Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın açıklamalarını duyunca şaşırıyorum. Tüpraş'ın yüzde 14,76'sını "herkese duyura duyura sattık" diyerek, gözümüzün içine baka baka gerçeği gizliyor.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın açıklamalarını duyunca şaşırıyorum.
Tüpraş'ın yüzde 14,76'sını "herkese duyura duyura sattık" diyerek, gözümüzün içine baka baka gerçeği gizliyor.
Kime duyurmuşlar?
Özelleştirme İdaresi açıklasın, öğrenelim.
Desinler ki şu tarihte, şu aracı kuruma, şu davetiyeyi gönderdik. Şu tarihte, şu ülkedeki şu yatırımcı grubuna, Tüpraş'ın yüzde 14,76'sını satıyoruz dedik. Yerli yabancı aracı kurumlar bize şu teklifleri verdi. En iyi teklif Global'inkiydi. Onun için hisseleri onların müşterilerine sattık...
Diyemezler.
Çünkü bu hisseler Global'in önderliğinde "birilerine" servis edildi. Servis, ilişkiler ağının belirginleşmesiyle netleşiyor.
Farkında değiller...
Önemli olan, bu denli büyük bir kamu varlığını satılırken izlenen yol.
Diyelim ki, Ofer veya bir başkası, bu hisseler karşılığında 455 milyon dolar değil de 1 milyar dolar ödedi.
Ne fark eder?
İzlenen yöntem, "kayırmacı" bir anlayış ile dizayn edilmiş ise satışa yine de karşı çıkmak gerekmiyor mu?
Bir bedelin ucuz mu pahalı mı olduğunu anlamanın tek yolu, malı pazara çıkarmaktan ve hilesiz yöntemlerle alıcıları şeffaf bir alım sürecinde yarıştırmaktan geçiyor.
Tüpraş'ın yüzde 14,76'sı pazara çıkmadı, bir gruba pazarlandı.
Bakan, "hisse satışı İMKB toptan pazarında açıklandı. Herkesin haberi var" diyerek, bu konuyu sorgulayanları eleştiriyor.
Bahsettiği şey, Tüpraş'ın yüzde 14,76'sının satışa çıkarıldığı bilgisi değil (28 Şubat 2005 tarihli açıklama) söz konusu hisselerin Global aracılığıyla "birilerine" pazarlandığı duyurusu.
Ayrıca Bakan çok net olarak şu soruya yanıt vermeli:
"Eyal Ofer ile 27 Şubat ile 3 Mart 2005 tarihleri arasında Bakanlıkta gece yarısı görüştü mü, görüşmedi mi?"
"Görüşmedim" diyorsa olayın şahitlerini bu köşeden duyuracağım. Bakalım onlar ne diyecek?
"Görüştüm" diyorsa, Unakıtan şu soruya da yanıt vermeli:
"Tüpraş'ın yüzde 14,76'sının satıldığı gün Ofer'in Ankara'da işi ne? Bu görüşme Tüpraş hisselerinin Ofer'e satıldığının kanıtı sayılmaz mı?"
Peki ama neden Bakan Unakıtan ısrarla "Tüpraş'ı kimin aldığını bilmediğini" söylüyor...
Acaba Ofer'e satış, Başbakan Tayyip Erdoğan'dan gizlenen bir operasyon muydu? İnsanın aklı karışıyor...