel Yönetim Sekreterimiz Ünal Akbulut, Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsicisi Adnan Uyar, Dok Gemi – İş Sendikası Genel Başkanı Necip Nalbantoğlu, BASS Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Eren, Türkiye Denizciler Sendikası Genel Başkanı Hasan Pekdemir, Güvenlik-İş İstanbul İl Temsilcisi Ramazan Parlak, UHİM Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Küçük, UHİM Hukuk Direktörü Av. Mustafa Demiral, Üsküdar Belediye Başkan Danışmanı Sadık Albayrak, Türk-İş'e bağlı sendikaların Şube Başkanları ve Yöneticileri, sendikamızın İstanbul Şube Başkanları ve Yöneticileri yer aldı.
Genel Merkez binamızın önünde gerçekleşen basın açıklamasında, sendikamız adına Basın Bildirisini Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar okudu ve ardından darbe girişimine karşı sendikamızın duruşunu anlatan kısa bir konuşma yaptı. Konuşmanın ardından şehitlerimiz adına dua yapıldı ve helva dağıtıldı.
Yapılan basın açıklamasının tam metni aşağıda yer almaktadır.
Ülkemize Sahip Çıkıyor
DARBE GİRİŞİMİNİ LANETLİYORUZ!
Ülkemiz 15 Temmuz 2016 gecesi, tarihinin en karanlık saatlerini yaşamış, millet iradesine ve demokrasimize karşı kanlı bir darbe girişiminde bulunulmuştur. Öyle ki, milletin Meclisi bombalanmış, bazı devlet binalarına saldırı düzenlenmiş ve darbeye karşı sokağa çıkan halkımızın üzerine ateş açılmıştır. Demokrasiye ve ülkesine sahip çıkan çok sayıda vatandaşımız ve güvenlik mensubumuz şehit olmuştur.
Şehitlerimize rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz.
Sadece halkına düşman kişilerin planlayabileceği bu darbe girişimini lanetliyor, sorumluların evrensel hukuk kuralları çerçevesinde en ağır cezalara çarptırılmaları gerektiğini düşünüyoruz.
15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananlar, FETÖ denilen oluşum tarafından tezgahlanan açık bir terör saldırısıdır ve en başta milletimizin iradesine, ülkemizdeki demokratik sisteme karşı gerçekleştirilmiştir.
Amaçları, meşru ve seçilmiş iktidarı devirmek, toplumsal barışı tümüyle ortadan kaldırmaktır. Devletin içerisinde ve toplumsal hayatta kendilerine karşı mücadele eden kesimleri, sivil toplum örgütlerini yok etmek istemişlerdir.
Biliyoruz ki, geçmişte olduğu gibi darbelerin ilk hedefi her zaman, toplumun en geniş kesimini oluşturan emekçiler ve emeğin haklarını savunan sendikalardır. Darbelerden en büyük zararı hep işçi sınıfı görmüştür. 1980 Darbesi'nde birçok sendikanın kapısına kilit vurulması, grev yasaklarının getirilmesi, haklarımızın elimizden alınması ve ücretlerimizin düşürülmesi hâlâ hafızalarımızdadır.
Bu tarihsel bilinçle, sendikalar olarak darbelere karşı memlekete ve demokrasiye sahip çıktığımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz! Ülkemizde milletin iradesine karşı bu kirli oyunları tezgahlayanlar karşılarında en başta sendikaları bulacaktır!
FETÖ ve aynı niyetteki başka oluşumlara karşı amansız bir mücadele verilmeli ve benzer bir girişime meydan vermeyecek şekilde gerekli bütün önlemler alınmalıdır.
Ülkemizde demokrasinin ve hukukun işleyişini güvence altına almak için verilen bu mücadele, evrensel hukuk kurallarının dışına çıkmadan ve darbecilerin hedeflediği toplumsal kutuplaşmaya izin vermeden sürdürülmelidir.
Öte yandan, OHAL uygulamalarının, emekçilerin örgütlenme ve hak arama mücadelesine karşı bir fırsata çevrilmesine müsaade edilmemeli, FETÖ mensubu olmayanların FETÖ'cü ilan edilerek daha büyük bir kesimi mağdur etmek ve bu vesileyle toplumda infial oluşturmak noktasında, bu örgütün kirli oyunlarına dikkat edilmeli, mağdur ile hain çok iyi ayırt edilmelidir. Darbe girişimini planlayan bu örgüt ile mücadele edilirken, masumiyet karinesine saygı gösterilmeli, adil olunmalı ve bu örgütün yaptığı gibi fişlemelerden kaçınılmalıdır.
Aksi takdirde alınan önlemler amaca hizmet etmeyecek, geçmişte yaşanan kumpas davalarında olduğu gibi mağduriyetler yaşanabilecek, devlet kadrolarında liyakat ilkesinden tekrar uzaklaşılabilecek ve hatta ülke ekonomisinde hasara neden olunabilecektir.
Bugün, hukukun üstünlüğü ve insan haklarını merkeze alan demokratik bir düzene her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu açıktır.
Birlik ve beraberlik içerisinde, çalışanlarımız işine, haklarına ve memleketine sahip çıkmalı, yerlisiyle yabancısıyla işverenler üretime ve yatırımlarına devam etmelidir.
Toplumun tüm kesimleri, demokrasi düşmanı bu ve benzeri darbe girişimlerinin bir kez daha yaşanmaması için el birliğiyle hareket etmeli ve üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
Bir kez daha ülkemizi karanlığa sürüklemek isteyen darbecilere karşı, demokrasiyi ve milletin iradesini savunurken hayatını kaybeden kahraman şehitlerimize minnet borcumuzu dile getiriyor, şehitlerimize rahmet, yakınlarına ve halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Adeta 2. Kurtuluş Savaşı'nı veren bu millet, kahraman şehitlerimizi unutmayacak, onları ilelebet saygıyla yad edecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur,
Merkez Yönetim Kurulu adına
Ali Ufuk Yaşar
Genel Başkan